güç olsun ya da olmasın, çünkü hastaya verdikleri oksijen oranına bakarak gaz akışını düzenleyebilirler. | TED | سواء وجدت الكهرباء أم لا، لأنه يمكنهم معايرة التدفق اعتمادا على نسبة الأوكسجين التي يعطونها للمريض. |
Hali hazırda %70 ölüm oranına sahip ama yakalanmak zor. | TED | نسبة الوفاة لهذا المرض هي 70 بالمئة إذا أصبت به، ولكن من الصعب الإصابة به |
Amerika Birleşik Devletlerindeki en düşük işsizlik oranına sahibiz büyük olasılıkla da en güçlü ekonomisine. | TED | لدينا أقل نسبة بطالة في الولايات المتحدة الأمريكية، والاقتصاد الأقوى على الأغلب في الولايات المتحدة الأمريكية. |
Ölüm oranına gelirsek - tutuklanan, hapse gönderilen, yaralananların oranlarından hiç bahsetmezsek -- bizim örneğimizde kişi başına yılda yüzde yediydi. | TED | فمعدل الوفيات، بدون ذكر معدل الاعتقالات، الذهاب إلى السجن، أو معدل الجروح، فمعدل الوفاة في عينتنا هو ٧ بالمئة لكل سنة. |
Birleşik Krallık ve Batı Avrupa'nın çoğu kadın başına 1,7 doğum oranına sahip. Yani en azından 1,45'lerde sürünen Macaristan'dan daha iyidir. | TED | المملكة المتّحدة كمعظم أوروبّا الغربيّة لديها معدّل ولادات بحوالي 1.7 طفل لكلّ امرأة، والذي على الأقل أفضل من هنغاريا، والتي تتدلّى ب1.45. |
O sene, daha yüksek intihar oranına sahip tek Avrupa ülkesi Macaristan'dı. | Open Subtitles | في تلك السنة، كانت المجر أعلى دولة في أوروبا في معدلات الانتحار |
Ama daha da önemlisi, buradaki metabolik oran olan 0,75 oranına benzer katsayı "1" den fazla ve yaklaşık 1.15 - 1.2 arasında. | TED | والأهم من هذا الشيء الدليل على أنه تناظرية الثلاث أرباع لمعدل الأيض هي أكبر من واحد , هي حوالي 1.15 الي 1.2 |
Aldığım gübre örneğindeki, karbonun nitrojene oranına göre... geçtiğimiz çarşambadan beri orada olmalı. | Open Subtitles | نظراً لنسبة الكربون إلى النيتروجين من عيّنات السماد... فقد كانت هناك منذ يوم الأربعاء الماضي |
Bir yaşından beş yaşına, kız çocukları yüzde 50 daha fazla ölüm oranına sahip, erkeklere kıyasla, Hindistan'da. | TED | من عمر الواحدة حتى الخامسة، تموت الفتيات بمعدل وفيات أعلى بخمسين بالمئة من الفتيان، في كل أنحاء الهند. |
Gördüğünüz, ilklerin %47 başarısızlık oranına karşı geliştiricilerin %8 başarısızlık oranı. | TED | ما ستلاحظه هو أن الفئة الأولى كان معدل فشلها هو 47 في المئة، مقارنة ب8 في المئة فقط بالنسبة للفئة الثانية. |
Daha yüksek bir bel/kalça oranı daha düşük bir bel/kalça oranına göre fiziksel olarak daha az fit olmanın göstergesiydi. | TED | نسبة خصر مرتفعة عن الأرداف هو مؤشر على كونهم أقل لياقة بدنية، من نسبة خصر أدنى من الأرداف. |
Nitekim, 1964 yılı Almanya'da gelmiş geçmiş en yüksek doğum oranına sahip yıldı: 1.3 milyondan fazla. | TED | في واقع الأمر، عرفت سنة 1964 أعلى نسبة ولادة في ألمانيا: أكثر من 1,3 مليون. |
Her iki gruptan hastalar için B hastanesi daha iyi kurtulma oranına sahipken A hastanesi genelde nasıl daha iyi bir kurtulma orana sahip olabilir? | TED | إذاً كيف أظهرت الإحصائيات أن مشفى أ أفضل في نسبة النجاة الكلية إذا كان مشفى ب قد حصل على نسبة نجاة أعلى في كل المجموعتين؟ |
Bu yüzden diğer tarafa geçen ışık miktarı hemoglobinin iki türünün yoğunluk oranına bağlı. | TED | لذا فإن كمية الضوء التي تتمكن من العبور للطرف الآخر، تعتمد على نسبة التركيز لنوعي الهيموجلوبين. |
Taburunuzun en yüksek öldürme oranına sahip olacağından emindiler. | Open Subtitles | هم كانوا متأكّدون من أن وحدتك ستنال أعلى نسبة قتل ، في الهجوم اللعين |
Askeriyedeki en yüksek adam öldürme oranına sahip laboratuvar fareleri. | Open Subtitles | يفرّ المختبر بالأعلى نسبة قتل في سلاح البحرية. |
Teksas'ın, Çin dahil bütün dünyadaki nüfus başına düşen en yüksek hapis cezası oranına sahip olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | ألن، هل تعرف بأنّ تكساس فيها أعلى نسبة سجون للأفراد في العالم؟ |
Son baktığımda bu kasaba eyaletteki en düşük suç oranına sahipti. | Open Subtitles | هذه المقاطعة لديها أدنى معدل الجريمة في الولاية، آخر مرّة دقّقت. |
Neden doğum kontrolü için çiftlerin yüzde 20'si kondoma yılda yüzde 15'den fazla başarısızlık oranına rağmen güveniyor? | TED | لماذا يعتمد 20 بالمائة من الأزواج على الواقي الذكري لمنع الحمل في حين أن للواقي الذكري معدل فشل سنوي يفوق 15 بالمائة؟ |
Bozulma oranına bakarsak, üç gündür ölüymüş. | Open Subtitles | على أساس معدّل التحلل، أقول أنّه قتل قبل ثلاثة أيام. |
Emme oranına bakılırsa, sıvı bir maddenin içine konmuş olmalı. | Open Subtitles | بالحكم على معدّل الإمتصاص كان يجب أن تكون على شكل سائل |
Birleşik Krallık'ta yapılan bir araştırma sigara içenlerin içmeyenlerden -yirmi yıldan fazla bir sürede- daha yüksek yaşama oranına sahip olduğunu gösteriyordu. | TED | دراسة في المملكة المتحدة أظهرت لنا أن المدخنين لديهم معدلات عمر أطول من غير المدخنين خلال عشرين سنة |
Hatta belki de güneydoğudaki en yüksek tutuklama oranına istinaden verdikleri o altın saatin. | Open Subtitles | و التي أخذتها جائزةً لمعدل قبضك المرتفع على المُجرمين بقطاع جنوب شرق. |
Ninja Savaşçılığı ve özellikle de parkur için gerçekten iyi bir kuvvet-beden ağırlık oranına sahip olman gerekiyor. | Open Subtitles | لشيء مثل "محارب نينجا" والـ باركور خصوصًا، إنك حقاً بحاجة إلى طاقة جيدة لنسبة وزن الجسد. |
Her ülke Şanghay ve Çin'in büyüme oranına ulaşmayı hayal eder. | Open Subtitles | كل بلد في العالم يحلم بمعدل نمو شنغهاي والصين |
Memeliler arasındaki en düşük sindirim oranına sahipler. | TED | لديه أبطىء معدل هضم مقارنة بالثديات الأخري. |