"sürprizle" - Traduction Turc en Arabe

    • مفاجأة
        
    • المفاجآت
        
    • مفاجآت
        
    • مفاجئات
        
    • المفاجئات
        
    • بمفاجأة
        
    Gözlerinizi açarsınız sürprizle karşılaşırsınız Open Subtitles إذا رَفعتَ ناظريك إلى سريرك سترى مفاجأة كبيرة
    Ertesi gece Miranda hoş bir sürprizle karşılaştı. Open Subtitles وفي الليلة التالية، حصلت ميراندا مفاجأة سارة.
    Evet. İçeriye girmeye kalkan, kötü bir sürprizle karşılaşacak. Open Subtitles أيَّ أحد يحاول الدخول عنوة سيحصل علي مفاجأة سيئة
    Ne kadar uzun yaşarsan, o kadar çok sürprizle karşılaşırsın Open Subtitles كلما تعيش حياة أطول, كلما تحصل على المزيد من المفاجآت
    Komadan çıktıktan sonra Etik, üç talihsiz sürprizle karşılaşır. TED خلال الخروج من الركود، كانت إيثيك هي المتلقي الأقل حظاً لثلاث مفاجآت
    Pekâla, rutin bir taramada bir sürprizle karşılaşmaya hiç niyetim yok. Open Subtitles حسناً ، أنا لم أعتقد أنه سيحدث قريباً أى مفاجئات في فحص نظامي
    Ve artık daha fazla sürprizle başa çıkabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles وأنا لست واثقة من تحمل المزيد من المفاجئات
    Sanırım, paraşütünü açmaya kalktığında, Çok kötü bir sürprizle karşılaştı. Open Subtitles أظن أنه واجه مفاجأة بشعة عندما حاول فتح مظلته
    Alışkanlık. Ailesinin, kötü bir sürprizle karşılaşmasını istemem. Open Subtitles عادة القوة، لم أرد لعائلته مفاجأة غير سارة
    Çünkü, o dingil bir daha kafesi açtığında ufak bir sürprizle karşılacak. Open Subtitles لأن المرة القادمة التي يفتح بها هذا الرجل القفص ستكون هناك مفاجأة في انتظاره
    Ama arıları değil, karıncaları davet eder davete uyan karıncalar ise çok kötü bir sürprizle karşılaşır. Open Subtitles لكن لا تستهدف دعواتها النحل، إنما النمل. وما يحصل عليه النمل هو مفاجأة غير سارّة.
    Bugün ormana gidersen Büyük bir sürprizle karşılaşacaksın Open Subtitles اذا خرجت الي الغابة اليوم أنت متأكد بوجود مفاجأة كبيرة
    Bugün ormana gidersen Büyük bir sürprizle karşılaşacaksın Open Subtitles اذا خرجت الي الغابة اليوم أنت متأكد بوجود مفاجأة كبيرة
    Birçok insanın doğasını gördüm, ...birçok sürprizle karşılaştım. Open Subtitles تعرضت إلى الكثير من الشخصيه البشرية، الكثير من المفاجآت
    Şogun, düğün öncesi bir sürprizle karşılaşmak istemez. Open Subtitles فآخر ما يودّه الشوغون قبل زفافه هو المفاجآت.
    Çünkü eve geldiğimde sürprizle karşılaşmak istemiyorum. Open Subtitles لأنني لا أريد أن أرجع للبيت إلى أي مفاجآت
    İçeri girdiğimde sürprizle karşılaşmak istemiyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أريد أي مفاجآت عندما أدخل إلى هناك.
    Laboratuvar sonuçlarında hiçbir sürprizle karşılaşmadık, başlamaya hazırsın. Open Subtitles بإستثناء أي مفاجئات في العمل المخبري,أنت بخير تماما
    Garaja albüm için fotoğraf çekmeye gitsem orada bir sürprizle karşılaşmam değil mi? Open Subtitles إذن، لو ذهبتُ للخارج للمرآب لآخذ صورةً من أجل ألبوم العائلة لن يكون هناك أي مفاجئات ؟
    Uranüs hayal kırıklığı olsa bile, görüntü ekibi gezegenin uydularında bir sürü sürprizle karşılaştı. Open Subtitles إذا "اورانوس" كان شيئاً مُحبطاً إلا أن فريق التصوير وجد عديد من المفاجئات في أقمار الكوكب
    Doktor olarak, her zaman hastalarımızın geçmişini dinleriz, ama genelde pek sürprizle karşılaşmayız. Open Subtitles كونناأطباء,دائماًمانضع{ Y: i} تاريخ المريض في عين الإعتبار, حتى و إن لم تكن هناك الكثير من المفاجئات
    Dün gece hamile olduğumu öğrendiğim için Jay büyük bir sürprizle karşılaşacak. Open Subtitles الليلة الماضية,عرفت انني حامل لذا سيحظى جاي بمفاجأة كبيرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus