Moskova'ya futbol maçı için gelmiş biriyle tanıştım İtalyanlardan birini görmüş. | Open Subtitles | إننى أعرف أحد جاء إلى موسكو من أجل لعبة كرة القدم |
...Moskova'da bir gurup ayak takımı Amerika ile bağlantıları olan çeşitli şirketlere saldırdı. | Open Subtitles | عبر الشارع وفي وسط موسكو حيث الهوجاء والهجوم على عدم مساعدة الولايات المتحدة |
Olaylar yatışınca, Doğu Alman iktidarı Moskova'ya doğru yola çıktı. | Open Subtitles | بعد السيطرة على الموقف انطلق حكّام ألمانيا الشرقية إلى موسكو |
Bir sürü telgraf çekti, telefonla aradı ve hatta Moskova'ya bile gitti. | Open Subtitles | أرسل برقيات عديدة وأجرى مكالمات هاتفية حتى أنه ذهب إلى موسكو بنفسه |
Bunun savaştan kaçınmak adına son şansı olabileceğinden endişe duyan Khrushchev, Moskova Radyosu ile acilen Kennedy'nin şartlarını kabul ettiği mesajını gönderdi. | Open Subtitles | متخوفًا من أن تكون هذه اخر فرصة لتجنب الحرب، سارع خروشوف بارسال رسالة إلى راديو موسكو يبدي فيها موافقته على شروط كينيدي |
Porgy ve Bess'i seslendirmek için Moskova'ya giden bir Amerikan operasıyla ilgiliydi. | Open Subtitles | كان عن مغنيان أوبرا , ذهبوا الى موسكو لتأدية بورجى و باس |
Moskova'nın 830 km. uzağındaki doğduğum kasabaya da bir okul yaptırdım. | Open Subtitles | أيضا قمت ببناء مدرسة في قريتي تبعد 830 كيلومتر عن موسكو |
Hitler, bir önceki yiI Moskova için yaptigi gibi, kuvvetlerini böler. | Open Subtitles | وكما فعل من اجل موسكو فى العام الماضى قام بتقسيم قواته |
Merkezde, Moskova, hedef sehir hala Almanlar için ulasilabilir kalmaya devam ediyor. | Open Subtitles | فى الوسط بقيت موسكو المدينه المستهدفه على وشك السقوط فى يد الالمان |
Moskova altgeçidi için yapılmış tüneller direk olarak bankanın altından geçiyor. | Open Subtitles | أنابيب بناء توسيع نفق ميترو موسكو تمشي بشكل مباشر تحت البنك |
Moskova'da seni küçük ve penceresiz bir yerde görmek isteyecek bazı arkadaşlarım var. | Open Subtitles | لدي زوجين في موسكو يحبون أن يضعوك في غرفة بلا نوافذ ساعات قليله |
Neden sence Moskova'da tanıştığın ilk adam, kariyerinin en değerli ajanı haline geldi? | Open Subtitles | لماذا تظن أن أول شاب قابلته في موسكو أصبح رجلك الأول في مهنتك؟ |
Bir silah satıcısı Moskova dışındaki bir mezarlıkta ölü bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على تاجر سلاح ميتا في مقبرة خارج موسكو. |
Doktor Riley'e Moskova dışına kadar eşlik etmen için yerini ben ayırtmıştım. | Open Subtitles | انا حجزت لكى على هذة الرحلة لترافقى الدكتور رايلى بأمان خارج موسكو |
Moskova Zührevi Hastalıklar Enstitüsü'nde bir pozisyon kabul ederseniz onur duyarız. | Open Subtitles | سنكون ممتنين لو أنّك قبلت منصباً في معهد موسكو للأمراض التناسلية |
Maya'yı Hong Kong, Moskova veya herhangi bir yere götürdüğümüz sürece hiç farketmez. | Open Subtitles | لا يهم إن أوصلنا مايا إلى هونغ كونغ أو موسكو أو أي مكان |
Bunun Moskova'dan gelen sabıka kaydı olduğunu anlayacak kadar iyi. | Open Subtitles | جيد بما يكفي لأعلم أن هذا تقرير مكتوب من موسكو |
Sırbistan'daki havaalanını, Moskova, Paris arası hızlı tren hattını, Türkiye'deki gaz boru hatlarını, Makedonya'daki bir otoyol köprüsünü o destekliyor. | Open Subtitles | مطارات في صربيا، خط سكة حديد سريع بين موسكو وباريس وخطوط أنابيب غاز في تركيا ورسوم عبور الجسر في مقدونيا. |
Moskova'dan gizli mesajlar alıyormuş da Kara Hançerle gizli bir.. | Open Subtitles | سنجعلها و كأنّها تتلقّى أوامر من موسكو ، لترتيب دخول |
Bu Moskova'da çalışan bir websitesi, bu adamlar enfekte olmuş bilgisayarları satın alıyorlar. | TED | هذا الموقع يعمل في موسكو حيث يشترون حواسيب مصابة |
Karımın doğum yapma zamanı gelince Moskova'dan doktor çağırır mısınız? | Open Subtitles | عندما يحين وقت ولادة زوجتي، هلا ترسل لموسكو طلبًا لطبيب؟ |
Annesinin onu da alıp Moskova'ya dönmesini isteyeceği kadar mı kötü? | Open Subtitles | سيئة كفاية لدرجة ان أمه ستريد أخذه معها الى الوطن بموسكو |