Anneni ne kadar sevdiğini biliyorsun, değil mi? Ben de karımı o kadar seviyorum. | Open Subtitles | وتعرفين كم تحبين والدتك أحب زوجتي بهذا القدر |
İsterseniz Kablolu TV de bağlatabilirim. Televizyonu ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أستطيع الحصول على خدمة الكيبل لو أردتِ لأنني أعرف كم تحبين مشاهدة التلفاز |
Suyu ne kadar sevdiğini biliyorum ama ayakların toprağa bastığı için çok mutluyum. | Open Subtitles | أعرف كم تحب المياه لكنني سعيد بتواجدي على أرض صلبة |
Onu ne kadar sevdiğini. Onun uğruna kaç insanı feda ettiğini. | Open Subtitles | عن مدى حبك لها وكم من الناس الذين راحوا ضحية بسببها |
Hayır Simran. Senin beyaz çiçekleri ne kadar sevdiğini bildiğimden bunu yapıyorum. | Open Subtitles | كلا يا سيمران , هذا فقط لاني اعلم مقدار حبك للزهور البيضاء |
Babasını ne kadar sevdiğini bilirsin. | Open Subtitles | تَعْرفُ كَمْ تَحبُّ أبَّها. |
Kuralları uymayı ne kadar sevdiğini biliyorum, ...peki neden buradan, insanların gerçekten eğlendikleri partilerden mümkün olduğunca uzak durmuyorsun? | Open Subtitles | لأنني أعرف كم تحبين اتباع القوانين لم لا تبقين هنا بعيداً عن الحفلة |
Kirlenmeyi ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | تنتظركِ للعمل عليها ، أعلم كم تحبين القذارة |
Çikolata kaplı çileği ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تحبين الشيكولاته المغطاه بالفراوله |
Star Wars'u ne kadar sevdiğini biliyorum ama aynı hikâyeleri farklı isimlerle tekrar anlatmak senin için yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | أعلم كم تحب "حرب النجوم ولكنني لا أظن أنه أمر جيد أن تقوم بإعادة رواية القصص مغيراً بعض الأسماء |
Çünkü kızılları ne kadar sevdiğini bilirim. | Open Subtitles | لأنني أعلم كم تحب النساء الصهباوات |
Çünkü bu şirketin, üretkenliği ne kadar sevdiğini bildiğimden, 14 saatlik mesai yeni normal mesai olursa şaşırmam. | Open Subtitles | حقاً، لأنه لعلمي كم تحب هذه الشركة زيادة مُعدّل الإنتاج لن أتفاجأ لو أصبح العمل لمدة 14 ساعة يومياً هو المعدل الطبيعي الجديد |
Beni ne kadar sevdiğini gördüğümde sana geldim, "seninim" dedim. | Open Subtitles | عندما رأيت مدى حبك لي أتيتُ لك وقلتُ أُريد أن أكون لك |
Umarım o haplar küçüktür, çünkü senin yaban mersinini ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أتمنى بأن تكون الحبوب صغيرة لأني أعلم مدى حبك للفراولة |
İki tanesini feda edebilirler. Pinot Noir'i ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | يمكنهم أن يتخلوا عن زوج. أنا أعلـم مقدار حبك للبيانو الأسود. |
Zaara'yı ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | كَمْ تَحبُّ زارة أَعْرفُ |
Seni ne kadar sevdiğini söylememi istedi. | Open Subtitles | أراد مني أن أبلغك عن مدى حبه لك |
- Bir şeyleri uzaktan vurmayı ne kadar sevdiğini bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف كم يحب أن يطلق على الأشياء من بعيد |
Üzgünüm. O arabayı ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كم أحببت تلك السيارة. |
Düşük teknolojiyi ne kadar sevdiğini unutmuşum. | Open Subtitles | هل نسيت كم أحببتها التقنية البسيطة |
- Beni ne kadar sevdiğini söyleyecek misin? | Open Subtitles | أو تخبرني بمدى حبك لي |
Bu beni mutlu etti çünkü bu, onun müziği ne kadar sevdiğini gösteriyor. | Open Subtitles | وأنا أتعجّب من ذلك لأن ذلك يظهر لى. مقدار حبه للموسيقى. |
Ben de Miguel'in Garcia Marquez'i ne kadar sevdiğini biliyorum ve sınırlı sayıda basılmış kitaplarından birini hediye edebilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | وأعرف مدى حبّ (ميغيل) للكاتب (غارسيا ماركيز) ففكّرتُ في شراء نسخة محدودة من أحد مؤلّفاته |
Civardaydım. Salamı ne kadar sevdiğini hatırladım. | Open Subtitles | لقد كنت في الحيّ وتذكرت مدى حبّك للبولونيا |
Beni ne kadar sevdiğini göster. | Open Subtitles | أريني مقدار حبّك لي |
Onu ne kadar sevdiğini, ailenin çok kavga ettiği o sonbahar, seni güvende hissettirdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | أتذكر أنكِ قلتِ كم مدى حبكِ له والداكِ كانا يتجادلان بشده ذلك الخريف وجعلكِ تشعرين بالأمان |