Ve insanlar millerce öteden bu gölde yüzmek için gelirlerdi. | TED | وقد أعتاد الناس على المجئ من أميال للسباحة في البحيرة. |
İnsanların görmek için millerce yol katettiği bir sol dirseği var. | Open Subtitles | لديها كوع أيسر يمكن للناس أن تراه من على بُعد أميال |
Tess, çok bağımsız birisin, ama korkarım ki Trantridge'den millerce uzaktayız. | Open Subtitles | تس ,هذا إستقلالي من قبلك لكننا على بعد أميال من ترانتريدج |
Ülkenin kırsal bölgelerinden bile... millerce at sürerek gelen var. | Open Subtitles | حتى أن البعض جاء من الريف راكبين ظهور الخيول لأميال |
Hedefimizden millerce uzaktayız ama nerede olduğumuzu biliyorum. | Open Subtitles | نحن بعيدون لعده اميال بالطبع و لكنى اعرف اين نحن |
Kamyonun bir adresten diğerine ulaşması için millerce gitmesi gerekebilir. | TED | الشاحنة أحيانا تحتاج لسير أميال بين عنوان والآخر. |
Bir saat içinde hepsi bitecek. millerce uzakta olacağız. | Open Subtitles | خلال ساعة سينتهي كل شيء سنكون على بعد أميال |
Güçlü erkekler! Her gün millerce yol. | Open Subtitles | رجال قساة، أميال وأميال على الطريق كل يوم |
Kuzenim harika bir yüzücüdür. millerce gidebilir. | Open Subtitles | إنها سبّاحة ممتازة تستطيع قطع أميال عديدة |
Eğer bomba koysaydın, buradan millerce ötede olurdun. | Open Subtitles | إذا أنت زرع أي قنبلة، أنت ستكون أميال من هنا حتى الآن. |
millerce uzaklardan insanlar beni görmeye geliyorlar. | Open Subtitles | الحشود تأتي من على بعد أميال لتتجمع فقط لتراني أموت. |
Habercilerim onların okçularının millerce uzakta olduğunu bildirdiler ve bizim için tehlike değiller. | Open Subtitles | عملائى وسط الأسكتلنديين قالوا أن رماتهم بعيدون عدة أميال ولا يشكلون تهديداً. و السهام تكلف مالاً. |
Habercilerim onların okçularının millerce uzakta olduğunu bildirdiler. Ve bizim için tehlike değiller. | Open Subtitles | يقول أتباعي الإسكوتلنديين أن رماتهم يبقون على بعد أميال بدون تهديد |
Kibirli kız kardeşler millerce uzakta olmamı isterdi. | Open Subtitles | الشقيقتان المتعاليتان تتمنيان بقائى على بعد 10 أميال |
Kendime millerce açık kulvar buldum. | Open Subtitles | عثرت على أميال وأميال من المسارات الواسعة. |
"millerce yürüdük, fakat hiç medeniyet izi yok. | Open Subtitles | لقد مشينا اليوم لأميال و لكن لا أثر لحضارة |
Onları suda millerce uzağa yayılan hafif bir çürüme kokusu çekmiştir. | Open Subtitles | ما جذبها إلى هنا الرائحة المنبعثة عن التحلل التي انتشرت في الماء لأميال بعيدة. |
Fener alayı. millerce ötedeki dağlardan bile görebilirsin. | Open Subtitles | ، المشاعل المضيئه يمكنك رؤيتها من على بعد اميال فى الجبال |
Bu büyük kara kitlesinin kıyılarında buzlar oluşur ve millerce yukarıya doğru uzar. | Open Subtitles | ويتشكل الجليد حول شواطئها ويتمدد لمئات الأميال نحو الخارج حول كتلة اليابسة بأكملها |
O zaman millerce ötede, o kişi ne düşündüğünüzü bilir ve cevap verir. | Open Subtitles | ثم انتقلت هذه الفكرة عبر الاميال الى هذا الشخص و قام بالرد |
Şu mezar odaları millerce uzanıyor. Korkarım onu kaybedebiliriz. | Open Subtitles | هذه السراديب تطول لاميال أخشى أننا فقدناه |
Ters yöne gitmişlerse onlardan millerce uzakta olabiliriz! | Open Subtitles | لو ذهبوا للاتجاه الآخر فلربما ابتعدنا عنهم أميالاً |