Bakın, Söylemeye çalıştığım şey 10 Tane Sarcastaball ligimiz olsun, böylece | Open Subtitles | اسمعوا، ما أحاول قوله يجب أن نحصل على العشرات من دوريات |
Söylemeye çalıştığım şey, anlamak zorunda olduğumuz şey, neden bazı gençlerimize bunların cazip geldiği. | TED | ما أحاول قوله هو أن علينا فهم السبب من وراء انجذاب شبابنا لهذا الأمر. |
Böylece derin bir nefes alıyorum. Tamam. Pardon. Her neyse Söylemeye çalıştığım şey gerçekten TED'i seviyorum. | TED | حسناً. عذراً. علي أي حال، ما أحاول قوله أنني فعلاً أحب تيد. |
Söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır. | Open Subtitles | ما احاول قوله يا بريندا تلك نعمة من الله يهبنا اياها |
...Söylemeye çalıştığım şey bunun tamamen senin suçun olmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | ما أحاول أن أقوله هو أنني أفهم أن هذا كله ليس خطؤك |
Söylemeye çalıştığım şey, Susan, evde kalacak birine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ما أحاول قوله سوزان أنني لا أحتاجك لتسكني هنا |
Söylemeye çalıştığım şey kutsal evliliğin onların yetkilerinin üstünde olduğu. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو أنَّ الرباط المُقدَّس أقوى من أن يقوموا بتفريقه |
Söylemeye çalıştığım şey, bunu üzerimden çekemezseniz sizden daha az vaktim var demektir. | Open Subtitles | كل ما أحاول قوله أنه لو لم تستطيعوا إبعاد هذا الشئ اللعين عنى فالوقت المتاح لدى أقل من المتاح لكم |
Aşk diye bir şey yok! Size Söylemeye çalıştığım şey bu çocuklar. | Open Subtitles | الحب ليس موجوداً, هذا ما أحاول قوله لكم يارفاق |
Bak, sana Söylemeye çalıştığım şey ben ordaydım. | Open Subtitles | . . ما أحاول قوله هو أنا كنت هناك مفهوم؟ |
Söylemeye çalıştığım şey, iyice dibe battığın. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو أنك وصلت إلى مستوى منخفض جديد |
Söylemeye çalıştığım şey, buna farklı açıdan bakmanın bir yolu var. | Open Subtitles | ما أحاول قوله أنه هناك طريقة أخرى للنظر إلى الأمر |
Sana Söylemeye çalıştığım şey bir torun bizim için harika bir hediye olurdu. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو الحفيد سيكون هدية عظيمة |
Söylemeye çalıştığım şey bir erkek arkadaşının olmaması harika birşey. | Open Subtitles | ما احاول قوله انه من الرائع انكِ لا تملكين حبيب |
Dostum benim Söylemeye çalıştığım şey; Frank'i geri alacağım. Tabi. | Open Subtitles | ما احاول قوله هنا هو اني احاول استرجاع فرانك |
Sakın yapma, sana Söylemeye çalıştığım şey buydu. | Open Subtitles | , لا تفعل هذا ما احاول قوله لك لقد عينوا شريكة لي |
Sanırım Söylemeye çalıştığım şey seni seviyorum ve dışarılarda bir yerde, baştan başlamak zorunda olmadığıma bu sahip olduğumuzu aramak zorunda kalmadığıma çok seviniyorum. | Open Subtitles | اعتقد ما أحاول أن أقوله هو أنني أحبكـ وأنا سعيدة جدا بأنني لست هناكـ ، والاضطرار إلى البدء من جديد |
Söylemeye çalıştığım şey, her zaman bir konun var. Bu kendinsin. | Open Subtitles | كل ما أريد قوله هو انكِ وجدتِ موضوعك بالفعل. |
Söylemeye çalıştığım şey şu, ve size kabalık gibi gelirse özür dilerim, ama benlik algınızı sorguluyorum. | Open Subtitles | أظن أن ما أحاولُ قوله وأعتذر أيها الجنرال لو .بدا هذا غير مهذب مني .ولكنني أشكك في إحساسك بنفسك |
Öyle olabilir; fakat benim Söylemeye çalıştığım şey, bir süre önce çok zayıf bir anımda aptalca bir şey yaptım. | Open Subtitles | ربما سيكون هذا صحيح,ما اقصده هو .... منذ فتره وفى لحظه من الضعف... |
Söylemeye çalıştığım şey, çocuğun olduğunda anne ve baba oluyorsun. | Open Subtitles | ما أقصده ، عندما ترزقان بطفل تصبحان أب و أم |
Söylemeye çalıştığım şey şu... | Open Subtitles | ...ولكن ما أقوله هو |