Ben de size bunu anlatmaya çalışıyordum. Onu kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أخبركم به، لقد حاولت إنقاذه |
Onu kurtarmaya çalışırken olduğunu söyler. Adli ekibe engel olur. | Open Subtitles | بالقول أنه كان يحاول إنقاذه ليرمي بالتشويه على الطب الشرعي |
Onu kurtarmaya çalışıyordu... Ben böyle bir şeyi asla yapamazdım. | Open Subtitles | طريقة انقاذه لها لم يكن يمكننى فعل شئ مثل هذا |
- Onu kurtarmaya çalıştım doktor. - Neden kurtarmaya çalıştınız? | Open Subtitles | لقد حاولت إنقاذه يا دكتور - لإنقاذه من ماذا ؟ |
Kendimi Onu kurtarmaya çalışırken gördüm ama yeterince hızlı değildim. | Open Subtitles | رأيت نفسي وأنا أحاول إنقاذها ولكني لم أكن سريع كفايةً |
Bir kahraman gibi, büyük seksi, Onu kurtarmaya gelmiş bir Amerikalı kahraman gibi gözükmek istiyorum. | Open Subtitles | بطل كبير مثير جنسياً قادم من أميريكا لإنقاذها |
Ben Onu kurtarmaya çalışıyorum, o televizyon izlemeye gidiyor. | Open Subtitles | أحاول إنقاذه, و هو يتركنا ليشاهد التليفزيون. |
Pete Onu kurtarmaya çalışmıştı, ama vaktinde yetişemedi. | Open Subtitles | حسناً لقد حاول بيت إنقاذه لكنه لم يصل إليه في الوقت المناسب |
Köpeği bir TV yıldızı Onu kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كلب خطف على يد نجم تلفزيوني وانا أحاول إنقاذه |
Eminim öyle olur, aynen bizim Onu kurtarmaya çalıştığımızda bizi sattığı gibi. | Open Subtitles | بالطبع لن يفعل ذلك، كما أنه لن يقوم بالإفشاء عنا بينما نقوم بمحاولة إنقاذه |
Üzgünüm. Onu kurtarmaya çalıştın. Elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | آسفة , لقد حاولت إنقاذه قمت بأفضل ما لديك |
İnan bana, o gün Onu kurtarmaya çalışanlar bunu unutmayacak. | Open Subtitles | صدقينى، كل من حاول انقاذه فى هذا اليوم لن ينسى |
Şirketin yarısını kurtarsak bile Onu kurtarmaya gayret etmezsek, kim olacağız? | Open Subtitles | حتى لو خسرنا نصف الشركة لو لم نحاول انقاذه من نحن؟ |
Mesajı sonunda alanı geçtiğinde, Onu kurtarmaya geldim. | Open Subtitles | عندما اندلعت أخيرا رسالته من خلال جئت لإنقاذه. |
Zeus'un zor durumda olduğunu duyunca Onu kurtarmaya gelirler Tanrı Hanedanları güvenli bir yere kaçarken onun zincirlerini kırarlar. | Open Subtitles | عندما سمعوا أن زيوس في ورطة جاءوا لإنقاذه و كسروا الأغلال بينما هرع الأوليمبيين |
Kocası Onu kurtarmaya çalışıyor. - Şunu alabilir miyim? | Open Subtitles | إنّه يحاول إنقاذها ، هل يمكنني إستخدام هذا؟ |
Onu kurtarmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نحاول إنقاذها و أنت الشخص الوحيد الذي ستستمع إليه |
Onu kurtarmaya çalışırsam onu öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | و قدْ قال إنّه سيقتلها إنْ جرتْ أيّة محاولةٍ لإنقاذها |
Onu kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول لانقاذ حياتها. |
Ultron tarafından yakalandı, ve biz de Onu kurtarmaya gideceğiz. | Open Subtitles | أصبح مأسوراً من قبل آلترون ونحن سننقذه |
Gerçekten de, karıncalar tarafından öylesine benimsenmiş ki kendi kraliçelerinin yavrularından önce Onu kurtarmaya kalkışırlar. | Open Subtitles | في الواقع، يتقبّلها النمل كليّة حيث يعطوها الأوليّة في انقاذها عن صغار ملكتهم. |
O yüzden Onu kurtarmaya çalıştım. Onu kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا حاولت حقاً أن أنقذها |
Ciddi bir tepki verirse, iki iğne Onu kurtarmaya yetmez. Hapları sen iç. | Open Subtitles | إذا كان رد الفعل عنيفاً فلن ينقذه عشرة محاقن، خذيها أنت |
Onu kurtarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت احاول أن اخرجه من هناك |