"maliyeti" - Traduction Turc en Arabe

    • التكلفة
        
    • تكلفة
        
    • التكاليف
        
    • الكلفة
        
    • كلفة
        
    • تكاليف
        
    • يكلفني
        
    • تكلف
        
    • يكلف
        
    • يكلّف
        
    • تكلفنا
        
    • سيكلف
        
    • سيكلفني
        
    • يكلفك
        
    • تكلفته
        
    Ölçeklendirme: Geleneksel akıl der ki; çok üreterek maliyeti düşür. TED القياس: تقول الحكمة التقليدية أن خفض التكلفة يكون بالإنتاج الكثير.
    Sıvı metal bataryalar az üretilerek maliyeti düşürmek üzere tasarlandı, ama daha büyük olacaklar. TED بطارية المعدن السائل مصممة لتقلل التكلفة بالإنتاج القليل, لكنها ستكون أكبر.
    Ama düşünecek olursanız, uluslararası standartlar belirlemenin maliyeti mafiş, hiç birşey! TED إذا فكرتم بها، فان تكلفة إصدار القوانين العالمية هي لا شئ.
    Güneşin maliyeti geçen sene yüzde 50 düştü. TED تكلفة الطاقة الشمسية انخفضت 50 بالمئة منذ السنة الماضية.
    maliyeti düşük tutmak için o ve meslektaşları hayvansal protein kullanmamaya karar verdiler. Open Subtitles و لإبقاء التكاليف منخفضة، قرر هو و زملائه عدم استخدام البروتين الحيواني المصدر.
    İkinci hedefimiz ise daha iddialıydı: Hastaları incelemek için gerekli maliyeti yüksek görüntüleme sistemlerinin kullanımını azaltmak. TED أما الهدف الثاني، فهو أكثر طموحاً، كنا نريد التقليل من استخدام تقنيات التصوير الطبي عالية الكلفة لفحص المرضى
    Bu durumun toplumsal maliyeti çok büyük. Sadece ABD'deki maliyeti, belki de 35 ile 80 milyar dolar arasında, TED التكلفة المجتمعية لهذه الحالة ضخمة. فتبلغ في الولايات المتحدة الأمريكية وحدها, ربما من خمسة وثلاثين إلى ثمانين بليون دولار.
    Gayri safi yurtiçi hasıla, bir ekonomide bir yıl içinde satılan mal ve hizmetlerin toplam maliyeti anlamına gelir. TED حسنا، إجمالي الناتج المحلي، هو فقط التكلفة الكلية للبضائع والخدمات التي بيعت في اقتصاد من الاقتصادات في السنة.
    Görünüşe bakılırsa bu araçla 10 kilometrelik bir mesafeye 2 kilo taşımanın maliyeti sadece 24 sent. TED حسناً، تبين أن التكلفة لنقل كيلوجرامان لمسافة أطول من 10 كيلومترات بهذه المركبة هي 24 سنت فقط.
    Bir kaçakçıyı Türkiye'den Yunan Adaları'na getirmenin maliyeti yaklaşık 1000 eurodur. TED حوالي ألف 1000 يورو هي التكلفة لتهريب لاجيء من تركيا إلى الجزر اليونانية.
    Amacımız, maliyeti ya da erişilebilirliği yüzünden hiçbir çocuğun geride bırakılmadığından emin olmak. TED إن هدفنا هو التأكد من عدم إقصاء أي طفل ، بسبب التكلفة أو التوفر.
    Pit ekiplerine ihtiyacımız olduğunun bir başka göstergesi de bakımımızın altından kalkılamayan maliyeti. TED وهناك دليل آخر على أننا بحاجة إلى تأليب أطقم، وهذا هو تكلفة متحكم من منا الرعاية.
    Bir kilometresinin maliyeti metro istasyonununkinin onda biri kadardır. TED تكلفة الكيلو متر من هذه تساوي عُشر مترو الانفاق
    İnsan gen haritasının çıkarılmasının maliyeti hızla düşüyor. TED تكلفة تسلسل الجينوم البشري تنخفض بشكل متسارع
    maliyeti yüzde 90 indirirdim. Yani 60 Dolar'a TED سأقتصد في التكاليف بنسبة 90 في المئة. وبالتالي مقابل 60 دولارا،
    maliyeti ve karbon ayak izini azaltmak için, toprak iyileştirici ve gübre olarak yerel biyokütle kullanmaya başladık. TED بهدف تقليل الكلفة وانبعاث الكربون بدأنا باستخدام الكتلة الحيوية المحلية كأسمدة معدلة للتربة
    Bu sularda avlanma artacağı için kâr da artacak çünkü avlanma maliyeti düşecek TED وبذلك سيزيد الصيد في تلك المياه، وبالتالي ستزيد الأرباح لأن كلفة الصيد ستقل.
    Tesis ekipmanlarımızın yatırım maliyeti de oldukça düşük. TED نحن نملك تكاليف رأسمالية منخفضة بشكل واضح في معدات محطتنا
    Bunun bana maliyeti ucuz takım elbisen kadar bile olmaz. Open Subtitles هذا لن يكلفني ثمن احد بدلاتك الرخيصه هذا لن يكلفني ثمن احد بدلاتك الرخيصه
    Ortalama bir arabanın yıllık maliyeti 8.000 dolardır. TED السيارة المتوسطة تكلف 8000 دولار في السنة لتعمل.
    Bizim zamanımızda, dijitalleşme var. Bilginin fiziksel kütlesini soyup çıkarıyor, bu yüzden şimdi bilgiyi kopyalamanın ve paylaşmanın maliyeti neredeyse sıfıra yakın. TED لدينا في أيامنا هذه الثورة الرقمية التى جردت كل شئ من الغموض .. فأصبح الحصول على المعلومة لا يكاد يكلف شيئاً الآن.
    Şu anda bunu yapmanın hiçbir maliyeti yok. TED الآن، لا يكلّف هذا أي شيء عمليًا.
    Tek gereken yasalarda bir düzenleme, Ve bunun yok hiç maliyeti. Open Subtitles سوف .. سوف نكتب القوانين لاصلاح الجنس ولن تكلفنا فلس
    Seksen çözüm yolunun hepsinin uygulandığını değerlendirsek, yaklaşık 30 yılın 29 trilyon dolar maliyeti olacaktır. TED نقدر أن تنفيذ جميع الحلول الثمانين سيكلف حوالي 29 تريليون دولار على مدي 30 عامًا.
    Bunun maliyeti hakkında ortalama bir şey söyleyebilir misiniz? Open Subtitles هل بإمكانك ان تخبرني كم سيكلفني هذا؟
    Onlar için bir maliyeti yok fakat senin her şeyine mal olabilir. Open Subtitles ذلك لا يكلفهم شيئا ولكن يكلفك أنت كل شيء
    Bu durumun dünyaya maliyeti ise muazzam: yetersiz sağlık koruma hizmetlerinin yol açtığı zararın bedeli her yıl 260 milyar dolar. TED و تكلفته على العالم باهظة : تنفق 260 بیلیون دولار أمريكي كل سنة على الخسائر التي لحقت بالمرافق الصحية السيئة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus