Karım muayene olmam gerektiğini söylüyor, bu nedenle psikiyatr olarak sizi tanıdığımı söyledim ve buraya haftada bir gelirsem belki bundan kurtulabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | زوجتى تقول لى اننى ينبغى ان الاحظ هذا, لذا قلت لها اننى اعرف اخصائى نفساني وتخيلت اننى استطيع الحضور هنا مرة اسبوعيا, |
Sanırım bir psikiyatr aramanın vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا هو وقت البحث عن دّكتور نفساني |
psikiyatr arkadaşımı aradım ve ona tekrar kalkışmaması için göz kulak olmasını istedim. | Open Subtitles | هاتفتُ الطبيب النفسي و هو صديقٌ لي و طلبتُ منه أن يسمح بتسريحها |
Biri bilinen Isaac Sobel saygın psikiyatr ve dünyanın dört bir yanındaki okuyucuların tanıdığı popüler yazar. | Open Subtitles | الاول هو المعالج النفسي المشهور الغني عن التعريف والمؤلف البسيط مؤلف كتاب اعرف المليون لترى العالم من فوق |
Ben bir psikiyatr, sosyal hizmet çalışanı ya da aile içi şiddet uzmanı değilim. | TED | أنا لست اخصائية نفسية ، عاملة اجتماعية أو خبيرة في العنف الأسري. |
Tabi, bize duymak istediğimiz söylenene kadar psikiyatr gezmeye devam edelim. | Open Subtitles | أجل، لنستمر باستدعاء الأطباء النفسيين حتى يخبرنا أحدهم بما نود سماعه |
Oh, hala psikiyatr modda, işe yaramaz. | Open Subtitles | هو لا يزال معالج فيزيائي هذا بلا فائدة |
Radyo bir haftalığın denemek üzere bir psikiyatr daha alıyor. | Open Subtitles | تَرى، المحطة يَستأجرُ نداءَ آخرَ في الطبيب النفساني لمدّة إسبوع واحد فترة محاكمةِ. |
"psikiyatr olacaktım ama Freud'cuydum." "Doktor olacaktım ama hastalarım yoktu." | Open Subtitles | كنت أرغب في أن أصبح طبيباً نفسياً ولكنني كنت مصاباً بالانفصام كنت أرغب في أن أكون طبيبة ولكن لم يكن لدي مرضى |
Ben bir psikiyatr değilim ama onun beyninin diğer insanlar gibi çalışmadığına eminim. | Open Subtitles | لست طبيب نفساني لكني أعرف بأن دماغه لا يعمل كالآخرين |
O kahrolası bir psikiyatr. Tabii ki yardım etmek istiyor. | Open Subtitles | هو طبيب نفساني لعين بالطبع يريد أن يساعد |
Terapiyi mi anlattın? Hayır, ona psikiyatr olduğumu söyledim. Yalan söyleyemem. | Open Subtitles | أخبرتها اني قيد العلاج لا لقد أخبرتها اني طبيب نفساني اني لاأستطيع الكذب |
Bel rahatsızlığı psikiyatr'dan geçer rapor alamadıkları anlamına geliyordu. | Open Subtitles | يقصدون بألم الظهر أنهم لم يحصلوا على تصريح من مختص القسم النفسي |
Yani bu psikiyatr sana uyuşturucu falan mı verdi? | Open Subtitles | أيعطيكِ هذا المحلل النفسي أي عقاقير جيدة؟ |
Yani bu psikiyatr sana uyuşturucu falan mı verdi? | Open Subtitles | أيعطيكِ هذا المحلل النفسي أي عقاقير جيدة؟ |
Yahudi ve psikiyatr diye gidemez misin? | Open Subtitles | ماذا تقولين ليلا لأنها طبيبة نفسية و يهودية لا تريدين الذهاب؟ |
psikiyatr falan olduğuna göre, belki sen bunu bana açıklayabilirsin. | Open Subtitles | ربما تستطيعي ان تشرحى لي كونك طبيبة نفسية |
O kadar sorgulayıcı ve psikiyatr varken sen bizi yolladın. | Open Subtitles | لقد كان بمقدوركِ إرسالُ العديد من المستجوبين والأخصائيين النفسيين ولكنَّكِ إخترتي إرسالنا نحن |
-Doktor değil, psikiyatr. | Open Subtitles | هو ليس طبيب أنه معالج نفسى |
psikiyatr kocamı terk etmemi söyledi. | Open Subtitles | الطبيب النفساني قالَ أنا يَجِبُ أَنْ أَتْركَ زوجَي. |
Kate, bekle, bekle. psikiyatr değilim ama söylediklerinin çoğu mantıklıydı. | Open Subtitles | انتظري, انتظري, أنا لستُ طبيباً نفسياً لكن ما قالته يبدو منطقياً |
Ben psikiyatr aramıyorum. | Open Subtitles | أنا لم أَسأل عن طبيب نفسى لى لقد كان لشخص آخر |
Stan hep onun yüzünden psikiyatr olduğunu söyler. | Open Subtitles | ستان دائما قال انه بسببها اصبح طبيبا نفسيا |
Acaba onu da ormandaki kulübeye götürüp, dostça bir psikiyatr ile tanıştırdılar mı diye merak ediyorum? | Open Subtitles | وأتساءل الآن إن كانوا قد أخذوها إلى كوخ وسط الغابة بعد انتهائهم وعرّفوها إلى طبيب نفسيّ ودود |
psikiyatr olduğum. Uzmanlık alanım, travma. | Open Subtitles | أنا طبيبة نفسانية متخصّصة في الصدمات |
Sürekli görevlendirilen iki psikiyatr vardı. | Open Subtitles | كان هناك طبيبين نفسيين الذين ظهروا مرارا وتكرارا |
Ailenin lehine tanıklık eden Doktor Niles Crane, saygın psikiyatr, klinik psikozda uzman. | Open Subtitles | و يشهد بالنيابة عن العائله الدكتور نايلز كرين طبيب نفسي بارز و سيقود السلطه إلى حالة المريض النفسيه |