merdivenlerden emeklerdim ve sen orada olurdun, ocağın başında krepleri çevirirken. | Open Subtitles | وأنزل الدرج ببطء، وها أنت ذا. واقفاً بجانب الفرن تقلب الفطائر. |
Sevgilisine "evet" ya da "hayır" demekten kaçınmak için mi merdivenlerden düşmüş? | Open Subtitles | اذاً هي ألقت بنفسها من الدرج فقط لتتجنب إخباره نعم أو لا؟ |
Adamı bayıltana kadar dövdü ve merdivenlerden verandaya kadar sürükledi. | Open Subtitles | فقَام لا شعوريًا بضربِه. وسحبَه إلى أسفَل الدرج وعلى الشُرفَة. |
Genişleyerek inen merdivenle ilgili yazılar okudum sadece, ama anladığım kadarıyla o merdivenlerden balo elbiseleriyle inmek hanımların hoşuna gidermiş. | Open Subtitles | لقد قرأت فقط حول السلالم المتتالية ولكن أنا أفهم أن السيدات يحببن النزول عليه. في حفلة موسيقية بالثياب الخاصة بهم. |
Nasıl tanıştıklarını kimse bilmiyor. Constance'ı merdivenlerden aşağı onun ittiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | لم يعلم أحد كيف تقابلا، والبعض يعتقد أنه دفعها على السلالم |
Ateş Lordu'nun odası şu tarafta. Koridorun aşağısında, soldaki merdivenlerden yukarıda. Kaçırmanız imkansız. | Open Subtitles | إن حجرة زعيم النار أسفل الرواق ثم تصعدون السلم, لا يمكنكم أن تضيعوها |
89 yaşındaydı. merdivenlerden aşağı bir uçuş yapmış. | Open Subtitles | لقد كان يبلغ من العمر 89 عام , و سقط من على الدرج |
Mutfağa gittiğini ve geri döndüğü zaman .amcanızın merdivenlerden düşmüş olduğunu söylemiş? | Open Subtitles | لقد قالت أنها ذهبت إلى المطبخ و عندما عادت , رأت عمك و هو يصعد الدرج ؟ |
Burada yaşamış olan yaşlı adam. merdivenlerden aşağı düşmüştü. | Open Subtitles | الرجل المسن الذي كان يعيش هنا لقد سقط من على هذا الدرج |
Harika. Bir aylık maaşını ver ve merdivenlerden aşağı yuvarla. | Open Subtitles | رائع ، أعطها مكافأة شهر و أركلها لأسفل الدرج |
merdivenlerden çıkarken bana bakmana izin vermeyeceğim, seni yaramaz şey. | Open Subtitles | لن أتركك تنظرين لي .و أنتِ تصعدين الدرج .. |
Annem hakkında bir kelime daha ederseniz, sizi merdivenlerden aşağı fırlatırım. | Open Subtitles | إذا قلت في حق أمي كلمة أخرى, فسأنزلك من على الدرج تدحرجا على رأسك |
Yaklaşık bir yıl önce merdivenlerden düştü ve belini incitti. | Open Subtitles | لا، قبل نحو عام سقطت من على السلالم وكسرت ظهرها |
Annesinin, büyükannemi merdivenlerden ittirdiğini örtbas etmek için yalan söyledi. | Open Subtitles | قامت بالكذب للتغطية على أن أمها دفعت جدتي على السلالم |
Bebek gibi merdivenlerden aşağı taşınınca utandım biraz. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشعر بالإحراج قليلًا فقط لأنه تم حملي كالطفل على السلالم |
Bakın, ben size hatırladığımı söylüyorum. Bir ceset, merdivenlerden sürükleniyordu. | Open Subtitles | انظروا، إنّني أخبركم ما تذكّرته، جثّة يتمّ سحبها على السلالم. |
20 dakika önce burada değildin. Gelip merdivenlerden sana seslendim. | Open Subtitles | لم تكن هنا منذ 20 دقيقة لقد جئت وناديت من على السلالم |
Biri bana saldırdı, merdivenlerden aşağı itti, ve beni kelepçeledi. | Open Subtitles | دفعنى شخص الى بئر السلم ، واعتدى علي ، وقيدني |
Ayrıca sahip olduğu bir geyiğin de sarhoşken merdivenlerden düşüp öldüğüne inanılır. | Open Subtitles | كما أنه كان يحتفظ بغزال سقط من على السلم و مات مخمورا |
4.kattaki kız merdivenlerden çıkarken arkasından gidiyordun. | Open Subtitles | رأيتك وانت تصعد تلك الدرجات خلف تلك البنت الصغيرة |
O gece merdivenlerden çıkmama yardım etti ve haftalardır ilk defa yatağıma gittim. | TED | لذا في تلك الليلة ساعدتني على صعود السلّم وللمرة الأولى منذ أسابيع ذهبت للنوم. |
Babasının evinde, ya da bir kaç saat sonra merdivenlerden düşerek. | Open Subtitles | في مكان والدِها أو بعد ساعتين بالوقوع أسفل الدّرج |
Cinayetten 15 saniye sonra kapıya koşup, çocuğu merdivenlerden kaçarken gördüğüne inanmamamızı mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل يُفترض بنا أن نصدق أنه لم ير الابن يهرب عبر سلالم الدرج؟ بعد 15 ثانية من جريمة القتل؟ |
Bir kere, bir sunumdan sonra bir tembel hayvanı merdivenlerden aşağı attığını görmüştüm. | Open Subtitles | لقد .. لقد رأيته ذات مرة يرمي مخدة من درج بعد عرض تقديمي، |
Bu tarafa gelin! merdivenlerden aşağı inin! Acele edin! | Open Subtitles | من هنا, لينزل الجميع من الأدراج الآن أسرعوا |
Bu merdivenlerden giderseniz, sizin için daha kolay olur, efendim. | Open Subtitles | أظنك ستجد ذلك الدَرج هو أسهل طريق لأعلى يا سيدي |
İneği merdivenlerden aşağı indirmeye çalışmasını izlemek, muhteşemdi. | Open Subtitles | لكن مراقبُت محاولتَها للإغْراء ذلك الشيءِ أسفل الدرجاتِ ذلك كَانَ مُدهِشَ |
Hemen merdivenlerden aşağı indi ve konvoydaki ilk arabaya atladı. | Open Subtitles | نزل مسرعاً من سلم الطائرة وإتجه لأول سيارة بالموكب |
Birileri gizlice merdivenlerden yukarı çıkıp, kapıyı çaldı. | Open Subtitles | أي حد يمكنه التسلل للسلالم وركل الباب |
merdivenlerden inince, sola dönün. | Open Subtitles | أهبطوا من السُلم ثم إلى اليسار. |