Açıklıkları, ince kabuklu, yangına hassas ve küçük ağaçlar doldurdu ve ormanlarımız birbirine çok yakın ve birbirine değen ağaçlarla kaplanıp sık bir hâle geldi. | TED | أشجار صغيرة رفيعة الأغصان وحساسة للنيران ملأت الفراغات وأصبحت غاباتنا كثيفة ومليئة بأشجار متقاربة تتلامس مع بعضها |
Tüm ülkemiz 2.2 milyon ton karbondioksit meydana getiriyor, ancak ormanlarımız, bu miktarın üç katından daha fazlasını emiyor, yani biz, her yıl 4 milyon tondan fazlası için karbon azalması içerisindeyiz. | TED | بلدنا كله ينتج 2،2 مليون طن من ثاني أوكسيد الكربون، و لكن غاباتنا تمتص من الجو أكثر من ثلاثة أضعاف هذه الكمية، لذا فنحن بالوعة كبيرة للكربون لأكثر من أربعة ملايين طن من ثاني أوكسيد الكربون سنويا. |
Bunlar bizim ormanlarımız. Onlar bizim etimiz. | Open Subtitles | هذه غاباتنا و هم طعامنا |
Eğer ormanlarımız yakılıp, istila edilirse başka çaremiz kalmaz. | Open Subtitles | عندما تحرق غابتنا وتدمر فلا يوجد خيار أخر |
Eğer ormanlarımız yakılıp, istila edilirse başka çaremiz kalmaz. | Open Subtitles | عندما تحرق غابتنا وتدمر فلا يوجد خيار أخر |
Bunlar bizim ormanlarımız. | Open Subtitles | هذه غاباتنا |
Bunlar bizim ormanlarımız. | Open Subtitles | هذه غاباتنا |
Bunlar bizim ormanlarımız. | Open Subtitles | هذه غاباتنا |