Herkes bir yerlerde saklanıyor. Yeri bir saat öncesinde duyuruyorlar. | Open Subtitles | الجميع يختبئ خلف الأبواب لقد أعطيتهم الموقع مـُنذ ساعة مضت |
İnsanlar, ilave şekerlerin yarısını bu içeceklerden ve abur cuburdan alıyor, o nedenle şeker yalnızca görünürde saklanıyormuş gibi gelebilir, fakat şahit koruma programındaki kişi gibi, diğer yarısı en az şüpheleneceğiniz yerlerde saklanıyor. | TED | يحصل الناس على نصف السكر الفائض لديهم من هذه المشروبات والحلويات، لذا قد يبدو أن السكر يختبئ في العلن، لكنه وكشخص في برنامج حماية الشهود، فالنصف الآخر مخبأٌ في أكثر المناطق التي لا تتوقعها. |
Bugün Mars'ın yüzeyde hayat barındırması imkansız ama, belki de yeraltında saklanıyor olabilir. | TED | ليس هناك إمكانية للحياة على سطح المريخ حاليًا، ولكن ربما لا زالت تختبئ أسفل السطح. |
Ya arka pencereden tırmanıyor ya da bodrumda saklanıyor çünkü Henry odasından yalnız çıktı, görünürde kız falan yok. | Open Subtitles | حسناً، إمّا أنّها قفزت من النافذة الخلفية أو أنّها مختبئة في القبو لأنّ هنري خرج من غرفته لوحده تماماً، |
- Orada, arkanda mı saklanıyor? | Open Subtitles | هل هو بالداخل يختبيء وراء رجل عجوز أعمي؟ |
Bu gördüğünüz dağın tepesinde, sisle kaplı kar sınırının üzerinde kaçak John Rambo saklanıyor. | Open Subtitles | فى مكان ما فى هذا الجبل الريفى الوعِر و إحتمال أعلى خط الثلج المحجوب فى الضباب الهارب جون رامبو يختبىء |
En ünlü Pisagor üçlülerinden biri 3, 4, 5 ve bu üçgen satranç tahtanızın her yerinde saklanıyor. | TED | واحدة من ثلاثية فيثاغورس الأكثر شهرة هي 3، 4، 5، وهذا المثلث يختبئ في كل مكان من رقعة الشطرنج. |
Bir delikte saklanıyor. | Open Subtitles | سوف يصعد عبر هذة التلة كلا الذكي يختبئ في حفرة |
Nerde saklanıyor ve neden içimde O'nu göremiyorum? | Open Subtitles | لماذا يختبئ ولماذا لا أستطيع رؤيته في الداخل؟ |
saklanıyor çünkü Andy'le seks yapıp yapmayacağı konusunda kafayı yiyor. | Open Subtitles | . . هو يختبئ لأنه مفزوع من إذا كان سيقيم الجنس مع اندي او لا |
Buralarda saklanıyor. Polis onu arıyor. | Open Subtitles | أنه يختبئ في هذه المنطقة , إنّ الشرطة تَبْحثُ عنه |
Ormanda saklanıyor. Veya belki bir mağarada. Oralarda birkaç mağara var. | Open Subtitles | يختبئ في الغابة أو ربما في كهف يوجد بعض من الكهوف الجيدة هناك بالأنحاء |
Avrupa Birliği görevlilerini rehine almış, ağır silahlarla donanmış bir grup terk edilmiş bir kilisede saklanıyor. | Open Subtitles | ،لدينا مجموعة مسلحة تختبئ في كنيسة مهجورة و تحتجز موظـَّفين مهمـِّين في الإتحاد الأوروبي |
saklanıyor. Kaçıyor. Rio de Janerio'daki, Ronald Biggs gibi. | Open Subtitles | تختبئ, في مطاردة كرونالد بيغز في فلم ريو دي جانيرو |
Yatağın altında saklanıyor. Ama başkasını gönder, lütfen. | Open Subtitles | لقد كانت مختبئة تحت السرير ولكن أرسل بشخص آخر , من فضلك |
saklanıyor. Burayı sevmiyor. | Open Subtitles | إنّه يختبيء في المكوك المكان لا يعجبه هنا |
Beni dinle. Galiba o manyak burada saklanıyor. | Open Subtitles | . إستمع لى , أعتقد أن هذا المعتوه يختبىء هُنا |
Fareler gibiler. Hepsi etrafta saklanıyor! | Open Subtitles | انهم مثل الفئران يختبئون بكل أرجاء المكان |
Öyle mi, bu dedikodu dediğin şeylerden biri bu Çin kasabasında saklanıyor. | Open Subtitles | نعم ، صحيح ، وواحدة منها بأن أحدهم يختبأ هنا في المنطقة الصينية |
Tokalaşmayanları nerede bulacağım konusunda en küçük bir fikrim yok çünkü saklanıyor olmalılar. | TED | وليست لدي أدنى فكرة عن مكان لا يوجد فيه أولئك الذين لا يتصافحون بالأيدي، لأنهم يجب أن يكونوا مختبئين. |
Diğerleri savaşıp amaçsızca ölürken kendi korkaklığıyla burada saklanıyor. | Open Subtitles | كان هو مختبئاً في حفرة يتمرغ في وحل جبنه |
etnik olarak Yemenli, Amerikan vatandaşı, halen Yemen'de saklanıyor, Nijeryalı bir kişiden esinleniyor, Nijerya ulusal bankası müdürünün oğlu. | TED | كمواطن أمريكي ، من أصول يمنية ، مختبئ حالياً فى اليمن ، الذي قام بإلهام مواطن نيجيري ، إبن مدير البنك الوطني النيجيري. |
Clay Meeks adında bir adamın burada saklanıyor olabileceğiyle ilgili istihbaratımız var. | Open Subtitles | لدينا معلومات تفيد بأن رجل يدعى كلاى مييكس ربما يكون مختبئا هنا |
Benim anladığım, eski erkek arkadaşın Wes Perkins'ten saklanıyor olduğun. | Open Subtitles | مما فهمته هو أنكِ تختبئين من عشيقك السابق ويس بيركنس |
Rudd dokunulmazlığının arkasına saklanıyor, değil mi? | Open Subtitles | هل رود يختفي وراء كونه معتمد دبلوماسي ؟ ما هذا ؟ |
Küçük eğlence yöneticisi, bozuk bir gemide saklanıyor ve kainatın gördüğü en korkulan ırkın güvenlik sistemlerini hekliyor. | Open Subtitles | مديرة الترفيه تختبيء في سفينة مُحطمة تخترق الأنظمة الأمنية للجنس المحارب الأكثر تقدماً الذي قد رآه الكون |
Kimden, niye saklanıyor? | Open Subtitles | ـ وهو أنه مجبراً علي الاختباء ـ من ماذا؟ |