Kafayı yemesi, üstünde bir damla kan olmamasını açıklamıyor ama. | Open Subtitles | تصرفه بجنون لا يفسر عدم وجود بقع دم في ملابسه |
Önemsemeyip, ciddi bir şey olmamasını umamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تستخف بها و تتمنى ألا تكون شيئاً خطيراً |
İşten geldiği zaman evde kimsenin olmamasını sağlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أحرص ألا يكون هناك أحد عندما يعود من عمله لأني أعلم أنه لا يحب ان يكون هناك أحد |
Tıraş olmamasını emretmenin sebebi buydu. Sıradan bir köle gibi görünmesi için. | Open Subtitles | لهذا السبب أمرته بألا يحلق، ليظهر بمظهر العبد الضال |
Oturup bekliyoruz ve çok geç olmamasını umuyoruz. | Open Subtitles | نحن نجلس، ونحن ننتظر، ونأمل انها لم يفت بعد. |
Tanrım, bunun doğru olmamasını umarım çünkü o kıza çok severdim. | Open Subtitles | أتمنى الا يكون هذا صحيح لأننى اعجبت بتلك الفتاة |
Bu geleceğin asla olmamasını sağlayarak hepimizi kurtarabilirsin. | Open Subtitles | احرصي أن لا يحدث هذا المستقبل وستنقذينا جميعاً. |
Bu, suya ıslak olmamasını söylemek gibi bir şey tatlım. | Open Subtitles | هَذاَ كَقَولِناَ للِمَاء ألاَ يتَبلل , حُلوَتِي |
Hiçbirinde maydanoz olmamasını sağlar mısınız? | Open Subtitles | من عدم وجود البقدونس على أي شيء؟ لدي حساسية منها |
Hiçbir kanıtımızın, şüphelimizin veya ipucumuzun olmamasını saymazsak. | Open Subtitles | وبصرف النظر عن كامل عدم وجود أدلة مشتبه بهم أو أي شيء يقودنا لحلها |
Bu Teddy'nin bileklerinde derialtı kan toplanmasının olmamasını açıklar. | Open Subtitles | وهذا ما يفسر عدم وجود تجمعات دموية تحت الجلد على معصمين تيدي. |
Bir şekilde Amanda'nın evde olmasını, yaşadıklarımın bir parçası olmamasını umuyordum. | Open Subtitles | لقد أملت أن تكون أماندا في بيتها و ألا تكون جزءا من الذي حدث لي |
Ben gittiğimde orada olmamasını sağlarsan memnun olurum. | Open Subtitles | سأقدر أذا أستعطت ان تدبر ألا تكون موجوده هناك |
Ayrıca hiçbirimizin dışarıda bir hayatımız olmamasını da tercih eder. Onu affetmiyorum. | Open Subtitles | إنّه يفضّل ألا يكون لأحدنا حياة في الخارج. |
Sadece bunun sırlarımızı satarak olmamasını tercih ediyor! | Open Subtitles | فقط هي تفضل ألا يكون هذا عن طريق بيع الأسرار. |
Tıraş olmamasını emretmenin sebebi buydu. Sıradan bir köle gibi görünmesi için. | Open Subtitles | لهذا السبب أمرته بألا يحلق، ليظهر بمظهر العبد الضال |
Bunun ölümüyle bir ilgisi olmamasını umuyordum. | Open Subtitles | وكنت آمل بألا يكون لذلك سببا في موته |
Oturup bekliyoruz ve çok geç olmamasını umuyoruz. | Open Subtitles | نحن نجلس، ونحن ننتظر، ونأمل انها لم يفت بعد. |
Oturup bekliyoruz ve çok geç olmamasını umuyoruz. | Open Subtitles | نحن نجلس، ونحن ننتظر، ونأمل انها لم يفت بعد. |
- Orada olmamasını tercih ederdim. | Open Subtitles | كنت اُفضل الا يكون هناك |
Kesinlikle bir daha olmamasını sağlayacağız. | Open Subtitles | سوف نحرص على أن لا يحدث شيء من هذا ثانيةً |
Suya ıslak olmamasını söylemek gibi bir şey bu tatlım. | Open Subtitles | هَذاَ كَقَولِناَ للِمَاء ألاَ يتَبلل , حُلوَتِي |
Oraya git, hemen al. Buradaki şeylere göz kulak olur başka birşey olmamasını sağlarım. | Open Subtitles | إذهب و أحضره في الحال سأراقب الأمور هنا للتأكد من عدم حدوث أي شيء |
Makineden kimsenin haberdar olmamasını sağlamak bizim sorunumuz. | Open Subtitles | الحرص على عدم اِكتشاف أحد أمر الآلة هي مشكلتنا. |
Kolunun gümüş bir dolardan daha geniş olmamasını garantiye almanı. | Open Subtitles | الحرص على أن لا يتجاوز محيط ذراعك حجم دولار فضي؟ |
Birkaç saattir. Uyandığında kendinde olmamasını umuyorum. Umarım diğer Alaric olarak uyanır. | Open Subtitles | بضع ساعات، آمل أنّه حين يستيقظ ألّا يكون هو وإنّما يكون شقّه الآخر. |
Tuhaf bir tip olmamasını kastediyor bence. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنّها تقصد ألاّ يكون غريب أطوارٍ |
Ben buzdolabının olmamasını seviyorum. Neyi farkettim biliyor musun? | Open Subtitles | أنا سعيد بعدم وجود ثلاجة، أتعرف ماذا اكتشفت؟ |