Peki şu masaya doğru giden kan izleri neyin nesi? | Open Subtitles | كيف يكون ذلك وآثار الدم تقودني الى تلك المنضدة ؟ |
Arkanı dönüp, pantolonunu indir ve iki elini de masaya koy. | Open Subtitles | هذا جيد .. استدير وأخلع ملابسك الداخلية وضع يدك على المنضدة |
Cama yakın bir masaya oturmuştu, böylece gelen gideni görebiliyordu. | Open Subtitles | أخذنا المائدة القريبة من النافذة كي يتمكن الجميع من رؤيتنا |
masaya davetliyiz. Umarım parmaklarınla yiyebilirsin. | Open Subtitles | نحن مدعوون الى الطاوله أتمنى أن تستطيع الأكل بأصابعك |
Bu masaya çakılı kalmak bana, düşünecek bolca zaman sağladı. | Open Subtitles | الجلوس على ذلك المكتب أتاح لي الكثير من الوقت لأفكر |
Wu-Hop'a gittiğimizde, her zaman büyük akvaryumun yanındaki masaya otururdu. | Open Subtitles | عندما يذهب للسوق إنه دائما يذهب للطاولة المجاورة للأسماك الإستوائية |
Rezervasyonu en son sen yaptığında tuvaletlerin yanında çok kötü bir masaya oturmuştuk. | Open Subtitles | تَعْرفُين، اخر مرة حجزت فيها جلسنا على تلك المنضدةِ السيئةِ بالقرب من الحمام. |
Eh, o zaman onu üç numaralı masaya, yani yanıma yerleştiriyorum. | Open Subtitles | حسناً، في هذه الحالة سنققله الى المنضدة رقم ثلاثة، بجواري مباشرةً |
Şimdi, ben masaya dokunduğum zaman annenle bayanlar tuvaletine gideceksin. | Open Subtitles | الآن, عندما أنقر على المنضدة تأخذين ابنتنا إلى غرفة الماكياج |
Ve bu masaya bakınca, yedi dağınık çocuk görüyorum. | Open Subtitles | وبالنظر لهذه المنضدة إنهم سبعة أطفال مهملين |
Cama yakın bir masaya oturmuştu, böylece gelen gideni görebiliyordu. | Open Subtitles | أخذنا المائدة القريبة من النافذة كي يتمكن الجميع من رؤيتنا |
En iyisi masaya oturduğu zaman, çenesinin altına bir mendil koyalım. | Open Subtitles | من الأفضل لنا وضع منشفة تحت ذقنه عندما يجلس إلى المائدة |
Ektoplazmik hat ağdan geçerek masaya doğru ilerliyor. | Open Subtitles | ذنيب الإكتوبلازم يعبر خلال الشبكه و يتحرك بإتجاه الطاوله |
Yani şimdi masaya döktüğün sosu silince, Salmonella, Listeria, Shigella gibi bakteriler bırakıyorum. | Open Subtitles | إذاً.إذا كنت تريد أن تمسج تلك الصلصه التي على الطاوله الان سيخلف هذا بكتريا مثل السالمونيا و الليستريا و السياط |
Bölüm boyunca kaymamak için masaya yapıştım. Röportaj sona erdiğinde mosmor olmuştum. | TED | لذا فقد كان علي أن أمسك بطرف المكتب لكي لا أبدأ بالدوران أمام الشاشة خلال البرنامج، وحين انتهى اللقاء، كنت غاضبة. |
Şimdi bir adım daha atarak gidip bu gözlüğü alacağım ve buradaki masaya koyacağım. | TED | سأتقدم الآن خطوة إلى الأمام و آخد هذه النظارة و أتركها هنا بجانب المكتب. |
Meraklanma. Bu lateleri üç numaralı masaya götürürsen seni affederim. | Open Subtitles | لا تقلق لهذا، هل تعوض تأخيرك بأخذ هذه للطاولة 3 |
Köşedeki masaya en iyi şampanyanızdan bir şişe ve dört kadeh alalım lütfen. | Open Subtitles | أريد زجاجة من افضل شامبانيا لديك، وأربعة أكواب من فضلك للطاولة التي بالزاوية |
Siz çocuklar şu saçmalığı kesin ve masaya oturun. | Open Subtitles | أنت يا أولاد بطلوا تلك الغباوةِ و تعالوا إلى المنضدةِ. |
O zaman masaya onunla birlikte oturmak için mahkemeden izin isteyeceğim. | Open Subtitles | إذن أريدُ بأن أكون طلب من المحكمة لكي أجلس معه بالطاولة. |
masaya bir ingiliz anahtarı, bir kemer ve bir de sopa koyardı. | Open Subtitles | أعتاد على أن يضع مُفتاح ربط و عصا و حزام على الطاولة |
Numaralı gözlüklerini gece yarısı ışığın altında masaya dizdiğinden bahsetti. | Open Subtitles | أنه وضع نظارات طبيه حول المصباح الذي على منضدة الفراش |
masaya yatırmak için tam 4 hastabakıcı uğraştı. | Open Subtitles | لقد تطلب أربعة ممرضين لنضعه على المنضده فقط |
Alan, ayakkabıları masaya zımba tabancası tutturmaz geri zekâlılar tutturur. | Open Subtitles | إلن,مسدس الدبابيس لا يدبس الاحذية على طاولة القهوة الاغبياء يفعلو |
Çift sayılı bir masadaysanız, ilk altı masaya yerleşin. | Open Subtitles | إن كنتم في طاولة رقم زوجيّ, خذوا أول 6 طاولات هذه |
masaya hiç gitmedim. | Open Subtitles | لأنني أتناول طعامي في غرفتي أعني أنني لا أجلس على الطاولات |
masaya beş dolar koyun yapacağım. | Open Subtitles | وضع باكز 5 في الجدول وسأفعل ذلك. الرجال لا تملك الكرات. |
masaya elini vurup, odadan çıkıyorsun seni koca bebek. | Open Subtitles | تَنتقدُ المنضدةَ وأنت تَخْرجُ من الغرفةِ، أنت طفل رضيع كبير. |