Oturun lütfen. Bir mikrofon alabilir miyim? Bunun için mikrofon değiştireceğim. | TED | تفضل بالجلوس هل يمكنني الحصول على الميكروفون؟ سأقوم بتغيير ميكروفون لهذه |
Ama yüksek çözünülürlüklü minyatür bir mikrofon yapıp gerdanlığın içine yerleştirdim. | Open Subtitles | لقد صمّمت ميكروفون صغير ذو كفاءة عالية ووضعته داخل ذلك العُقد |
Yanındaki mikrofon, bunun tıpa tıp aynısı... ama fiyatı onun yarısı. | Open Subtitles | لا أفهم لم علي أن أدفع كل هذا المبلغ لهذا الميكروفون |
Dediklerimi kaydedenleri, bu mikrofon ve kamerayı icat edip üretenleri tanımıyorum. | TED | أنا لا أعرف الأشخاص الذين صمموا وصنعوا هذا الميكروفون وهذه الكاميرا، والتي تسجل ما أقوله. |
Hamam böceğinin bacağına dokunduğunuzda -- ona bir mikrofon verebilir misin? | TED | عندما تلمس ساق الصرصور -- هل تستطيع أن تعطيه الميكرفون ؟ |
Bu gece açık mikrofon yarışması var. Aşağı gel de fıkra anlat. | Open Subtitles | لدينا المايكروفون مفتوح لهذه اللّيلة إنزل الى الأسفل وأخبرنا بعض من نكاتك |
Dinleme cihazı, basit şekilde, bir vericiye mikrofon eklenmesidir. | Open Subtitles | جهاز تنصت,بأبسط أشكاله, هو مجرد ميكرفون متصل براديو |
Yeni P.A. mikrofon... ve hoparlör pimlerini göğüs ucunu düşünerek yeniden tasarladık. | Open Subtitles | لقد دمجنا ميكروفون جهاز تكبير الصوت و التحكّم بالصوت في حلّمة واحدة |
- Belki kız mikrofon takıyordu. - Üzerindeki yapışkanı açıklıyor. | Open Subtitles | ربما كانت ترتدي ميكروفون هذا يفسر المادة اللاصقة التي وجدناها |
- Göğsüne mikrofon bantlamış. - Bu mikrofonlar çok ucuz. | Open Subtitles | كانت تحمل ميكروفون مثبت في صدرها هذه الميكروفونات رخيصة جداً |
Sonra telefonunuzu alın, mikrofonu var... mikrofon çalışır, zaten artık mikrofonlar çok iyi, normal telefonlarda bile, bu bölgenin imzasını alabilirsiniz. | TED | ثم تحضر هاتفك الذي يحوي ميكروفون.. تبين أن هذه الميكروفونات جيدة، حتى في الهواتف العادية، فيمكنكم التقاط هذا التوقيع. |
Melodisi binlerce kişinin kulaklarında çınlıyor, 40 metre ötedekilere mikrofon yardımı olmadan ulaşabiliyor. | TED | ولحنها يصدح ليصل مسامع آلاف المتفرجين، ويصل لمقاعد تبعد 40 مترًا. كل ذلك دون أي مساعدة من الميكروفون. |
Örneğin, buraya gelip de mikrofonu yuvasından çıkarıp elime aldığımda bunun bir mikrofon olduğunu varsaydınız, oysa değil. | TED | على سبيل المثال, عندما مررت من هنا, و أخذت الميكروفون و قمت بتشغيله, إنتم إفترضتم أن هذا ميكرفون, وهو ليس كذلك. |
Seninle, bir zamanlar benim için çalışan bu mikrofon aracılığıyla konuşuyorum. | Open Subtitles | إننى أتحدث إليك من خلال هذا الميكروفون المتجول الذى كان يعمل معى |
mikrofon kablosunu sök... ve kaskını çıkarıp, kenara koy. | Open Subtitles | أنت تنزع كابل الميكرفون وتخلع خوذتك ثم تضعه بها |
Aman Allahım! Bu mikrofon Jimmy'nin poposu gibi kokuyor! | Open Subtitles | أه، يا إلهي رائحة هذا المايكروفون مثل رائحة خصيتي جيمي |
- Kıza mikrofon falan takmadığın değil mi? | Open Subtitles | إنكَ لم ترتدي جهاز تنصت أو شيءٌ كذلك , أليسَ كذلك؟ |
Aşağıda dört sonda ve mikrofon var. | Open Subtitles | وضعت اربع ميكروفونات ومجسات هناك بالاسفل |
Bu gece açık bir mikrofon şeyi var, eğer gelmek istersen... | Open Subtitles | يوجد اليوم نوع من المايك المتاح للجميع .. اذا أردتي المجيء |
mikrofon bir, kontrol. Deneme bir, iki. Bir, iki. | Open Subtitles | مايك واحد، فحص اختبار، واحد، إثنان واحد، إثنان |
Yani mikrofon dediğin şu kazmayı eline al ve malzeme bulmaya çalış. | Open Subtitles | لذا احمل هذه المجرفة التى تسميها مكبر صوت و ابدأ فى الحفر |
Evet, Frisbee pisliği mikrofon takıyormuş. | Open Subtitles | نعم وكان هذا فاجوت قليلا، الفريسبي، كان يرتدي سلك ملعون. |
Peki Komedi Klübü'ndeki açık mikrofon gecesine ne demeli? | Open Subtitles | ـ حقاً ، ماذا عن هذا.. ليلة المذياع المفتوح فى النادى الليلى |
Oğlumun ismini duymak için oraya mikrofon yerleştirdiniz mi? | Open Subtitles | هل استخدمت مايكروفوناً لتلتقط اسم ابني؟ |
Nerede bu mikrofon? | Open Subtitles | محاولاً أن يطعننا في ظهرنا وأين جهاز التنصت ذلك ؟ |
Olay şu, odasına bir mikrofon koyacağız. Belki bir kaç fiber-optik kablo. | Open Subtitles | تقضي الخطّة بوضع مذياع قابل للتحكّم عن بعد في المكتب وربما حتى بعض بصريات الألياف |