Bu çizgileri daha az riskli bir bölgeye taşıyamaz mısınız?" | TED | الا يمكن تغير مسارها بحيث يتم تقليل خطر الارتطام ؟ |
Masada kalma olasılığını ikiye katlıyor ki zaten yeterince riskli. | Open Subtitles | ويتضاعف خطر وفاتها على طاولة العمليات ويكفي هذا بالنسبة لها |
Bekar bir kadın için bu şekilde anahtar bırakmak riskli. | Open Subtitles | ذلك خطير لامرآة تعيش وحدها ان تترك مفتاحا هكذا بالخارج |
Ve bunu onlarla yaptım. Yapılan riskli bir şeydi, çünkü onlar sokak çocuklarıydı. | TED | وقد كان شيءٌ خطير قمت به .. لانهم كانوا أطفال شارع |
İdareye bir rapor çıktı ve durum ciddileştiği için çok riskli olmadan önce bunu bir kere daha yapacaklar. | Open Subtitles | وصل التقرير إلى الإدارة منذ أن أصبحت الحالة خطرة فسيفعلون ذلك مرة أخرى قبل أن يصبح الأمر أكثر خطورة |
riskli olabilir, fakat yardımına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | قد تكُونَ مجازفة خطيرَة، لكن سَأَحتاجُ إلى مساعدتَكَ. |
Kötü uyku bize riskli, aceleci kararlar aldırır ve empati yeteneğimizi köreltir. | TED | تجعلنا قلة النوم نتخذ قرارات خطيرة وطائشة وهي استنزاف لقدرتنا على التعاطف. |
Bu bazen yüksek maliyetli olan aşırı riskli bir araştırmadır. | TED | هذا البحث عالي المخاطر وفي بعض الاحيان يكون عالي التكلفه |
Yani bazı şeylerin pozitif riskli bir çevre oluşturmak için yanlış olmasını beklediğimizi dile getirmelisiniz. | TED | لذا عليكم إعلام محيطكم أنكم لا تتوقعون بأن تسير كل الأمور كما يجب لخلق مناخ إيجابي تجاه المخاطرة. |
Majesteleri çok riskli koşullarda harika bir liderlik örneği gösterdi. | Open Subtitles | لقد أظهر جلالته أنه قائد جيد في موقف خطر جداً |
Dr Jonathan, dur lütfen bu çok riskli projede bazı hatalar var sizi temin ederim biz hertürlü önlemimizi aldık. | Open Subtitles | لا من فضلك يا صاح , الأمر خطر للغايه تصميمي تضاعف يمكنني ان اؤكد لك اننا متخذين كل الاحتياطات اللازمه |
Hayır, nerede olduğunu biliyor olsak bile çok riskli olurdu bu. | Open Subtitles | لا .. حتى لو علمنا مكانه , سيكون هذا خطر جدا |
- Niye geldin? riskli olduğunu biliyorsun. - Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | ما الذى أتى بك هنا ، هذا خطير هناك موضعات كثيرة نتكلم عنها |
Bire bir dövüş için yapılmış bir silah için riskli değil mi? | Open Subtitles | في سلاح مصمم للقتال في ساحة شيء خطير جداً ؟ |
Ajan Mulder'ı bu duruma sokmak çok riskli. | Open Subtitles | وضع العميل مولدر بهذه الحالة.. هو خطير لدرجة قصوى. |
Takip etmek çok riskli. Başka giriş, çıkış yolu yok. | Open Subtitles | تتبعه به خطورة شديدة فلا يوجد مخرج أو مدخل آخر |
Kazancımızı yeni daha riskli bir girişime yatıralım. | Open Subtitles | أقترح أن نستثمر أرباحنا في مشروع جديد به مجازفة. |
Kardeş yada sevgili olsan da taşınmak riskli bir iş | Open Subtitles | أصدقاء أو عشاق الانتقال للسكن معا هي خطوة خطيرة جدا |
Ancak, eğer herhangi bir yüksek riskli davranışlarla iç içe değilseniz bile, yine de kalp hastalığı veya kanser olma ihtimaliniz var. | TED | ولكن اتضح أنه حتى لو كنت لا تنخرط في أي سلوكيات عالية المخاطر فأنت لا تزال معرضا للإصابة بأمراض القلب والسرطان |
Performans alanında çok fazla zaman geçirmemizin bir sebebi de çevremizin sıklıkla, gereksiz biçimde, riskli olması. | TED | نقضي الكثير من الوقت في منطقة الأداء حيث ان البيئة تكون غالبا عالية المخاطرة بدون سبب وجيه. |
Bir şeyleri kaybetmekten nefret ederiz, çok riskli olmasalar bile. | TED | نكره خسارة الأشياء، حتى إذا لم تنطو على مخاطرة كبيرة. |
Bundan dolayı hayvanları serbest bırakmak çok riskli olabilirdi, hem serbest bırakılanlar hem de doğal nüfusları için | TED | وعليه سيكون خطراً إطلاق هذه الحيوانات، لكلا التي يتم إطلاقها ولبقية الحيوانات. |
Bu çok riskli bir iş, sadece hatırın için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا من أجلك ولكنها مخاطره كبيره إتفقنا |
Yapamayacağımızı biliyorsun, çok riskli. | Open Subtitles | لا نستطيع، إنه خطرٌ جداً أليس بمقدوركِ التسلل للخارج ؟ |
Sizi anlıyorum hanımefendi fakat benim işimde çok riskli birçoğunu taşıyabilsem bile. | Open Subtitles | أنا أفهم ذلك سيدتي ولكن مجال عملي محفوف بالمخاطر ولقد خاطرت كثيراً |
Geçmişte işe yaradığını bildiğim bir şey. Ama riskli. | Open Subtitles | انه شيء أعلم أنه نجح في السابق انها مُخاطرة |
Sistemi hiç bu kadar zorlamamıştım. Bu çok riskli. | Open Subtitles | لم أضغـط على النظام هكذا من قبل، وربما يكون الأمر خطيراً |
Bu da riskli olur, çünkü kurban hayatı tehlikede olduğundan saldırmaya çalışabilir. | Open Subtitles | و ذلك سيكون خطيرا لانه ان عرف انه في خطر و رأى الفرصة سيغتنمها |