| Avluya saçılmış halde bulunan elbiseler ve ayakkabılar görmüşler. | Open Subtitles | شاهدوا ملابس وأحذية مبعثرة في فناء القلعة |
| Buraya saçılmış kemik parçaları var. | Open Subtitles | . ليس لها . هنالك قطع عظام أخرى مبعثرة هنا |
| Sadece her yere saçılmış keşiş cüppeleri vardı. | Open Subtitles | كل ما تبقى ملابس الرهبان مبعثرة في الأنحاء |
| General, gelen ilk raporlara göre, 101nci Tümen cehenneme saçılmış ve yok olmuş! | Open Subtitles | التقارير الأولية تشير إلى أن الفرقة 101 تناثرت |
| Hadi açalım. Kaza sırasında içindekiler saçılmış deriz. | Open Subtitles | لنفتحها و نقول بأنها تناثرت عند الإصطدام |
| Kurbanın boğazına kadar toprağa gömülü halde olduğunu... ve etrafına saçılmış halde çiçekler bulunduğu konusunu açıklamadınız. | Open Subtitles | فشلت في ذكر أن الضحية ,قد وجد مدفونا حتى رقبته وأن زهورا وجدت ,منثورة حول الجثه |
| Adamın parçaları tüm yola saçılmış sonra öylece kalkıp gitmiş. | Open Subtitles | وأحشاؤه متناثرة على الطريق، ثم ينهض ويسير مبتعدًا عن المكان |
| Gags binanın 20. katının penceresinden uçmuş. Kaldırımın her tarafına saçılmış. | Open Subtitles | "غاغز" غادر المبنى عبر نافذة الطابق الـ 12، نُثرت أشلاءه على كامل الرصيف |
| Bu etrafa saçılmış iç çamaşırlarını almıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن تكون ملابسك الداخلية مبعثرة في أنحاء المكان. |
| Kıyafetler aşırı basınçtan dolayı etrafa saçılmış. | Open Subtitles | البدل الفضائية مبعثرة هنا و هناك بسبب الضغط |
| Birinin eline kelimeleri etrafa saçılmış bir mektup geçerse bu seni düşündürmeli. | Open Subtitles | إذا صلت رسالة لأحدهم والأحرف مبعثرة... من المفترض أن تجعله يفكر. |
| Elbiseleri avluda ortalığa saçılmış halde kaldı. | Open Subtitles | ظلت ملابسهم في الباحة مبعثرة هنا وهناك |
| Etrafa bir sürü şey saçılmış. | Open Subtitles | الاشياء مبعثرة في كل المكان |
| Sonra da bir ormanda yürüyüşe çıkıyorsun, onun fotoğrafları etrafa saçılmış. | Open Subtitles | وبعد ذلك أنت ذهبت للمشي في الغابة ولقد تناثرت مع صورا له. |
| 50 cesur adamın kemikleri... ininin önüne saçılmış, duruyor! | Open Subtitles | عظام خمسون رجل منثورة حول عرينه |
| Şimdiyse elimde kayalara saçılmış kemik ve beyin parçalarından başka bir bok yok! | Open Subtitles | الآن لا أملك شيئاً سوى عظام ودماغ متناثرة على الصخور |
| Denizde saçılmış! | Open Subtitles | سننثر أشلاءه في البحر |