Yıllardır okuduğum en zekice hazırlanmış, gerilim dolu senaryolardan biri. | Open Subtitles | سيناريو مشوق محبوك بذكاء إنه أفضل نص قرأته في حياتي |
- Hepsi raporda vardı. - Benim okuduğum raporda değil. | Open Subtitles | لقد كان كله فى التقرير ليس فى التقرير لقد قرأته |
Ne okuduğum son kitabı, ne de izlediğim son filmi. | Open Subtitles | لا آخر كتاب قرأته . . أو آخر فيلم شاهدته |
Hayır, hayır,... Gerçek bir kitap. Çocukken okuduğum bir roman. | Open Subtitles | لا، لا انه كتاب حقيقى قصة قرأتها و انا طفل |
Kahretsin. Benim okuduğum tek şey komşu kızı mektupları. | Open Subtitles | تباً، الشيء الوحيد الذي أقرأه هو رسائل مجلات الفتيات |
Sanki çok uzun zaman önce okuduğum birşeyin tekrar yaratılması gibi. | Open Subtitles | يبدو مثل اعاده صياغه لشىء ما قد قرأته من فترة طويله |
Bu şimdiden ebeveynlikle ilgili okuduğum son kitaptan daha yardımcı oldu. | Open Subtitles | هذا بالفعل مساعد كثيرا اكثر من كتاب الابوة الاخير الذي قرأته |
Şimdiye kadar okuduğum aşk hakkındaki bütün şiirler içinde en iyi özetleyeni bence Plato tarafından 2000 yıldan önce söylenmiş olanıdır. | TED | وأعتقد أن كل الشعر الذي قرأته عن الحب الرومانسي، يمكن ايجازه بما قال أفلاطون قبل 2000 سنة. |
Uzun zaman önce okuduğum bir şeye odaklanıyor Rabbi Hyman Schachtel denen biri | TED | تركز على شيء كنت قد قرأته منذ زمن بعيد من شخص يدعى رابي هيمان سكاتشيل |
Şimdi kısaca, okuduğum bu kitaptan bahsedeceğim. | TED | وأود الآن الاشارة بسرعة لإتحدث عن كتابه والذي قرأته. |
Çocukça bir hayal belki de on yaşlarımda okuduğum bir şeyden esinlenen bir hayal. | Open Subtitles | حلم يقظة صبياني, لعلّ الإلهام جاء من ثمة شيء قرأته وأنا في العاشرة من عمري. |
Benim okuduğum, karısı olmayan bir kadına gerçekten aşık olan ve onunla olmak için her şeyi tehlikeye atan cesur bir adamın hesaplaşmasıydı. | Open Subtitles | ما قرأته كان سرداً لرجل شجاع وقع في حب حقيقي مع امرأة ليست زوجته وخاطر بكل شيء ليكون معها |
Bunlar hapiste okuduğum Doğu felsefesi üzerine bir kitaptan. | Open Subtitles | هذا من كتاب عن الفلسفة الشرقية قرأته وأنا بالسجن |
Füturistik bir dergide yıllar önce okuduğum çok hoş bir hikaye vardı. | TED | هناك قصة جميلة قرأتها في مجلة تنبؤية منذ عدة سنوات. |
Bu konuşmayı hazırlarken okuduğum kitap ve makaleleri yazanları tanımıyorum. | TED | لا أعرف الأشخاص الذين كتبوا جميع الكتب والمقالات والتي قرأتها تحضيراً لهذه المحاضرة. |
O yıl okuduğum kitaplar, gözlerimi birçok şeye açtı. | TED | ساعدت الكتب التي قرأتها خلال تلك السنة في فتح عينيّ على الكثير من الأشياء. |
- Çocukken okuduğum bir kitap. | Open Subtitles | أنه كتابٌ إعتدتُ أن أقرأه 'و أنا طفلة .. |
O listeyi okuduğum zaman, bunların hiçbirinin bende olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | وعندما قرأت ما كتبت علمت أنى لا أملك أياً منهم |
Bunu okuduğum zaman, Japonya'nın benim için bir cennet olacağını düşündüm. | Open Subtitles | عندما قرأتُ هذا، لقد اعتقدتُ أن اليابان ستكون كجنةٍ عالأرض. |
Bu hasta piçlerle ilgili okuduğum şeylere göre genelde birtakım kuralları olur. | Open Subtitles | ممّا قرأتُه عن هؤلاء المختلّين، فإنّهم عادةً ما يكون لديهم قانون ما |
Bana göre hemen hemen okuduğum her şey... beni, hiçbir şeye inanmayan insanlardan daha seçici yapıyor. | Open Subtitles | أنا أؤمن فعلياً بكل شىء اقرأه, وأعتقد أن هذا وهذا ما يجعلني أفضل أنتقاءً من شخصاً آخر لا يؤمن بأي شىء. |
Ama okuduğum bir makalede Sosyal güvenliğin 2025 yılına kadar kesileceği yazıyordu | Open Subtitles | لَكنِّي قَرأتُ هذه المقالةِ التي قالتْ إجتماعيةً الأمن يُفتَرضُ تنفذ بحلول الـ2025... |
Bu sabah, dün gece okuduğum derginin üzerinde ne bulduğumu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تعرف ماذا وجدت هذا الصباح على سطح المجله التى كنت أقرأها لتساعدنى على النوم |
O şiiri dergide okuduğum anda... düşündüm ki, bu ya çok hassas bir adamdır... ya da bir kadının, bir genç kızın şiirini... çalmıştır. | Open Subtitles | انت لم تكتبها لقد قرات هذة القصيدة واكتشفت انة بالتاكيد شخص ارق منك |
"'Patavatsız ve Kronik okuduğum en kötü çizgi roman. | Open Subtitles | بلونتمان وكرونيك هو اسوء كتاب هزلى قراته من قبل |
okuduğum kitabın adı Hazine Adası. | Open Subtitles | كما ذكرت السيدة (كرابابل) فإن إسم الكتاب هو "جزيرة الكنز" |
Pepperdine Üniversitesi'ne kabul edilmiştim ve okuduğum okula özel eğitim asistanı olarak geri döndüm. | TED | لقد قُبلت في جامعة "بيبرداين"، وعدت إلى نفس المدرسة التي درست بها لأكون مساعدة للحالات الخاصة. |