Yalan makinemizin analizleri onu bulmamıza yardım edebilecek bir şeyler sakladığını söylüyor. | Open Subtitles | وتحليل كشف الكذب يؤكد أنك تخفي شيئاً ربما يساعدنا في العثور عليه |
Bu genç kadını personelinden birinin öldürdüğünü, senin de bilgi sakladığını öğrenirsek, o kişiyi içeri atmakla kalmam, seni de atarım. | Open Subtitles | إذا علمنا بأن شخصاً في الطاقم قتل تلك الفتاة وأنت تخفي المعلومات سوف أضع ذلك الرجل في السجن لكن أنت أيضاً |
Her zaman gizemli bir şeyin kendini benden sakladığını hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت عادة أن هنالك شيئاً غامضاً يخفي نفسه عني |
Yerel polis mezarı açanın onları hatıra olarak... sakladığını düşünüyor. | Open Subtitles | البوليس يعتقد أن من فتح القبر يحتفظ بيهم كا هدايا |
Hayır. Buna izin vermeyeceğim. Hançeri güvenli bir yere sakladığını varsayıyorum. | Open Subtitles | لا، لن ندع ذلك يحدث أظنّكِ تخفين الخنجر في مكان آمن |
Eski plakları çıkarıp kadına bunca yıl onları sakladığını gösterirsin. | Open Subtitles | تخرج التسجيلات القديمة تظهر انك تحتفظ بهم علي مدار كل هذة السنوات |
Peki, madem buradasın annenin mücevherlerini nerede sakladığını göster bana. | Open Subtitles | حسنًا، الآن ها أنتِ هنا، أريني أين تخبئ والدتكِ مجوهراتها. |
Ürünümüzü nereye sakladığını söyleyecek mi bir bakalım, ne dersin? | Open Subtitles | لنذهب ونرى إن كان مستعداً لإخبارنا أين خبأ منتجنا، حسناً؟ |
Buradasınız çünkü bu şirketin sizden bir şeyler sakladığını düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | نحن هنا لاننا نعتقد ان هذه الشركه تخفي اشياءا عنكم |
Paranı botunda sakladığını söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون بأنك تخفي عملات ذهبية ونقوداً في حذائك |
CIA'den bir şey sakladığını biliyordum. | Open Subtitles | أعرف أنك كنت تخفي شيئاً عن الإستخبارات المركزية |
Şişman adamın salato sosu sakladığını, şişman adamın yemek yemeyi sevdiğini söyle herkese. | Open Subtitles | اخبر الجميع أن الرجل السمين يخفي برطمانات طعام الرجل السمين الذي يحب الأكل |
Gregory'nin babasıyla konuşmamız lazım, bizden ne sakladığını bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحتاج للتحدث مع والد غريغوري ونكتشف ماذا يخفي عنا ايضا |
Sadece diğer adam çok telaşlıydı, ben de.... ...bir şeyler sakladığını düşündüm. | Open Subtitles | لقد شعرت بحدس سيئ حول الشخص الاخر اعتقد انه يخفي عني اشياء |
Ben de hâlâ malları sakladığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لذا راودتي فكرة أنّه ما زال يحتفظ بتلكَ العقاقير |
Bana ne sakladığını anlatırsan sana karşı daha açık olabilirim. | Open Subtitles | اخبريني ما تخفين و يمكنني أن أكون أكثر تحديداً |
Bir şey bilmesi gerekmez. Evinde sakladığını söylemişsin. | Open Subtitles | ليس عليه ان يعرف شي , انت اخبرته بأنك تحتفظ بها في البيت |
Tıpkı şu diğer adam gibi. Bize kızı nerede sakladığını söyle. | Open Subtitles | ستنسى أمرك كالرجل الأخر أخبرنا أين تخبئ الفتاة |
Mücevheri nereye sakladığını bilmiyordum ama mektubu nereye koyduğunu bana daha önceden göstermişti. | Open Subtitles | و أنا لم أعرف أين قد خبأ البضاعة لكنه أراني من قبل أين يحتفظ بالخطاب |
Şimdi, onun buraya geldiğini biliyorum. Onları buraya bir yere sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | اعلم أنه كان هنا و أعلم أنه أخفى أشيائى هنا فى مكان ما |
Belgelerini nerede sakladığını buldum, ama bu, zırhlı bir dosya dolabı. | Open Subtitles | لقد وجدت المكان الذي يخبئ فيه الأوراق, لكنها خزانة ملفات مصفحة |
Biliyorum yapmamalıydım Abe ama ne sakladığını bilmek zorundaydım. | Open Subtitles | أعلم أنّني لم يكن عليّ قراءته، لكنّي أردت معرفة ما تخفيه عنّي. |
Ama ben olmasam Jessica hastaneye tekrar yatmayacaktı. Parayı nereye sakladığını öğrenemeyecektin. | Open Subtitles | لكن لولاي لما كنت أرجعتيها المشفى و لما عرفتي أين خبأت المال |
Ama söyleyiş şeklinden dolayı benden bir şeyler sakladığını biliyordum. | Open Subtitles | لكن طريقة قول ذلك، علمتُ أنّه ثمّةَ ما يخفيه عنّي. |
Oraya gidip, ne sakladığını bulmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكم أن تقتحموا منزلها وتبحثوا عما تخبئه |
Arapları; karanlık simya sanatının sırrını sakladığını düşündükleri bir şifreyi kırmak arayışıyla nasıl Mısır'a getirdiğini bana göstermek isteyen bir akademisyenle buluşmak üzere oradayım. | Open Subtitles | يريد أن يُريني كم أنّ حركة الترجمة أخذت العرب لـ"مصر" في السعي لفك شفرة اعتقدو أنها تُخفي سرّ الفنّ المظلم للكيمياء |
Benden bir şeyler sakladığını hep biliyordum. Asla üstüne gitmedim. | Open Subtitles | لقد كنت أعلم دائماً أنّه كان يخفى عنّى شيئاً و لكن لم أرد الضغط على الأمر |