| Büroma gelin. misafirlerim var. | Open Subtitles | لتأتي إلى مكتبي بحق الجحيم, لدي ضيوف هنا.. |
| - Oturma odanda çadırlar var. - misafirlerim var, sessiz olmalıyız. | Open Subtitles | ـ هناك خيمه فى حجرة المعيشه ـ لدى ضيوف لذا علينا أن نبقى هادئين |
| Eski defterlerin açılmasını sevsem de, başka misafirlerim de var. | Open Subtitles | على قدر ما أحبّ ان اراقب الجروح القديمة وهي تتفتح، أنا لديّ ضيوف آخرون |
| Dünya sizinle çok az ilgilendi sevgili misafirlerim. | Open Subtitles | يبدو أن العالم لم يقدركم يا ضيوفي الأعزاء |
| misafirlerim 7'de gelecek yani o saatte bitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | ضيوفي يصلون عند السابعه لذا يجب الإنتهاء عند الخامسه تماماً |
| Önemli misafirlerim olduğunda kaplan avı organize edersin. | Open Subtitles | يُمكنك تنظيم صيد النمور حينما يقدُم إلى هنا زوار مهمين |
| Sizi görmek büyük bir zevk olsa da ilgilenmem gereken başka misafirlerim var. | Open Subtitles | بقدرماكانتمُقابلتىبكَسعيدة ، فلديّ ضيوف آخرين ، لأعيرهم إهتماماً. |
| - İlgilenmem gereken misafirlerim var. - Ne kadar garip. | Open Subtitles | لأنه لدىّ ضيوف بالخارج - يا لها من غرابة - |
| Bu insanlar benim özel misafirlerim. İstedikleri ne varsa hemen yerine getir. | Open Subtitles | هؤلاء ضيوف مميزون اجلب لهم ما يريدوه |
| misafirlerim var yahu! Millet yemek yiyor! | Open Subtitles | لدي ضيوف هنا وهم يتناولون طعامهم الان |
| Aramalıydın, yemeğe misafirlerim var. | Open Subtitles | كان عليك الإتصال، لدي ضيوف على العشاء. |
| Gitmen gerek. Yemeğe misafirlerim var. | Open Subtitles | يجب أن ترحل فسيأتي ضيوف لتناول العشاء |
| Buraya misafirlerim varken gelmenizi, çocukların etrafında silahla dolaşmanızı ve maaşlarınızı ödeyen insanları pis pis sırıtarak yargılamanızı doğru bulmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقدر وجودكم هنا ضيوف بمنزلي، يظهرون الأسلحة والشارات حول الأطفال ويسعون بطريقة تعيسة للحكم علي الأشخاص الذين يدفعون رواتبكم |
| Evde bize engel olabilecek misafirlerim var da. | Open Subtitles | لدي ضيوف ، إتصلوا وهم في طريقهم إلى هنا |
| misafirlerim yemek bölümünde çalışanlara bayılıyor. | Open Subtitles | ضيوفي عِنْدَهُمْ يَسْحقونَ على يد عُمّال قسم الطعام |
| Vakit geldi, bayanlar ve baylar, benim sevgili, sevgili, sevgili misafirlerim... sayın bakan, Duma'nın saygı değer beyleri... onu taktim etme zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حانت اللحظة ، أيها السيدات والسادة، ضيوفي الأعزاء، عزيزي السيد الوزير، أعزائي أعضاء مجلس الدوما، حانت اللحظة كي أقدم لكم ملك الغاز، |
| Bir şey yapmak zorunda değilsin. misafirlerim çok eğlencelidir. | Open Subtitles | ليس عليك القيام بشيئ ضيوفي مسليّين للغاية. |
| Zaman yolcusu misafirlerim her an gelebilir. | Open Subtitles | إن ضيوفي المسافرين عبر الزمن قد يصلون بأي لحظة الآن |
| Şerefli misafirlerim çatıma ve masama hepiniz hoş geldiniz. | Open Subtitles | ضيوفي الكِرام، مرحبا بكم تحت سقفي وعلى طاولتي. |
| Bu gece başka misafirlerim de var. Sizi görmekten memnuniyet duyacaklar. | Open Subtitles | لديّ زوار آخرين الليلة، سيكونون سعداء برؤيتك |
| Bazen misafirlerim oluyor, yani fareler. | Open Subtitles | أحيانًا يأتون إلى هنا زوار من الفئران |
| Bazı misafirlerim geldi galiba. | Open Subtitles | أوه، لماذا، وأنا لا أعتقد أنني أسمع بعض الضيوف الذين يصلون. |