| Neyin kötü olduğuna karar vermek neden sana düşsün ki? | Open Subtitles | لماذا أنت الوحيد اللي يقرر ماهو الجيد وماهو السيء ؟ |
| Çünkü senin bir pislik olduğuna karar verirse ki öylesin, on milyon alır. | Open Subtitles | لأنها لو قررت أنك قطعة خردة ستحصل هى على 10 ملايين |
| Biraz daha siyasi birine ihtiyaç olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت أنني أحتاج لشخص أكثر دبلوماسية |
| Pazar günleri birlikte Sausalito'da yemeğe çıkan galeri sahipleriyle eleştirmenlerin oluşturduğu gizli bir topluluk neyin "havalı" olduğuna karar veriyor. | Open Subtitles | هناك مجتمع سري مكون من مالكي المعارض و النقاد يجتمعون على الغداء كل يوم أحد ليقرروا ما هو الفن الجميل |
| Dünyada iki tip insan olduğuna karar verdim hayatını yaşamak için her şeyini verenler ve diğer insanları okuyan insanlar. | Open Subtitles | قررت أن هناك نوعان من البشر في العالم الناس المقدر لهم عيش حياتهم لأقصى الإحتمالات والناس المقدر لهم القراءة عما فعله الآخرون |
| Sihir yapmanın kötü bir fikir olduğuna karar verdik sanıyordum. | Open Subtitles | أظنّنا قرّرنا أنّ استخدام السحر فكرة سيّئة |
| Şimdi sana, senin yoldan çıkmana yol gösteren gözlerinin mi... ..yoksa etrafına sonsuz acı veren bedeninin mi daha önemli olduğuna karar verme şansını veriyorum. | Open Subtitles | الآن أعطيك فرصة لتقرر أيهما أهم... عينيك التي قادتك بصورة عمياء للضلال، |
| Sonra her topluluğun bir üniformaya ihtiyacı olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | و أصبح عضوة بهذا النادي الرائع و أدركتُ .. بأنّ كل نادي بحاجة لزيّ رسمي |
| Ancak önce, bizim bu zamanın hepimize ait olduğuna karar vermemiz lazım. | TED | ولكن أولًا علينا أن نقرر أن الوقت هو ملكنا جميعًا. |
| Hesap yaptılar ve bu operasyona devam etmenin riskli olduğuna karar verdiler. | Open Subtitles | لقد أجروا حساباتهم وقرروا أن الإستمرار في هذه العمليه خطير للغاية. |
| Aranızdaki en kötünün kim olduğuna karar verdikten sonra kimin gideceğine karar vereceğim. | Open Subtitles | سأقرر من ينتقل منكم بعد أن أقرّر من هو أفشلكم |
| Miranda'yı ne kadardır tanıyorsun ki aradığın kişi olduğuna karar verdin? | Open Subtitles | وكم عَرفتَ ميراندا قبل أن تقرر بأنها هي من تريد؟ |
| Senin de ne olduğuna karar vermenin gerekeceği gün yaklaşıyor. | Open Subtitles | يوم قادم عندما كنت ستعمل يكون أن تقرر ما كنت. |
| Hiç kimse neyin daha çok tatmin edici olduğuna karar bile veremez. | Open Subtitles | لا أحد يمكن أن يقرر في أي وقت ما هو اكثر ارضاء. |
| Eğer o fazla kiloda çok uzun süre kalırsanız, muhtemelen çoğumuz için yıllara yayılan bu süreçte beyniniz artık sizin için yeni "normal"in bu olduğuna karar verebilir. | TED | إذا بقاءت في وزن عالية لفترة طويلة ، ربما لبضع سنين لمعظمنا، فدماغك فقد يقرر ان هذا الطبع الجديد. |
| Bu durumda G/Ç alt sistemi, tıklamanızın oldukça önemli olduğuna karar veriyor. Böylece işlemciye işkesme sinyali gönderiyor. | TED | في هذه الحالة، يقرر النظام الفرعي للإدخال والإخراج أن نقرتك على الفأرة مهمة جداً لذا فإنه يقاطع المعالج |
| Haklı olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت أنك على حق |
| Bunu sona erdirecek tek kişinin sen olduğuna karar verdin. | Open Subtitles | لقد قررت أنك من سيقوم بإيقافه |
| Sayılarla uğraşan birine ihtiyacım olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | إنه مدير حسابات قررت أنني أحتاج |
| MİB'i bağımsız bir birim olarak kurmuştum, ama bir iyilik istemeye hakkım olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | "وقد أنشأت "وحدة نزاعة الإدانة لتكون وحدة مستقلة ولكنني قررت أنني يسمح لي طلب معروف واحد |
| Hatta hâkimler bile mahkemede bu makineler ile DNA delillerine göre birisinin suçlu ya da masum olduğuna karar veriyorlar. | TED | حتى القضاة يقومون باستعمال نتائج تلك الأجهزة في المحكمة ليقرروا ما إذا كان الشخص بريئاً أو مذنباً استناداً إلى أدلة الحمض النووي. |
| Uzun süre önce bunu arkamızda bırakmanın en iyisi olduğuna karar vermemize rağmen bunu yaptınız. | Open Subtitles | وأعلم أنكما كنتما تفعلان ما قرّرنا منذ وقت طويل أن نتركه. |
| Şimdi sana, senin yoldan çıkmana yol gösteren gözlerinin mi... ..yoksa etrafına sonsuz acı veren bedeninin mi daha önemli olduğuna karar verme şansını veriyorum. | Open Subtitles | الآن أعطيك فرصة لتقرر أيهما أهم... عينيك التي قادتك بصورة عمياء للضلال، |
| Sonra her topluluğun bir üniformaya ihtiyacı olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | و أصبح عضوة بهذا النادي الرائع و أدركتُ .. بأنّ كل نادي بحاجة لزيّ رسمي |
| Kelimenin tam anlamıyla, duvarlarını çizdim, kartona modelledim, ve biz içeri girip kestik, ve bazı şeylerin yanlış olduğuna karar verip çıkarıp taktık. | TED | لقد قمت حرفيا بالرسم على جدران المقطورة نسختها على ورق مقوى كنا ندخل ونقطع، نقرر أن أمر ما خاطئ نخرجه، نعيده |
| Oyun alanını dengelediler ve önemli olanın anatominin farklılıkları yerine benzerlikleri olduğuna karar verdiler. Ve bu çok radikalce bir hareketti. | TED | جعلوا مجال اللعب ذلك مستوى وقرروا أن التشريح الذى يهم كان قاسماً مشتركاً وموحداً لعلم التشريح , ليس الفرق في علم التشريح . وذلك كان شيئا جذرياً بالحق . |
| Hangisinin daha riskli olduğuna karar veremiyorum çılgınca risklere girmek mi yoksa çılgın risklere giren birinden tavsiye almak mı? | Open Subtitles | لا يمكنني أن أقرّر أيّهما أخطر القيامُ بمخاطرةٍ مجنونة أم سماعُ النَّصائح بخصوص المخاطراتِ المجنونة |
| Geç olduğuna karar verirse, onu durdurmanın hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | ، عندما تقرر بأنها تأخرت فلا يمكن لأحد أن يوقفها ! |
| Bilgi, istediğinin ne olduğuna karar vermeni sağlayacak, ama asıl işin ne istediğine karar verip, ona odaklanmak, ve ona odaklanarak onu kendine doğru çekmek yaratımın süreci budur. | Open Subtitles | المعلومات التي ستساعدك على تقرير ما تريده لكن عملك الحقيقي هو أن تقرر ما تريده وثم تركـّز عليه |