Kati, modaya istinaden, Diana'ya, sarmal kıyafetleri nohut köftesi gibi gözüküyor derken bunu aslında bir iltifat olarak kullandığımı söyle. | Open Subtitles | ،كايتي ، تتولي أمور الموضة أخبري ديان أنني عندما قلت .. ان ملابسها تشبه الفلافل قدت ذلك كنوع من المجاملة |
Ben modaya ayak uyduran biri değilim, inanın bana. | TED | أقصد، أنا لست شخصاً ضليعاً في مجال الموضة صدقوني |
Bilinçli tüketim fikri, ehemmiyetsizce yapılan harcamaların sizi modaya karşı gibi göstermesi fikridir. | TED | يقوم الإستهلاك الغير مصنف على فكرة أن الإنفاق بطيش يجعلك تبدو كشخص لا يتبع الموضة. |
Belki de sizler modaya uyarak bu olayların tüm nedeninin bizler gibi kötü toplumların değil de kötü diktatörlerin işi olduğuna inanıyorsunuzdur. | Open Subtitles | أو ربما ستكون عصري وذو معتقدات سعيدة كل ذلك هي أمور صغيرة من طغاة الشر بدلا من شر الناس من الشعب كله مثل |
modaya karşı işlediği suçlardan dolayı tutuklamak istersen. | Open Subtitles | ليس ألا أذا كنت تريد ألقاء القبض عليه للجرائم ضد صيحة الأزياء |
Popüler medyada dövme, çoğunlukla ya tehlike ve sapkınlık işareti ya da modaya uygun gençlik hevesi olarak gösterilir. | TED | غالباً ما يتم طرح فكرة الوشوم في الإعلام على أنها إما علامة المنحرفين الخطرين أو من بدع الشباب العصرية |
Yıldızlar daima modaya uygun olmalıdır. | Open Subtitles | فالنجوم في حاجة دائمًا إلى أن يكونوا بأحدث مظهر للموضة |
Bir de uyumlu yelek var. modaya da oldukça uygun. | Open Subtitles | ناهيك عن أنه متناسق على نحو ما تتوجّب الموضة |
Burası Paris. Ben de modaya uyan bir kadınım, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذه باريس وأنا فتاة تحب الموضة , أليس كذلك ؟ |
Başta traş köpüğü olmak üzere, neredeyse tüm erkek hijyen ürünleri bizim meslektekilerin 'modaya dayanıklı' dediği ürünlerdir. | Open Subtitles | ..بكلمةٍ أخرى, كريم الحلاقة بالتأكيد, هو أغلب مستحضرات ..الرجال الصحية التي نقول أنها لا تواكب الموضة |
modaya ve büyülü şişeye karşı tutkusu var. | Open Subtitles | إنها لديه شغف الموضة وقارورة سحرية للإقلاع. |
Sizin kadar modaya uyamadığım için kusura bakmayın | Open Subtitles | اعتقد اني لا أرتدي ذلك الزي لمجرد الموضة |
Niye modaya uyup bunu takmayasın? | Open Subtitles | إذن لماذا لا تمنع بوسطة الموضة تلك الأشعة فوق البنفسجية؟ |
modaya uygun giyiniyorsun ve seksi ağzına bile almıyorsun. | Open Subtitles | ترتدي ملابس من الموضة الحديثة و لا تريد أن تمارس حتى بعض الجنس |
Sadece modaya uymaya çalışıyorum ve dergilerde gördüklerimi taklit ediyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أتتبع الموضة فقط و أفعل كل ما يظهر في المجلات |
İnsan genç bir kızken böyle şeyler tabii ki modaya uygun davranışlardır. | Open Subtitles | في الحقيقه.هذا الشيء كان عصري عندما كان الواحد مازال شابا |
modaya uygun, romantik bir hava vereceğiz, | Open Subtitles | نجعله عصري ، نصنع قصة شعر رومانسية |
modaya katkılarınızdan dolayı minnettarız. | Open Subtitles | مساهماتك في تصميم الأزياء رائعة للغاية |
Bence vatkalar, modaya karşı işlenen suçlar için, 17. yüzyıl bağnaz önlükleriyle yarışır. | Open Subtitles | أتعلم، أظنّ بطانات الكتف بالقرن الـ17بثوبالمتزمّتيندينيًّا... كانت جريمة في حقّ الأزياء |
modaya uygun, modern barla yarışmayı kesmeliyiz. | Open Subtitles | علينا التوقف عن التنافس مع الحانات العصرية والطلعية والبدعية؟ |
Au courant Fransızca modaya uygun demek. | Open Subtitles | هذه الكلمة معناتها مطابق للموضة باللغة الفرنسية |
Bildiğim her küçük cafe ya da fırın herkesin sıraya girdiği modaya uygun tatlılar olan mesela "Gofkek" ya da "Kekböreği. yiyor". | Open Subtitles | المخابز الصغيرة والمقاهي الوحيدة التي أعرفها لديها حلوى بسيطة ومميزة ويرغب الجميع بتذوقها مثل "كعكة الفطيرة" أو "دونات الكرواسون" |
Lüks modaya uygun değil bunların hiçbiri. | Open Subtitles | انها مجرد ذلك لا يفضي لآخر صيحات الموضة. |
modaya ilgisi vardı ve Lower Manhattan'da bir dikim fabrikasında çalıştı, ta ki kendi giyim mağazasını açmaya yetecek parayı biriktirene kadar. | TED | كانت شغوفة بالموضة وعملت في معمل خياطة في جنوب منهاتن، إلى أن ادخرت ما يكفي من المال لفتح متجرها الخاص للملابس النسائية. |
Güzellik uzmanısın ama, ne modaya dikkat ediyorsun ne makyaj yapıyorsun. | Open Subtitles | مع انك خبيرة تجميل فأنت لا تهتمين بالميك اب حتى بالموضه |