Protokolü biliyorum, sadece işini yaptığını da biliyorum, ...güveli hat için erişim hakkım yok. | Open Subtitles | أعرف القواعد وأعرف أنكِ تقومين بعملك فحسب لكن لا يمكنني الوصول إلى خط آمن |
Protokolü biliyorum, sadece işini yaptığını da biliyorum, ...güveli hat için erişim hakkım yok. | Open Subtitles | أعرف القواعد وأعرف أنكِ تقومين بعملك فحسب لكن لا يمكنني الوصول إلى خط آمن |
sadece işini yaptığını söyleyen bankacı... arkadaş geldiğinden beri yok... | Open Subtitles | ليس منذ أن زارنا ذلك الرجل اللطيف من المصرف وأغلقه، وكان يقوم بعمله فحسب |
Özür dilerim, bunu yapmasanız? O sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | إنه يقوم بعمله فحسب في الحقيقة كنت أود ان |
sadece işini yapıyor da olabilir. | Open Subtitles | أو أنها تقوم بعملها فقط |
Sen sadece işini yapıyordun. Kimse davayı sana yıkamaz. | Open Subtitles | لقد كنت تقوم بعملك فقط لا يستطيع أحد أن يعلق القضية عليك |
Köpek sadece işini yapıyordu. | Open Subtitles | الكلب يقوم فقط بعمله |
Bayan Delgado sadece işini yapmaya çalışıyor, | Open Subtitles | الآنسة " ديلقادو " تحاول ممارسة عملها فقط |
sadece işini yapmana yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا... أحاول مساعدتك على القيام بعملك فحسب |
Ancak şimdi değil. Şu an sadece işini yapıyorsun. | Open Subtitles | لكن الآن، إنك تقومين بعملك فحسب |
sadece işini yap. | Open Subtitles | قُمْ بعملك فحسب |
Tatlım, sorun yok.Adamcağız sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | عزيزتي، لا بأس الرجل يقوم بعمله فحسب |
Leo özel konularla ilgilenmiyor artık, sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | إنّ ( ليو ) لن يقوم بشيء شخصي بعد الآن، فهو يقوم بعمله فحسب |
sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | أنه يقوم بعمله فحسب |
New York Sağlık Merkezi sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | وزارة الصحة ب"نيويورك" تقوم بعملها فقط |
- sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | أظنها تقوم بعملها فقط. |
- sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | أظنها تقوم بعملها فقط. |
Sen sadece işini yapıyordun. Kimse davayı sana yıkamaz. | Open Subtitles | لقد كنت تقوم بعملك فقط لا يستطيع أحد أن يعلق القضية عليك |
Eğitim verdiğin çocuklar gibi kulaklarını ve ağzını kapatıp sadece işini yap. | Open Subtitles | كن كالأطفال الذي تدرس لهم أغلق أذنك وفمك وقم بعملك فقط |
Drew, polis sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | - (راشيل)؟ الآن، (درو) الشرطي يقوم فقط بعمله |
Dean, o sadece işini yapıyor. | Open Subtitles | (دين)، إنها تؤدي عملها فقط. |
Sen sadece işini yapıyordun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تُؤدّي عملكِ فحسب. |
Ona kızardım. Babamın niyeti kimseye zarar vermek değildi. sadece işini yapıyordu. | Open Subtitles | لم يقصد والدي إيذاء أحد لقد كان يؤدّي عمله فحسب |
Sanırım sadece işini yapmaya çalışıyordu ama soruları olan kendisi değilmiş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان فقط يقوم بواجبه ،أو أياً يكن، ولكن لم يبدو عليه بأنه الشخص الذي يسأل تلك الأسئله |