"nefret ettiğim" - Traduction Turc en Arabe

    • أكرهه
        
    • أكره
        
    • أكرهها
        
    • اكره
        
    • كرهته
        
    • اكرهه
        
    • كرهي
        
    • كرهتك
        
    • أحتقره
        
    • أكرههم
        
    • كُرهي
        
    • اكرهها
        
    • أمقته
        
    • أَكْرهُ
        
    • كرهتها
        
    Mafyadan daha nefret ettiğim bir şey varsa o da yalancılardır. Open Subtitles إن كان هناك شيء واحد أكرهه أكثر من المافيا،سوف يكون الكاذب.
    Hayır ve, kendi ağırlığını taşıyamayan küçük kusmuk görünümlülerden daha çok nefret ettiğim tek şey insanların benim ağzımdan konuşmalarıdır. Open Subtitles لا، وبما أنه الشيء الوحيد الذي أكرهه أكثر من.. من الكسالى الذين لا يقومون بواجباتهم هو أن يتقوّل الناس عليّ
    Ben, annemden nefret ettiğim için beni suçlamıyorsun değil mi? Open Subtitles بن.. أنت لا تلومنى لأننى أكره أمى .. اليس كذلك
    Seninle evlenirken giydiğim elbise... nefret ettiğim zengin kuzenlerimden birinin eskisiydi. Open Subtitles الثوب الذى تزوجتك به كان لابنة عم غنية كنت أكرهها
    Noel'den nefret ediyorum çünkü aslında Noel'den tamamen nefret ettiğim söylenemez. Open Subtitles حسناً، دعونا نبدأ انا اكره عيد الميلاد لأن حسناً، في الحقيقة انا لست اكره عيد الميلاد لهذه الدرجة
    Ömür boyu nefret ettiğim babam ölmeden önce bana bir iyilik yaptı. Open Subtitles أبي، الذي كرهته طوال حياتي عمل شيء واحد جيد قبل أن يموت
    Dünyada en fazla nefret ettiğim şeyler nedir, biliyor musun? Open Subtitles هل تعرفين ماهو الشئ الذي أكرهه في هذا العالم ؟
    Adi bir hırsız kadar nefret ettiğim bir şey yoktur. Open Subtitles ليس هناك ما أكرهه أكثر من لص بدائي مثير للشفقة
    Sen benim oğlumsun ve benim nefret ettiğim şeylerden nefret edeceksin. Open Subtitles و ما العيب في ذلك؟ أنت ولدي و ستكره ما أكرهه.
    Sanırım hala ben buyum, çünkü nefret ettiğim halde hala oradayım. Open Subtitles وأظن أنني مازلت , لأنني لا أزال في المطعم الذي أكرهه
    Tara'dan daha çok nefret ettiğim tek şey o! Open Subtitles وأكره سكارليت، إنها الشيء الوحيد الذي أكرهه أكثر من تارا
    Gerçekten nefret ettiğim bir şey varsa, o da olmazsa olmaz bir kadındır. Open Subtitles إذا كان هناك شئ واحد أكرهه فهى المرأة التى لا غنى عنها
    Adi bir hırsız kadar nefret ettiğim bir şey yoktur. Open Subtitles ليس هناك ما أكره أكثر من لص بدائي مثير للشفقة
    Şu hayatta en nefret ettiğim şey eğlence parkı organizasyonlarıdır. Open Subtitles أكثر حدث أكره على الاطلاق الذى يقام في حديقة الملاهي
    Çünkü nefret ettiğim insanlara ve de sevdiklerime ihanet etmek zorundayım. Open Subtitles لأنني يجب أن يخون سواء تلك التي أكره وتلك التي أحب.
    Seninle evlenirken giydiğim elbise... nefret ettiğim zengin kuzenlerimden birinin eskisiydi. Open Subtitles الثوب الذى تزوجتك به كان لابنة عم غنية كنت أكرهها
    Kendi restoranım varken en nefret ettiğim şeylerden biriydi bu. Open Subtitles هذه أحد الأشياء التي أكرهها عندما كان لدي المطعم
    Ciklet nefret ettiğim şeydir. Gördün mü? Open Subtitles مضغ العلكة امر مرفوض مضغ العلكة اكثر ما اكره
    Çünkü birkaç sene önce benim de nefret ettiğim bir stajyer vardı. Open Subtitles لأنّه كان عندي طبيب مستجد قبل سنتين كرهته
    nefret ettiğim erkek arkadaşım beni eski üvey kardeşimle aldattı. Open Subtitles صديقي الذي اكرهه.. لقد خانني مع ابنة زوج والدتي السابق
    Benim bu adamdan nefret ettiğim kadar sen de bu giysiyi seviyor olmalısın. Open Subtitles بقدر كرهي لهذا الرجل الآن، لا بد أن تحبوا هذه الحلة.
    Senden her nefret ettiğim seferde bunu şefkate dönüştürmek için güç sarf ediyorum. Open Subtitles كل مرة كرهتك فيها.. بذلت جهداً لتحويل ذلك إلى الشفقة..
    nefret ettiğim bir şey varsa, o da nankörlüktür. Open Subtitles إذا كان هناك أى شئ أحتقره فهو عدم الوفاء
    Tanrım her zaman beni en nefret ettiğim insanların arasına gönderir. Open Subtitles إلهى دائما يضعنى فى المكان الذى به الناس الذين أكرههم جدا
    Senden ne kadar nefret ettiğim hakkında hiçbir fikrin yok değil mi? Open Subtitles أنتِ لا تمتلكين أى فكرة عن مدى كُرهي لكِ ، أليس كذلك ؟
    Tam da nefret ettiğim kızlar gibi davranıyorum. Open Subtitles لقد كنت بالتحديد الفتاة التي اكرهها لنبدأ من جديد
    Hastaları tedavi etmekten daha fazla nefret ettiğim tek şey, bu işi boş mideyle yapmak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أمقته اكثر من معالجة المرضى
    Demek istediğim, bir çok insandan nefret ettiğim kadar ondan nefret etmiyorum. Open Subtitles حَسناً أَنا فَقَطْ أَقُولُ، أنا لا أَكْرهُه بينما هريسة كما أَكْرهُ أكثر الناسِ.
    nefret ettiğim en seksi kız olabilir. Open Subtitles قد تكون الفتاة الأكثر إثارة التي كرهتها دائماً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus