Güneşin su sıcaklığını 1 °C artırması için geçen süre ile güneşin su dolu tenekeye aktardığı enerjiyi bulabilirsiniz. | Open Subtitles | عن طريق توقيت الزمن الذي تستغرقه الشمس لرفع درجة حرارة المياه درجة واحدة مئوية يمكنك معرفة بالضبط كم الطاقة |
Çok yakın olursa yüzey sıcaklığı su kaynama sıcaklığını aşacak ve okyanuslar buharlaşacaktır. | TED | إن كان قريبًا جدًّا، فسوف تتجاوز درجة حرارة سطحه درجة غليان الماء، وتتحوّل المحيطات إلى بخار. |
Demin uzandığın yerin sıcaklığını hissederek. | Open Subtitles | وأستشعر دفء المكان الذي قد إستلقيْت عليه للتوّ |
Şimdi, sanal bir objenin sıcaklığını hissedebildiğinizi düşünün ya da daha iyisi, bir hologramı ittiğinizi ve onun da sizi eşit kuvvetle ittiğini hayal edin. | TED | تخيل أن تكون قادراً أن تشعر بحرارة جسم افتراضي، أو الأفضل من ذلك، تخيل أن تستطيع دفع رسم مجسم ويقوم الرسم بدفعك أيضا بقوة مماثلة. |
Aslına bakarsanız çıkan havanın frekansını ve sıcaklığını değiştirme imkanınız var. | TED | في الواقع، يمكنك أيضا تغيير وتيرة خروج الهواء وربما درجة الحرارة. |
Bebek, sıcaklığını daha iyi hissediyor kalp atışını daha rahat duyuyor. | Open Subtitles | التلامس الجلدي الطفل يشعر بدفء جسمك وتحس بنضبات قلب افضل، اترى؟ |
Seninle olmasak da, ...benim ve çocukların sıcaklığını etrafında hissedebilmen için dua edeceğim. | Open Subtitles | على الرغم من أنك لست معنا إلا أنني أدعو أن تشعر بالدفء أيضاً |
Bana o kadar yakındı ki. Vücudunun sıcaklığını hissedebiliyordum. | Open Subtitles | لقد كانت بهذا القرب مني, كان بإمكاني أن أشعر بالحرارة تنبثق من جسدها |
Sizinle tanışmak büyük bir zevkti ama korkarım geyik eti sıcaklığını kaybediyor. | Open Subtitles | ,حسناً, كان لِقائك مُفرِحاً لكن أخشى أن لحم الغزال بدأ بِفقدان حرارته |
Sonra doktor, iç vücut sıcaklığını ve kalp hızını ölçen bir monitörü kayışla göğsüme bağladı. | TED | و من ثم اخرج الطبيب عدة رسم قلب لقيس درجة حرارة جسدي ودقات قلبي. |
Gezegeni kolonileştirmeye uygun hale getirmek için atmosferini değiştirmek amacıyla gezegenin sıcaklığını arttırmak. | Open Subtitles | و ترفع درجة حرارة الكوكب لتغيير مناخة. ليكون مناسب للمستعمرات. |
- Banyo suyu sıcaklığını nasıl test edersin? | Open Subtitles | كيف يمكنك اختبار درجة حرارة من مياه الحمام الطفل؟ |
Bir kalori, bir litre suyun sıcaklığını bir derece arttırır. | Open Subtitles | الكالوري الواحد هو كمية الطاقة اللازمة لرفع درجة حرارة لتر واحد من الماء درجة مئوية واحدة |
Sıcak battaniyelerle, vücut sıcaklığını yavaşça arttırıyoruz, serum ve kan veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نرفع جسمها ببطئ درجة حرارة بالبطانيات الدافئة دفأت سوائل الأوردة، ومنتجات دمّ |
Aile sıcaklığını, yemek masasındaki sohbetleri geri getir bana. Eski güzel hayatımı geri getir. | Open Subtitles | .أعيدي إليّ دفء عائلتي .المُزاح الهادئ على الطاولة |
Çektiğimiz bu oyukta, aşırı ısınmış vücudunu... yumurtalara sararak güneşin sıcaklığını aktarıyor. | Open Subtitles | ،هنا في هذا التصوير الخاص للجحر ،تلفّ جسمها مفرط الحرارة حول البيض فتُمرر له دفء الشمس |
O ateşin sıcaklığını şimdi bile yüzümde hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أنى أشعر بحرارة تلك النيران فى وجهى حتى الآن أتمنى لو لم تمت |
Ateşin sıcaklığını şu an bile yüzümde hissediyorum. | Open Subtitles | أنى أشعر بحرارة تلك النيران فى وجهى حتى الآن |
Dünyanın sıcaklığını sabit tutabilmek için Acil durum önemleri almaya başlamamız gerekiyor mu? | TED | هل ينبغي أن نبدأ معايير طوارئ لمحاولة الحفاظ على درجة الحرارة مستقرة على الأرض؟ |
Ne yüzümde rüzgarı, ne denizin damlalarını ne de bir kadının sıcaklığını. | Open Subtitles | لا بالهواء في وجهي ولا برذاذ البحر ولا بدفء امرأة بجانبي |
Ama sıcaklığını yüzümde duymadan ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكنى لا أريد أن أموت دون أن أشعر بالدفء على وجهى |
Hissedebiliyor musun, sıcaklığını? | Open Subtitles | يمكنك أن تحسّ، بالحرارة منه؟ |
Biz de bu ölümü gerçekleştirmek için, vücut sıcaklığını düşüreceğiz. | Open Subtitles | نخفّض حرارته إذاً لتقارب حرارة الموت السريريّ |
Güneş sıcaklığını artırdıkça, canlıların yaşam sınırı da uzaklara kaymakta. | Open Subtitles | إن الشمس تغدو أكثر دفئا والمنطقة التي يمكن للحياة أن تُوْجَد فيها تُزاح إلى الخارج. |
nereye giderse gitsin... anne sıcaklığını özlemesini istemiyorum. | Open Subtitles | حيثما يَذْهب أنا لا أريدة أن يشتاق الي حنان الامومة |
Bu kadar yakınız, ...ama sana dokunmak ve vücudunun sıcaklığını hissetmek... | Open Subtitles | نحن بهذا القرب, ولاكن الشعور بلمسك والأحساس بدفئ جسدك... |
Bilgisayarların bulutlarla mücadele etmesi talihsiz bir durum, çünkü bulutlar gezegenin sıcaklığını düzenlemede çok önemli. | TED | من سوء الحظ الآن، أن أجهزة الكمبيوتر لا تفضل محاكاة الغيوم، لأن الغيوم هامة للغاية في التحكم بدرجة حرارة الكوكب. |
Kapıyı kapatsan iyi olacak. Evin bütün sıcaklığını dışarı veriyorsun. | Open Subtitles | من الافضل ان تغلقى الباب سوف تخرجى كل الحراره من المنزل |
Şu temiz havayı kokla. Güneşin sıcaklığını hisset. | Open Subtitles | تنشّق هذا الهواء المنعش ودفء الشمس الصفراء |