söyleyebileceğim tek şey çok teşekkür ederim Sebastian, ben çok ama çok minnettarım. | TED | لذا فكلُّ ما بإمكاني قوله هو: شكراً جزيلاً سيباستيان إنّني حقّاً ممتنٌّ لك. |
söyleyebileceğim tek şey hepimizin en kötü senaryoya hazır olması gerektiği. | TED | ما أستطيع قوله هو أنه يتعين علينا الاستعداد لسيناريو أسوأ الحالات. |
Bu konuda tek söyleyebileceğim şu: Neden bununla mücadele ediyoruz? | TED | وكل ما أستطيع قوله عن هذا : لماذا نحاربه ؟ |
Tek söyleyebileceğim şey şu: Bu yol ayrımları için şükürler olsun. | TED | وكل ما أستطيع أن أقوله: شكراً لله على مفترقات الطرق هذه. |
Hayır, pantolonlarını bit pazarından alıyor ve sana söyleyebileceğim kadarıyla çok az yıpratıyor. | Open Subtitles | كلا, هو يرتدي بنطال رخيص جداً ,على قدر ما أستطيع إخبارك لقد انتزعها |
Bende bu sivri dil varken mi? Tek söyleyebileceğim, cesur bir adamsın. | Open Subtitles | بقبلة منى ، كل ما يمكننى قوله لك هو أنك رجل شجاع |
Tek söyleyebileceğim şu ki; bu herif yiyor, içiyor, çalışıyor ve dövüşüyor. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله عنه هو انه يأكل, ينام, يتدرب .. ويقاتل |
Ve söyleyebileceğim tek şey durdurmak için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | وكل ما أستطيع قوله أنني سأفعل أي شي لايقاف الأمر |
Tek söyleyebileceğim şey, bilirsiniz, buradaki bazı elemanlar sabıka kontrolünden nasıl geçiyorlar bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا ما أستطيعُ قوله تعلمون بعض الناس هنا لا أعرف مدى نجاحهم سابقاً |
Tek söyleyebileceğim şey, yarın sabah seninle keyifsiz bir şekilde çalışacağız Arnold! | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله أنه وفي الصباح سيكون العمل تحت إدارتك رائعاً |
Bu kalemle ilgili söyleyebileceğim tek şey ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıdığıdır. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أن محتويات هذا القلم تعتبر حيوية للأمن القومي |
söyleyebileceğim şey ise; ulusal güvenliğimize karşı oluşan bu tehdit onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | ما أستطيع قوله لك، أن ذالك التهديد علي أمننا القومي قد مات معه |
Tek söyleyebileceğim, umarım çok sağlam bir hoş geldin partisi hazırlamışsındır. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله من الأفضل أن تخطط لحفلة أستقبال كبيرة |
söyleyebileceğim birşey yok... Üzgünüm bayım. Hayal kırıklığına uğradığını görebiliyorum. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنني أن أقوله أرى بأنك خائب الأمل |
Ama söyleyebileceğim şeylerden biri, ikon kırıcılığın ve hayranlığın bir karışımı. | TED | ولكن أمر واحد يمكن أن أقوله هو أنها مجموعة من محطمات المؤسسات التقليدية والتمجيد. |
Tüm söyleyebileceğim, geri verdiğim. | Open Subtitles | كل ما أستطيع أن أقوله أني أعدتها مرة أخرى |
C Bölüğü geri dönmek için bir hafta kadar gecikti. Size söyleyebileceğim bu kadar. | Open Subtitles | . سلاح الفرسان تأخر أسبوعاً عن ميعاد عودته هذا كل ما أستطيع إخبارك به |
Size söyleyebileceğim tek şey, kızın Tracy Seavers olduğu. | Open Subtitles | كل ما استطيع أن اقوله لك أن هذا الفتاة هي تراسي سيفرز. |
Size söyleyebileceğim tek şey dosya adı. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي استطيع اخبارك اياه هو اسم الملف |
Annen hakkında söyleyebileceğim tek bir şey var birlikteyken çok gülerdik. | Open Subtitles | أعني, هناك شيء واحد سأقوله حول أمك كُنا نتعالى بالضحك عالياً |
söyleyebileceğim kadarıyla, "aç" düğmesi yok. | Open Subtitles | على قدر ما أستطيع إخباركم ليس هناك مفتاح تشغيل |
Benim söyleyebileceğim türden şeyler söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت الأمور التي قد أقولها انا صراحة |
O dinsiz bir yaşam seçti. Tüm söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | أختارت حياه دنيويه هذا كل ما أستطيع أخبارك به |
Bu strateji için söyleyebileceğim, merkezinde sabır ve kararlılık var. | Open Subtitles | ما استطيع قولة ان هذة الاستراتيجية لها الصبر والتصميم ايضا |
Keşke size söyleyebileceğim başka şeyler olsaydı. | Open Subtitles | اتمنى لو كان لدي شى أكثر لقوله يا رفاق. |
Tüm söyleyebileceğim, Judy, her şey değişir, söz veriyorum. | Open Subtitles | كل ما أستطيع إخباركِ به هو أن الأمور تتغير أعدكِ |
Seni 6 yıldır tanıyorum ve kesinlikle söyleyebileceğim şey bugüne kadar tanıştığım hiç kimse de olmayan kocaman bir kalbin olduğu." | Open Subtitles | عرفتك من ست سنوات بالتأكيد أستطيع أن أقول أن قلبك أكبر |
Yüzbaşı Hastings, size söyleyebileceğim şu: | Open Subtitles | بإِنَّني يُمْكِنُ أَنْ أَقُولَ إليه الشيء التالي: |
Şimdilik size söyleyebileceğim yeni bir takım araçların olaya müdahale etmesi ile sosyal yapının çalışma prensiplerinin kurallarını anlamak bir çok sıkıntı meydana getiriyor. | Open Subtitles | ما استطيع أَنْ أُخبرَك ان بناء الشبكةِ امر مهم إلى الكثير من المشاكلِ، وفهم قواعد بنية الشبكة الاجتماعية وعملها تمنحنا |