Babam silah duyulduğunda Nerede olduğu konusunda da yalan söyledi. | Open Subtitles | أبي أيضا كذب عن مكان وجوده وقت إطلاق النار |
Altı saattir Nerede olduğu bilinmiyor. | Open Subtitles | لم يتم معرفة مكان تواجده خلال الست ساعات الماضية |
Başbakan'ın Nerede olduğu hala bilinmiyor. Acil durum başladığından beri ortalıkta görülmedi. | Open Subtitles | الغموض يكتنف مكان وجود رئيس الوزراء والذي لم يظهر منذ بدء الأزمة |
İnsanların Nerede olduğu ve nereye hareket ettiğini gördüğümüz uydu haritalarımız var | TED | لدينا خرائط الأقمار الصناعية التي تمكننا من رؤية مكان تواجد الناس وكذك وجهتهم. |
Yararlı birşey sor. Kızının gece vakti Nerede olduğu gibi. | Open Subtitles | اسال عن شيئ مهما , مثل اين هي ابنتك الليلة |
En yakın büfenin Nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. | TED | ليس لدي أي فكرة عن مكان أقرب مخزن للمواد الغذائية. |
Peki bu bırakma ile alma arasında Nerede olduğu hakkında bilginiz var mı? | Open Subtitles | وأخذتهم عندما إنتهى الأمر هل لديك فكرة أين كانت بين إيصالهم وأخذهم ؟ |
Nerede olduğu bilgisinin bulunduğu ISI detaylarının eline geçmesine izin verdim. | Open Subtitles | أنا سمحت لعناصر معينة من ISI من ضمن ال معرفة مكان وجوده |
Seth'i kaçırmış, ama Nerede olduğu hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | " لقد إختطفت " سيث ولكن ليس لديها أي فكرة عن مكان وجوده |
Dr. Henry West en son 23 Ekim, 1976 gecesi göründü ve 1982'de yasal olarak öldüğü ilan edildi. 40 yıldır Nerede olduğu hakkında hiçbir bilgi yok. | Open Subtitles | وكانت آخر مرة شوهد فيها الدكتور هنري وينستد هي نفسها ليلة 23 تشرين الأول عام 1976 ثم تم إعلان وفاته رسمياً سنة 1982 وبقي مكان وجوده غير معروف منذ ما يقارب 40 عاماً |
Yani Nerede olduğu konusunda hiçbir fikrin yok mu? | Open Subtitles | إذن ليس لديك ادنى فكره عن مكان تواجده ؟ |
Galaktik Yönetim tarafından onun için bir insan avı başlatılmış olsa da şu an Nerede olduğu belirsizliğini koruyor. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}بالرّغم من أنّه محور مُطاردة ضارية من قبل السلطة المجرّيّة، فإنّ مكان تواجده يبقى مجهولًا. |
Ne yazık ki şu anda Samantha Weller'in, hala Nerede olduğu bilinmiyor. | Open Subtitles | للاسف ، مكان وجود سمانتا ويلر لا يزال مجهول فى هذا الوقت |
Spassky, Fischer'ın Nerede olduğu konusunda oldukça kaygılı. | Open Subtitles | سباسكي من الواضح انه قلق حول مكان وجود السيد فيشر |
Senden duymak istediğimiz tek şey bombanın Nerede olduğu. | Open Subtitles | اصغ، الشيء الوحيد الذي نريد سماعه منك هو مكان تواجد القنبلة |
Burada olması gerekirdi ve şimdi Nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok... ve onu olabildiğince çabuk bulmam gerek çünkü... | Open Subtitles | هي يفترض بأنها كانت هنا، والآن ليس لي أيّة فكرة اين هي وأنا أحتاج لإيجادها في أقرب وقت ممكن لانها... |
O çocuğun bu elçilikten yok olmasını istiyorum öyle yok olsun ki bu gece Nerede olduğu hakkında tek kelime edemesin. | Open Subtitles | أريد لهذا الطفل الخروج من السفارة. وتكون طريقة إخراجة بحيث لا يستطيع أن يقول شيئاً عنا. أو عن مكان توواجده الليله |
Heater Martin ile ilgili her şeyi bulmanı istiyorum buna son 36 saat içinde Nerede olduğu da dahil. | Open Subtitles | بما في ذلك أين كانت في الـ 36 ساعة الماضية |
Ve onun Nerede olduğu hakkında hiçbir ipucu bırakmayan adi herif... | Open Subtitles | والوغد الذي تركها من دون أي معلومات عن مكانه وتنقله |
- Kes şunu. Öğrenmek istediğim sadece Red Fort'un Nerede olduğu. | Open Subtitles | كل ما أريده هو مكان الحصن الاحمر التاريخي |
NYPD'nin, bir tanığın Nerede olduğu, koruma altında olmadan yaşadığı hatta daha da kötüsü bir suça karışmış olmasıyla ilgili FBI'dan daha fazla bilgiye sahip olmasının ne kadar utanç verici olduğunu, hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | أظنه سيكون محرجا للمكتب الفيدرالي أن تجد شاهد لم يكن في مكانه غير محمي |
Bilinmeyen tek bir şey var, o da adamın Nerede olduğu. | Open Subtitles | لذا فاللغز الوحيد هو , أين يكون هذا الرجل ؟ |
İkinci güneşin Nerede olduğu hakkında hiç bir fikrimiz bie yok. | Open Subtitles | نحن ليس لنا فكرة حيث أنّ شمس ثانية. |