"onları durdurmaya" - Traduction Turc en Arabe

    • منعهم
        
    • إيقافهم
        
    • ايقافهم
        
    • وقفهم
        
    • لمنعهم
        
    Benim için bir ızdıraptı. Onları durdurmaya çalıştım ve fikrimi söyledim ama bunu sizden saklamamız konusunda ısrarcıydılar. Open Subtitles لقد كنت أعاني صراعاً، حاولت منعهم وأخبرتهم برأيي
    Onları durdurmaya çalıştım Bay Benedict! Open Subtitles أنا حاولت منعهم ، سيد بينيديكت
    Onları durdurmaya çalıştım ama benden daha güçlüydüler. Open Subtitles لقد حاولت منعهم, مولاى لكنهم قهرونى
    Dört birliğin gücü bile Onları durdurmaya yetmemişti. Open Subtitles حتى القوي الكاملة للشركات الأربعة لا تستطيع إيقافهم
    Başına gelenlere üzüldüm. Onları durdurmaya çalıştım. Yemin ederim. Open Subtitles أنا آسفة عما حدث لك، حاولت إيقافهم فعلت، أقسم لك أني فعلت
    Öncelikle daha önce kimse Onları durdurmaya çalışmadı? Open Subtitles أعني ، في البداية لم يحاول أحد أبدا ايقافهم
    Esposito'yu da Onları durdurmaya çalışırsak diye güvence olarak aldılar. Open Subtitles لقد أخذوه للتأمين لو حاولنا وقفهم
    Ama Hans, sen Onları durdurmaya çalıştın. Open Subtitles لكن يا هانس , أنت حاولت منعهم
    Onları durdurmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولتُ منعهم.
    Yıkarak Onları durdurmaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles هل تحاولين منعهم من هدمها
    Yıkarak Onları durdurmaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles هل تحاولين منعهم من إزالته؟
    - Tamam ama... - Onları durdurmaya çalıştım. Open Subtitles ..ـ نعم ـ حاولت منعهم
    - Ben de Onları durdurmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا تحاول منعهم أيضا.
    Onları durdurmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولت منعهم.
    Washington'da Onları durdurmaya çalışan özel bir ekip var. Open Subtitles وفى الوقت الحالى يوجد بعض العملاء الفيدراليين يحاولون إيقافهم
    Görgü tanıkları tanımadıkları siyah saçlı dövmeli bir kadının Onları durdurmaya çalıştığını söyledi. Open Subtitles ذكر شهود عيان أنه كانت هُناك إمرأة مجهولة الهوية لديها شعر أسود وأوشام حاولت إيقافهم
    Onları durdurmaya çalışan birkaç kahraman olay yerinde baygın hâlde bulundular ve durumları kritik. Open Subtitles بعض الأبطال الذين حاولوا إيقافهم قد وجدوا فاقدين للوعي في مكان الحادثة ولا يزالون في حالة حرجة
    Bu adam Onları durdurmaya çalışıyormuş. Kontrolü kaybetmişler. Open Subtitles كان هذا الرجل يحاول إيقافهم لقد فقدوا السيطرة
    Lanet olsun, Maggie Onları durdurmaya çalışıyordu. Open Subtitles اللعنه ماجي كانت تحاول ايقافهم
    Onları durdurmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولت ايقافهم
    Baş bilim insanımız Onları durdurmaya çalışırken öldürüldü. Open Subtitles عالمنا الأول قتل في محاولة وقفهم
    Doğanın, kudretinde olan her şeyle gerçekten de Onları durdurmaya çalıştığı sanıldı. Open Subtitles يبدو ان الطبيعة كانت في الواقع تفعل كل ما في وسعها لمنعهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus