Niye ilişkinizin çok harika olduğunu düşünüyorsun da bizimkinin olmadığını düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد أن علاقتكما رائعة جداً و علاقتنا لا؟ |
Bizim gibi insanların dalga geçilecek kişiler olduğunu düşünüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعتقد أنه يمكنك أن تهزأ من شباب الريف , أليس كذلك ؟ |
- Neden ilişkili olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تظن أن ذلك له علاقة بنا ؟ لقد تم شد السفن إلى أسفل |
Gülünç çocuk. Kendinin çok kutsal ve doğru olduğunu düşünüyorsun ama aslında bu sadece kibir. | Open Subtitles | طفل سخيف.تعتقد أنك فى منتهى التقوة والصدق,ولكنك فقط مجرد مغرور |
Yürekli olanın gidip onu görmek olduğunu düşünüyorsun fakat yanılıyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أن القرار القوي هو أن تذهبي لمقابلته لكنكِ مخطئة |
İşleri daha kötü yapıyor. Bir gün uyanıp kazanan olduğunu düşünüyorsun ama kaybedensin. | Open Subtitles | تستيقذ فى يوم ما و تظن أنك ناجح ولكن الحقيقة انك فاشل |
Kitty'nin benim rehberliğimden başka bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تظنين أن كيتي بحاجة للمساعدة أكثر وأبعد من إرشادي لها |
Aşkın mental bir hastalık olduğunu düşünüyorsun, bu yüzden savaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتقد أن الحُب مرض عقلى ، لذا تقوم بمحاربته |
Uçakta bir bebeğin ağladığını duyunca bunun sırf sana özel olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت في طائرة وسمعت طفلا يبكي تعتقد أن الأمر يحصل لك |
İnsanın hâlâ soylu bir alın yazısı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقد أن الإنسان لا زال لديه مصير نبيل ؟ |
Bu seferkinin diğerlerinden neden farklı olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لم تعتقد أنه يراودك شعور مختلف هذه المرة؟ |
Belki şifreli veya GPS ile alakalı mı olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ربما كنت تعتقد أنه مشفر أو مزود بوحدة لتحديد المواقع ؟ |
Hâlâ ufak bir şansın olduğunu düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تزال تظن أن لديك الفرصة للقتال, أليس كذلك؟ |
Ve Matt, sen de Elyse'in gevşemesi ve düzülmesi gereken, sıkıntılı, ... dar görüşlü bir inek olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | مات، هل تظن أن اليس مقيدة ومعقدة تحتاج لمن يتحرش بها |
Bana borçlu olduğunu düşünüyorsun. Ve sahip olduklarınla ödemeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | . أنت تعتقد أنك مدين لى وتريد أن ترد لى الدين بما تملكه |
Madem o kadar harika birşey olduğunu düşünüyorsun kendin niye katılmıyorsun? | Open Subtitles | لو تعتقدين أن الأمر بهذه الروعة فلمَ لا تلتحقين بالفرقة؟ |
Sen de kimseyi dinlemiyorsun. Çünkü bize sahip olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | و لا تقيم حساباً لأحد أنت أيضاً لأنك تظن أنك تمتلكنا |
Elyse, sen Matt'in, sorumsuz abisinin onayını kazanabilmek için... penisini alnında taşıyan küstah bir sporcu olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | اليس، هل تظنين أن مات يمزح عندما يرتدي سرواله في رأسه فقط ليكسب موافقة أخيه الاجتماعي |
Bunun şantaj olduğunu düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أفترض بأنك تعتقد بأن الأمر ابتزاز أليس كذلك ؟ |
Çok iyi olduğunu düşünüyorsun, öyle değil mi, McQuade? | Open Subtitles | أنت تعتقد بأنك بأفضل حال أليس كذلك ، ماكوايد؟ |
Onu okulundan bir anda çekip hiç tanımadığı insanların olduğu bir yere zorla götürmenin daha iyi mi olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا إذاً، تظن أنه من الأحسن أن نخلعه من مدرسته ونجبره على الانتقال إلى مكان لا يعرف فيه أي أحد؟ |
Bağımlılıktan temiz olarak kalması için bu işe ihtiyacı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعتقدين بأنه بحاجة لهذه الوظيفة ليبقى رصين |
Bunun saçma bir batıl inanç olduğunu düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعتقد ان هذا هراء و خرافات ، اليس كذلك ؟ |
Burada rahat bir yuvanın olduğunu düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعتقد انك حصلت على عشّ دافيء هنا الست كذلك ؟ |
Belki de yaşlı yoldaşlarından daha iyi olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لعلك تظن نفسك الآن أفضل بكثير من رفاقك القدامى؟ |
Arkadaş bulma sitesi için profil fotoğrafına ihtiyacı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أنها كانت بحاجة لصورة شخصية من أجل موقع مواعدة. |