Yani ne kadar bloklarsanız, o kadar insanları sansürden kaçmaları için etkiler ve böylece bu kedi fare oyununun kazananını etkiler. | TED | لذا فكلما تحظرها أكثر، كلما كان تأثيرها أكبر على الناس من أجل تجنب الرقابة وعليه، الفوز في لعبة القط والفأر هذه. |
oyununun bugüne kadar yapılmış en iyi oyun olduğunu düşünüyorum. Prensipte çünkü ilk ve son defa aileler, öğretmenler ve çocukların hepsi oyunun harika olduğunda birleşiyor. | TED | هي على الأرجح أهم لعبة فيديو على مر التاريخ. بشكل رئيسي لأنها المرة الأولى والأخيرة التي اتفق فيها الآباء والمدرسون والأطفال على أنها لعبة فيديو رائعة. |
İyi niyet ve fiziksel çabanın olmaması golf oyununun kurulduğu temel budur. | Open Subtitles | .... نوايا طيبة, ولا عمل طبيعي مطلقا والذي بنيت عليها لعبة الغولف |
O zaman ona söyleme, ama oyununun şekli savunmadan saldırıya geçmeli. | Open Subtitles | إذاً لا تخبرها بذلك لكن لعبتك يجب أن تتحول من الدفاع إلى الهجوم |
Bir sonraki Call of Duty oyununun demosunu oyun piyasaya çıkmadan sana gönderecekler anlaşılan. | Open Subtitles | وأنا اعتقد بأن ذلك يعني لديك إعادة تصنيع عينه للعبة نداء الواجب القادمة .. ؟ |
O da yeni oyununun rötuşlarını yapıyordu. | Open Subtitles | وهو يضع اللمسات الأخيرة على مسرحيته الجديدة |
Sana bir bira alacağım ve biz Knicks oyununun sonuna ulaşacağız. | Open Subtitles | أنا سأشتريك بيرة ونحن سنمسك نهاية لعبة نيكس. |
Tarihin en büyük sanal gerçeklik oyununun kopyasını almak için sırada bekliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أقف في الصف لشراء نسخة لأكبر لعبة للواقع الخيالي في التاريخ |
İyi de bu yaptığın, radyo oyununun amacına aykırı. | Open Subtitles | نعم و لكن هذا يخرب قواعد لعبة الإجابة من المذياع |
Dünyanın en güzel bilgisayar oyununun ön kopyasını bana emanet edebilirsin. | Open Subtitles | حسناً ؟ بالتأكيد يمكن أن أؤتمن بنسخة مسبقة لأعظم لعبة فيديو قادمة على هذا الكوكب |
Milyonlarca insanın kaderini bir poker oyununun sonucuna mı bırakmak istiyorsun? | Open Subtitles | تريد أن تراهن القدر بأرواح ملايين النّاس على لعبة ورق؟ |
İşte o zaman fark ettim ki ekonomi oyununun kuralları doğası gereği hükümsüzdü. | Open Subtitles | الموارد لم تتغير. وحينها أدركت أن قوانين لعبة الإقتصاد |
Savaş galaksiyi parçalamaya devam ettiği sürece, gezegenler, tehlikeli bir satranç oyununun piyonları haline geliyor. | Open Subtitles | الحرب تستمر فى تقسيم المجرة الكواكب اصبحت رهانات فى لعبة شطرنج خطيرة |
Sanırım bu hükümetin büyük oyununun bir parçası. | Open Subtitles | أعتقد أنها جزء صغير من لعبة الحكومة الكبيرة |
Dünya ikiye ayrılsa yine de bu utanç oyununun bir parçası olmayı reddederdim. | Open Subtitles | العالم تصدع إلى أثنين أرفض الأستمرار بأن أكون جزءا من هذه لعبة الخداع والتضليل |
ikimiz de bir yemek oyununun içindeyiz. | Open Subtitles | لعبة. ط ط ط. نحن على حد سواء لعبة الأكل. |
Senin oyununun iyi olmadığını çünkü çok tedbirli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن لعبتك كانت ضعيفة لأنّك كنت حذرًا على نحوٍ زائد |
Video oyununun güzel grafiklerinin olduğu gerçeği mi? | Open Subtitles | وجهة النظر بكون لعبتك لديها بعض الجرافيك الجميل ؟ بالتأكيد |
Konu açılmışken... Poker oyununun ekosistemi için üzgünüm. | Open Subtitles | بمُناسبة الحديث عن ذلك، لقد قلبتُ النظام التبادلي للعبة البوكر. |
Quilty burada, stüdyoda olamayacak çünkü bu gece Wace, ...Teksas'da yeni oyununun prömiyeri için çalışıyor. | Open Subtitles | # استمد الثقة من HFC كويلتى لا يمكن أن يكون هنا فى فندقنا الصغير لانه فى مدينة تكساس الليلة يحضر افتتاح مسرحيته الجديدة |
Onu tuzağa düşürecek şey de oyununun bir parçası olacak. | Open Subtitles | إنها جزء من لعبته وهذا هو الشييء الوحيد الذى يحتجزه. |
Shakespeare'in Fırtına oyununun ilk gösterimi, bugün burada olacak. | Open Subtitles | أول أداء لمسرحية العاصفة الشكسبيرية يقع هنا واليوم. |
Catherine Tramell. Bu onun oyununun bir parçası. | Open Subtitles | كاثرين ترامل هذا جزء فى لعبتها |
Sonra da, Bayan Oliver söylemişti, oyununun adını düşündüm. | Open Subtitles | ثم تذكرت عنوان مسرحيتك كما اخبرتنى به السيدة اوليفر |