| Aklında bulunsun, evimin kapısı sana her zaman açık, Neil olmazsa bile gelebilirsin. | Open Subtitles | حسنا أن تعلم أنك دائم مرحب بك للقدوم للمنزل حتى بدون وجود نيل. |
| Çünkü kurnazlık ve cazibe olmazsa ortada kız da olmaz. | Open Subtitles | .. لانه بدون الموهبة و بدون البراعة .لا يوجد فتاة |
| Bir oğlu olursa ve bizim olmazsa büyüyüp potansiyel varis olabilir. | Open Subtitles | لو رُزقت بإبن، وبقينا بدون أطفال قد يكبر ويكون الوريث المحتمل |
| Ve bildiğin gibi, ölçümler olmazsa bilim de yok demektir. | Open Subtitles | وكما تعلم، دون القياسات لا يمكن أن يكون هناك عِلم |
| Lancelot, biz şövalyeyiz, böyle bir amaç olmazsa varlığımızın anlamı ne? | Open Subtitles | لانسيلوت، نحن فرسان ما غاية أننا نخدم إذا لم يكن لسبب؟ |
| Sayın Başkan, yakıtımız olmazsa, en temel savunma manevraları bile-- | Open Subtitles | .. سيدتي الرئيسة , بدون وقود حتي لاجل المناورات الاساسية |
| Bir oğlu olursa ve bizim olmazsa büyüyüp potansiyel varis olabilir. | Open Subtitles | لو رُزقت بإبن، وبقينا بدون أطفال قد يكبر ويكون الوريث المحتمل |
| Britanya genetiği değiştirilmiş ekinler olmazsa aç kalır. | TED | وأن بريطانيا سوف تجوع بدون إستخدام المحاصيل المعدلة جينياً |
| Ama o Komançinin inandığı şeye göre gözleri olmazsa, Ruhlar Alemine giremez. | Open Subtitles | لا شيء و لكن تبعا لإعتقاد الكومانشي بدون عينيه لن يستطيع دخول عالم الأرواح |
| Çünkü tatllı gözlerin arkasında, çok zeki bir kadın olduğunu görebiliyorum, ...bir amacın olmazsa 800 fersah yolu gelmezsin. | Open Subtitles | لأننى أعرف أن خلف هذه العينان الجميلتان يوجد عقل امرأة ماهرة جداً و التى لن تسافر مسافة 800 ميلاً بدون سبب |
| YARIŞ HABERLERİ Yarış Tutkunlarının Tek idolü SEABİSQUİT Eğer su olmazsa, tozlar yükselip, bizi hiç var olmamışız gibi sarıp yutacak. | Open Subtitles | بدون ماء، الغبار سيرتفع وسيغطّينا كما لو لم نكن موجودين. |
| Etrafta yardım edecek iyi adamlar olmazsa, fazla bir şansın olmaz. | Open Subtitles | بدون أى أناس حولك يساعدوك ليس لديك فرصة جيدة |
| Onu bulun. Aynı şey onun için de geçerli. Shawn olmazsa, anlaşma da olmaz. | Open Subtitles | أعثر عليه ونفس الشيء ينطبق عليه بدون شون، لن يكون هناك اتفاق |
| Yanında bir açıklama olmazsa efendim... bu beyanname herkesi ayağa kaldırabilir. | Open Subtitles | من دون تفسير يرافقه يا سيدي قد يتسبب هذا البيان بالاضطراب |
| Kemik tozu olmazsa çiçekler bok gibi olur. Bunu bilmiyordun, değil mi? | Open Subtitles | من دون وجبة عظام، تكون الورود بحالة مزرية، لم تعلم ذلك، صحيح؟ |
| - Gidemezler. - Eğer Mercedes olmazsa diğer arabaları çalmanın bir anlamı olmaz. | Open Subtitles | إذا لم يكن هناك سيارات مرسيدس فإنه ليس هناك سرقة لأي سيارات أخرى |
| Eğer tabancam olmazsa kendimi çıplak gibi hissediyorum. | Open Subtitles | دون مسدسي أشعر أني عارياً لا يمكن أن أموت بدونه |
| O olmazsa dünkü yayından bir farkı kalmaz. Ulaşmak için her yeri aradım. | Open Subtitles | من دونه ، سيتعيّن علينا إعادة عرض فقرة الأمس لقد تركتُ له رسائل في كل مكان |
| Yine... "O olmazsa yaşayamayacağını" söyledi O intihar etmeyi denedi. | Open Subtitles | بقي على قول انه لا يَستطيعُ أَنْ يَعِيشَ بدونها. |
| Eğer annesinin söylediği gerçek olmazsa, o asla hayatta olamayacak. | Open Subtitles | إذا لم يحدث ما قالته أمه لن يستمر في الحياة |
| Eğer sizin için sorun olmazsa geçidi arama çalışmalarına katılmak isterim. | Open Subtitles | إن كنت لا تمانع، أود الانضمام لفريق التنقيب لإيجاد البوابة الثانية |
| Partizanlıkta altın çağdı bu. Yani hiç olmazsa bir araya gelip ulusal sorunları çözmekte altın çağdı. | TED | كان هذا عصراً ذهبياً للتعاون، على الاقل في قدرة الاحزاب للعمل سوياً و حل المشكلات القومية. |
| Yardımımın sizi nasıl etkilediği hakkında hiçbir bilgim olmazsa bu konuda nasıl hissedebilirim? | TED | إن لم يكن لدي فكرة كيف مساعدتي أثّرت عليك، كيف سيمكنني الشعور حيالها؟ |
| Hiç de değil. Eğer kapıya kadar götürmeniz sorun olmazsa. | Open Subtitles | لا على الإطلاق اذا لم يكن لديك مانع افتح الباب |
| Gezi iki hafta içinde, bu zamana kadar bi gelişme olmazsa, müdehale ederiz. | Open Subtitles | إسمع، الرحلة ستنطلق في غضون أسبوعان إذا لم يحصل شيء، سنقدم على ذلك. |
| Çünkü bu olmazsa bu benim son işim olacak ve ben de yanlış taraf için savaşarak kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لأنّك إن لم تكُن كذلك، فستكون تلك قضيتي الأخيرة ولستُ واثقًا أنِّي أريد أن أمضي في الكفاح في الجانب الخاطئ |
| Ve belki bu iş olmazsa kimsenin başarısızlığını bilmesi gerekmez. | Open Subtitles | و ربما إن لم تنجح لا أحد سيعرف أنك أخفقتِ |