Bay Thomason'un önceki hafta sonu cam takıyor olması pantolonundaki ufak cam parçalarının açıklaması olarak geçerli sayılır | Open Subtitles | وحقيقه ان السيد تومسون كان يثبت النوافذ العطله الاسبوعيه السابقه لذلك يشرح وجود شظايا الزجاج فى بنطاله |
Üç nokta, kemik parçalarının bulunduğu yerleri gösteriyor. | Open Subtitles | هذه النقاط الثلاثة تظهر المكان حيث عُثر فيه على شظايا العظام |
Ama yap-bozun parçalarının nasıl bir araya geldiği henüz çok net değil. | TED | ولكن كيف تتناسق هذه القطع من الألغاز سوية هو أمر ليس واضحًا فورًا. |
Bütün gün aradıktan sonra, banyoya girdim .ve küçük tütün parçalarının tuvalette yüzdüğünü gördüm. | Open Subtitles | بعد تفتيش طوال النهار دخلت إلي الحمام و جدت باقة من القطع الصغيرة للتبغ تعوم في المرحاض |
Yağ, metale yapışmış vücut parçalarının çıkmasını sağlayacak. | Open Subtitles | سيزيل الزيت أشلاء الجثة العالقة على الحديد |
Bütün bu fotoğraflar birbirine bağlanıyor ve parçalarının toplamından çok daha büyük olan yeni bir şey oluşturuyorlar. | TED | تصبح جميع هذه الصور مرتبطة مع بعضها ثم ينتج عنها شيء ما أعظم من مجرد كونه تجميع لهذه الأجزاء |
Yani, nöronun farklı parçalarının aynı anda farklı şeyler yapmasını sağlayan hesaplama bölmelerinin varolma olasılığı vardır. | TED | وهناك احتمالية بأن يكون لديك أجزاء حسابية تتيح لأجزاء مختلفة من الخلية العصبية عمل أمور مختلفة في نفس الوقت. |
Victoria, şovun parçalarının artık olmadığı bir şeyi yapıyor olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | أجزاء في المعارض التي لم تكن موجودة. لا، ولكن ما في وسعها. |
Kemik parçalarının hala bozulmadığını anlayabilirim. Kesin olarak teşhis edebiliriz. | Open Subtitles | أعرف بان هناك شظايا عظمية مازالت سليمة و التي يمكننا تحديد هويته بإيجابية باستخدامها |
Ayna parçalarının hepsinin üzerinde bu temiz izler vardı. | Open Subtitles | شظايا المرايا كانت جميعها تحمل تلك البصمات الناعمة |
Sanki meteor parçalarının yanında hissettiğim gibiydi. | Open Subtitles | كما لو كنت بالقرب من شظايا النيزك |
Tek çare, onları havaya uçurup parçalarının dövüşe devam etmemesini ümit etmek. | Open Subtitles | ... الطريقة الوحيدة لتخلص منهم وأتمنى بأن هذه القطع ألا تستمر بالقتال |
Bir fikir, gezegenin patladığı ve bu taş parçalarının bozulmadan kaldığı, sonra da tekrar yapışarak bir araya geldiğiydi. | Open Subtitles | أحد الأفكار أنها إنفجرت معاً هذه القطع الغليظة بقيت سليمة ثم تجمعت معاُ لنحصل عـلى ذلك الـمـزيــج |
Ve, ne Einstein'in ne de Maxwell'in teorileri, maddenin bu çok küçük parçalarının atom içinde birbirleriyle olan karşılıklı garip etkileşimlerini açıklamaya yetmiyordu. | Open Subtitles | ونظريات إينشتين وماكسويل كانت عديمة الجدوى فى تفسير الطريقة الغريبة لهذه القطع الصغيرة من الطاقة |
Ceset parçalarının bir iniş takımına sıkışmış olması ve sonra uçak inerken düşmüş olması mümkün mü? | Open Subtitles | هل من المحتمل ان أشلاء الجثة رفعت عن أرضية مكان هبوط الطائرات و من ثم تم التخلص منها عندما هبطت الطائرة؟ |
Tabutta Arshad'ın cesedi varmış gibi göstermek için çocuğumun parçalarının yanına taş parçaları koydular. | Open Subtitles | ولكي يتأكدوا أنّ تابوت (أرشد) لا يبدو خفيفاً وضعوا الحجارة جنباً إلى جنب مع أشلاء طفلي |
Bu parça ayrıca en ilkel olanıdır, farklı bir parçaya dönüşmeden önce diğer tüm ağız parçalarının bu çiğneyici parça gibi göründüğü düşünülmektedir. | TED | كما أنه الأكثر بدائية. كل الأجزاء الفموية الأخرى يعتقد بأنها في بدايتها كانت تشبه أحد هذه الاجزاء قبل أن تتطور إلى شيء مختلف. |
Bunun diğer anlamı; sistemin tek tek parçalarının karmaşıklığına boş verebilirsiniz. | TED | وكل هذا يعني كذلك أن بإمكانك تجاهل الأجزاء الفردية للنظام، ومدى تعقيدها. |
Buldukları bomba parçalarının fotograflarını yolluyorlar. | Open Subtitles | .. إنهم يرسلون صوراً لأجزاء القنبلة كما وجدوها |
Mayoz bölünme, sperm ve yumurta oluşumu sırasında cereyan eden şey, kromozom parçalarının değiş tokuşudur. | Open Subtitles | في الانقسام الميوزي خلال تكوين الحيوان المنوي و البويضة يحدث تبادل لأجزاء من الكروموسومات |
Kalkanın adamantiyum ve vibranyum parçalarının karışımından yapıldı. | Open Subtitles | هذا الدرع مزيج من الأدمانتيوم وأجزاء من الفابرينيوم. |
Saatin sadece kendi parçalarının bir bütünü olması saati bir illüzyon yapmadı. | TED | لا تعتبر الساعة وهمًا لأن الساعة ليست إلا عبارة عن مجموع أجزائها. |