Madam Merl, dünyayı gezme planlarınız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تحدثت السيدة ميرل من أن تضطر بعض خطة تسير في جميع أنحاء العالم؟ |
Serena Merl'in 6-7 yıldır onun aşığı olduğu hiç aklına gelmedi mi yani? | Open Subtitles | ولو لم يخطر لك أن سيرينا ميرل كان لمدة ستة أو سبعة أعوام حبيبته؟ |
Biz arkadaş değiliz, Merl. Hatta birbirimizi çok az tanıyoruz. | Open Subtitles | لسنا أصدقاء * ميرل * إننا بالكاد نعرف بعضنا البعض |
- Merl ve ben düşman değildik. - Tamam. Benim hatam. | Open Subtitles | أنا و * ميرل * لم نكن اعداء حسناً إنه خطئى |
Çünkü Madam Merl'in kocası ölmeyi çok istiyordu. | Open Subtitles | زوج السيدة ميرل من المحتمل أن تزول. |
- Merl, Angel'ı dinleyebileceğini söylemiştin. - Bunu deneyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | ميرل * قلت أنك لن تستمع الى * إنجل * مهما قال * وعدتنى أنك ستحاول |
Her zaman Merl'e bilgi almak için gittim ve o gerekeni yaptı. | Open Subtitles | كل مره أريد * ميرل * من أجل معلومه كان يفعلها |
Bu yüzden sana diyeceğim şu, Merl. Vur bana. Vur bana, Merl. | Open Subtitles | لذا أخبرك بشئ * ميرل * قم بضربه * قم بضربه * ميرل |
Dün gece Merl'i bırakırken garip birşey fark etmedin, değil mi? | Open Subtitles | هل لاحظت أى شئ غريب عندما أوصلت ميرل * البارحه اليس كذلك ؟ * |
- Biri Merl'i öldürmüş. - Doğru, bunu anlıyorum. | Open Subtitles | * شخص ما قتل * ميرل لا , حقاً , أعلم ذلك |
Merl'den bir şikayetim yoktu, tamam mı? Hatta öldüğü için üzgünüm. | Open Subtitles | * لم يكن لدى شكوى من * ميرل أنا حقاً أسف لموته |
Merl'e bir kez arkadaşça bir ziyarete gittin ve o öldü. | Open Subtitles | لأول مره تعطى * ميرل * زياره إجتماعيه ينتهى به الأمر ميت |
Merl'i ben öldürseydim, ona lokma götürür müydüm? | Open Subtitles | إذا كنت قتلت * ميرل * أكان يجب على أن أحضر كعك ؟ |
Samuel Larch, bir bahisçi. Merl'in ona epey borcu varmış. | Open Subtitles | لاريس صموئيل * , وكيل مراهنات * ميرل * يدين له بالكثير مِنْ المالِ * |
Merl'i ve şu Larch denen adamı öldüreni bulana dek gece gündüz çalıştık diyelim... | Open Subtitles | لذا لنتوقف قليلاً حتى نَجدْ أى كان ما فعل هذا * بـ * ميرل * وهذا رجلِ الـ * لاريش |
- O zamanlar Mösyö Merl yaşıyordu. - Şimdi yaşamıyor mu? | Open Subtitles | مسيو ميرل كان يعيش. |
Kuzen Merl ve ben, Geech ile oyun oynuyorduk. | Open Subtitles | أنا وقريبي (ميرل) كنا نقذف الأشياء ليجلبها (غيتش). |
Sakin, sakin. Biliyorsun ki son zamanlarda Kuzen Merl pek iyi değil. | Open Subtitles | أعصابك، تعرف أن القريب (ميرل) لم يكن عاقلاً مؤخراً. |
Şehir merkezinde bir karaoke barda, Merl adında bir kertenkele iblisinin bazen ruhu olan bir vampir için iyilik yaptığını duydum. | Open Subtitles | أبقى فى ملهى كاريوكى فى وسط المدينة... عندما علمت من ذلك العفريت السحلية , ميرل الذى يقوم ببعض الأعمال لمصاص الدماء ذو الروح |
Tabi. Kötü oldum ve Merl'i öldürdüm. | Open Subtitles | * بالتأكيد ذهبت فى الظلام وقتلت * ميرل |