"sağlayacak" - Traduction Turc en Arabe

    • يجعلك
        
    • يسمح
        
    • سيجعل
        
    • يجعلني
        
    • يساعدنا
        
    • سيسمح
        
    • سيجعلك
        
    • سيجعلني
        
    • لجعل
        
    • سيساعدك
        
    • تسمح
        
    • تجعلني
        
    • لجعلك
        
    • ستجعلك
        
    • سيجعلهم
        
    Erkekçe bir yardıma ihtiyacın olabileceğini düşündüm, bu saçmalığı durdurmanı sağlayacak bir babaya. Open Subtitles اعتقدت أنك بحاجة إلى تأثير رجولي تحتاج أباً يجعلك تتوقّف عن هذا الهراء
    Bunlar bundan sonra ne olacağı hakkında tahmin yapmamızı sağlayacak. Open Subtitles لذلك ربما يسمح ذلك لنا بتوقع ما سيحدث في المستقبل.
    Bu, çubuğunu bir çok dürtmeden sonra bile hala güzel kalmasını sağlayacak. Open Subtitles لأبتاع هذا الغطاء الرائع للعمود، سيجعل العمود يبدو مذهلاً بعد كل وكزة
    Bir diktatör bana iyi bir sağlık imkânı sunamayabilir ama onu sevmemi sağlayacak ve muhalefetten nefret etmemi sağlayacak. TED ربما لا يتمكن الديكتاتور من توفير رعاية صحية جيدة لي، ولكن يمكنه أن يجعلني أحبه، وأكره خصمه.
    Bu piçin kimliğini bulmamızı sağlayacak bir şey var mı elimizde? Open Subtitles هل نعرف اى شىء يساعدنا فعلياً للتعرف على هذا السافل ؟
    Yargıçlarımızın güvenliğini kim sağlayacak ve mirasımıza kim sahip çıkacak? Open Subtitles من الذي سيكون رقيبا على حكامنا ؟ ومن الذي سيسمح بادارة قدرتنا
    Önce senin tekrar ayağa kalkmanı sağlayacak. Open Subtitles في البداية سيجعلك تعاود الوقوف على قدميك
    Bunu aşmamı sağlayacak tek olay yapanın kim olduğunu öğrenmem. Open Subtitles الشيء الوَحيد الذي سيجعلني أَمضي هوَ مَعرفةُ مَن فعلَ ذلك
    İnsanları çekecek ve kendilerinin de öngörülü hayırseverler olmalarını sağlayacak daha fazla yola ihtiyacımız var. TED إننا بحاجة لطرق أخرى لجعل الناس ينخرطون ويصبحون فاعلي خير بأنفسهم.
    Çünkü bu huzursuzluğunu azaltacak ve daha iyi olmanı sağlayacak. Open Subtitles و لكن لماذا نُغرى القدر؟ لأن ذلك سيُخفّض مستوى القلق لديك و سيساعدك على التحسن
    Bunun yerine, diğer birçok insanın da hikayelerini anlatabilmelerini sağlayacak araçlar ortaya atmayla ilgileniyorum, dünya üzerindeki tüm insanlar yani. TED بدلاً عن ذلك، أنا مهتم ببناء أدوات تسمح لعدد كبير من الناس الآخرين ليرووا قصصهم، ناس من كل أنحاء العالم.
    Hakkımda ve yaptığım işle ilgili olabildiğince az ama rahatlamanı sağlayacak kadar çok şey anlatacağım. Open Subtitles سأخبرك بشكل مختصر حول عملي لكن بقدر ما يجعلك تشعر بالارتيارح من ما نعمل
    Bir sonraki hastayı işe yaramaz biriymiş gibi tedavi etmeden önce iki kez düşünmeni sağlayacak türde bir şey. Open Subtitles شئ يجعلك تفكر مرتين قبل أن تعالج المريض التالي بقذارة
    Yüzük, o yüzüğü takması gerekiyor. İçindeki izleme cihazı onu bulmamızı sağlayacak. Open Subtitles وذلك الخاتم يجب أن يرتديه دائماً به جهاز تعقب يسمح لنا بمراقبته
    O videoya seçilmemi sağlayacak. Ölmediğim sürece kötü izlenim olmaz. Open Subtitles ذلك الفيديو سيجعل مني المرشح ليست بالدعاية السيئة إلا النعي
    Netflix'in değerini gerçekten artıracağım, bu da okullara daha çok yardım etmemi sağlayacak. TED الآن أنا أقوم بذلك لأرفع قيمة نيتفليكس، الأمر الذي يجعلني استطيع دفع شيكات أكثر للمدارس
    - O sayı buradan çıkmamızı nasıl sağlayacak? Open Subtitles كيف يمكن ان يساعدنا هذا علي الخروج من هنا؟
    Kalite kontrol işini evinden yapmasını sağlayacak. Open Subtitles سيسمح ذلك لمفتش أمننا أن يؤدي واجباته من بيته
    Öyle bir şey ki beni çok sevmeni sağlayacak hayatımın sonuna kadar beni her gün kucaklayacaksın. Open Subtitles لقد أحضرت لك شيئاً سيجعلك تحبنى كثيراً سترغب فى عناقى للأبد
    O zaman çek dönecek ama birkaç gün rahat kalmamı sağlayacak. Open Subtitles إذاً سوف يُرَد علي, و لكنه سيجعلني أعيش بضعة أيام بسلام
    Peki, tartışmaların, olumlu bir şeylere yol açmasını sağlayacak nasıl yollar bulabiliriz? TED فكيف يمكننا أن نجد طرق لجعل المناقشات تثمر بشيء إيجابي؟
    Eminim o kaşıntıyı kaçırmanı sağlayacak bir şey bulabilirim. Open Subtitles لابأس , انا متأكد أني سأجد شيئاً سيساعدك للتخلص من الحكة
    Bunları aktif hale geçirecek yani program aracılığı ile bu parçaların kıvrılabilmesini sağlayacak enerjiye de ihtiyacımız olacak. TED نحتاج إلى طاقة تمكن من تفعيل ذلك، تسمح للأجزاء بأن تنكمش انطلاقا من البرنامج.
    Facebook şimdi uygun bir dille yazılmış, Laura'ya bu fotoğrafın beni nasıl hissettirdiğini açıklamamı sağlayacak bir metin sunuyor. TED قُدمت لي لغة مقترحة خاصة تساعدني على التواصل مع لورا كيف تجعلني الصورة أشعر.
    Burada gücünü toplamanı sağlayacak hiç taş yuvamız yok ama hoş geldin. Open Subtitles نحن ليس لدينا هنا صخور لجعلك ِ أقوى , لكن مرحبا بك
    Arabama gidip adliyeyi arayıp... evinizi aramamı sağlayacak bir kaç parça kağıt çıkarttırabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أذهب إلى سيّارتي، أنادي المحكمة المحلّيّة و أحصل على قطعة الورق الّتي ستجعلك تدخلني بيتك
    Bu taslağın içinde bir şeyler olmalı, onların bu filmi yapmalarını istemelerini sağlayacak, küçük bir ölçü olsa bile. Open Subtitles في هذا المشروع , لابد أن يكون هناك شيء سيجعلهم يريدون القيام بهذا الفيلم حتى لو كان في جدول

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus