- O kısmı bilmiyorum. Bir seferliğine O kısmı sen söyleyebilir misin? | Open Subtitles | في الواقع، هذا الجزء الذي لا أعرفه هلا أخبرتني بالاجابة لمرة واحدة؟ |
- O kısmı bilmiyorum. Bir seferliğine O kısmı sen söyleyebilir misin? | Open Subtitles | في الواقع، هذا الجزء الذي لا أعرفه هلا أخبرتني بالاجابة لمرة واحدة؟ |
- Şehrin O kısmı çok ıssızdır. - Viraneye benziyor. | Open Subtitles | ـ هذا الجزء من المدينة مهجور ـ أنه يبدو مزبلة |
Evet ama planın O kısmı pek de iyi gitmemiş. | Open Subtitles | نعم، ذلك الجزء من الخطة لم يسر على نحوٍ حسن |
Acı ve ıstırap dolu dünyanın O kısmı çok ezici gözüküyor. | Open Subtitles | حجم الشقاء والمعاناة فى ذلك الجزء من العالم يبدو ساحقاً للغاية |
Çünkü çaldığım kişi O kısmı söylemedi. | Open Subtitles | لأن الشخص الذي سرقتها منه لم يخبرني بهذا الجزء! |
Bu yüzden O kısmı çözmek epey vakit aldı. | TED | ولذلك فان هذا الجزء من المقعد استغرق وقتا طويلا لانجازه |
- Saldırı rastgele değildi. - O kısmı ben istiyorum. | Open Subtitles | -هذا الهجوم كان عشوائياً حسناً ، أنا أريد هذا الجزء |
Diyeceğim şu ki: "ölmek istemene neden olacak O kısmı bir kere aşarsan aslında gerçekten iyi biridir." | Open Subtitles | منذ ان تتركين هذا الجزء عندما تشعرين انك تريدين الموت فإنه شخص جيد |
Yapımcılar, O kısmı kesmemi istediler. | Open Subtitles | أجبرني المنتج على إزالة هذا الجزء من النص |
Görünüşe bakılırsa O kısmı tek bir sorguda fazlasıyla duydum. | Open Subtitles | سمعت هذا الجزء هذا كثير في تحقيق واحد كما يظهر لي |
Rahmi alındı ama O kısmı silebilirim. | Open Subtitles | استئصل رحمها الشهر الماضي لكن يمكنني إلغاء هذا الجزء |
Bana sorarsanız yazık olan O kısmı değil. | Open Subtitles | ليس هذا الجزء الذي يحتاج لسوء الحظ نعم انه كذلك .. |
Şehrin O kısmı artık bir süreliğine güvende demektir. | Open Subtitles | نعم.صار رَكْن السيارة آمنا في هذا الجزء من المدينة لبعض الوقت |
Sadece kendime baktığımda onu görmek istemiyorum. Hayatımın O kısmı geride kaldı. | Open Subtitles | .لا أودُّ أن أرى نفسي وأرى انعكاسه .انتهى ذلك الجزء من حياتي |
Ve bilirsiniz, hayatın O kısmı, diğer kısmının yaptıklarına ihtiyaç duyar. | TED | وكما تعلمون,ذلك الجزء من الحياة يحتاج كل الاشياء التي تحتاجها بقية الحياة |
Dünyanın O kısmı ile nasıl ilişki kurabilirim bu konuda çok şey öğrendim. | TED | لقد تعلمت الكثير عن طريقة التعامل مع ذلك الجزء من العالم |
Ya da O kısmı atlayıp doğruca buraya gelmiştir. Hayır, hayır. Hayır, hayır. | Open Subtitles | أو يمكنه تخطى ذلك الجزء ويأتي إلى هنا مباشرة أوه , لا , لا , لا , لا |
Ayrıca senin yüz tane Wraith öldürdüğünü söylediler. O kısmı doğru işte. | Open Subtitles | قالوا أيضا أنك قتلت 100 من الريث ذلك الجزء يبدوا صحيحا |
O ayakkabıları yapmak için derileri soyulan inekleri düşünmek hoşuna gidiyor mu, ...yoksa modaya ayak uydurmak adına O kısmı hiç düşünmemeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | أخبريني , هل تتمتعين بالتفكير بالبقرة التي تم سلخها لعملها او تحجبين ذلك الجزء |
Nöbet tut. O kısmı sonra hallederim. | Open Subtitles | إبقى للحراسة سأقوم بهذا الجزء لاحقاً |
Yani, açıkcası, hayatımın O kısmı bitti, ve bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | من الواضح, أن تلك المرحلة من حياتي انتهت وأرى بأن ذلك أمر جيد |
Bak, ailenin mümkün olduğunca normal bir hayat yaşamasını istiyorsun ama artık O kısmı geride bıraktık. | Open Subtitles | أعلم أنك تريد أن تبقى عائلتك عادية قدر المستطاع لكن الأمر تعدى ذلك كثيراً الآن |