Müşteri: Bir RAM sandviçi istiyorum ve bir bardak en iyi Kod 39'unuzdan. | TED | الزبون: أود شطيرة من ذاكرة الوصول العشوائي و كأس من أفضل كود 39 عندك. |
Tonlu sandviçi iptal et, müşteri kötü beslenmeden öldü. | Open Subtitles | قومي بإلغاء شطيرة التونة، لقد مات الزبون من سوء التغذية |
Bana sandviçi benim almadığımı bilecek kadar saygı duyması gerekiyor. | Open Subtitles | عليه إحترامي بما يكفي ليعلم أنني لم آخذ الشطيرة اللعينة. |
Bu yağlı küçük sandviçi neden bu kadar sevdiklerini merak edebilirsiniz. | Open Subtitles | قد تتسائل، لماذا يعشقون هذه الشطيرة الصغيرة المليئة بالدهون لهاته الدرجة؟ |
Bir tane biftek sandviçi alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني الحصول علي ساندويتش قبل أن أرحل ؟ |
Karanlık bastığında, biraz yürüdüm. İstediğim sandviçi getirdin mi ? | Open Subtitles | عندما حل الظلام خرجت لأتمشى هل أحضرتى الساندويتش الذى طلبته ؟ |
Sana tonbalığı sandviçi getirdim. Beynin gıdası olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | ،لقد أحضرت لك شطيرة تونة يقولون أنها غذاء العقل |
Delice olduğunu biliyorum ama Chandler o dünyanın en harika sandviçi! | Open Subtitles | اعلم ان هذا يبدو جنونيا لكنها افضل شطيرة فى العالم |
Artık ne Melanie sandviçi, ne Melanie tacosu,... ve ne de Melanie corn dog'u var, tamam mı? | Open Subtitles | لا شطيرة ميلاني. ولا فطيرة ميلاني. ولا كعكة ميلاني. |
Peki bir rulo köfte dilimini, iki rulo köfte dilimi arasına koyarak rulo köfte sandviçi yapan ben miydim? | Open Subtitles | من أعد شطيرة لحم بأخذ شريحة من اللحم ووضعها داخل شريحة من اللحم؟ |
Bahse girerim o bir sandviç yaptı ve de berbattı ama o gene de sandviçi yedi. | Open Subtitles | أراهن أنها أعدت له شطيرة لم تكن جيدة لكنه أكلها على أية حال |
Monte Cristo sandviçi yapıyorlarmış. - Çok seversin. | Open Subtitles | لديهم خدمة الغرف, أظن بان لديهم شطيرة مونتي كريستو, انتِ تحبينها |
Bu doğru. 7.5 metrelik Italyan parti sandviçi istiyorum. | Open Subtitles | نعم، أريد الشطيرة الإيطالية التي تبلغ الـ25 قدماً. |
İlk önce J.G.D. sandviçi yiyeyim, sonra seninle gurur duyarım. | Open Subtitles | أولاً ، سأشعر بأنني سأحصل على الشطيرة ثم سأكون فخوراً بك |
Afedersiniz, şu çiçekleri ve o sandviçi alabilir miyim? | Open Subtitles | عذراً, أتمانعان إن أخذت تلك الزهور و هذه الشطيرة ؟ |
Hala mı karnın aç? Yumruk sandviçi ister misin? | Open Subtitles | لازلت جوعان ياماكس مارأيك فى ساندويتش مفاصل؟ |
Git sandviçi al. Aferin sana. sandviçi al. | Open Subtitles | خذ الساندويتش كلب جيد اذهب وخذ الساندويتش |
sandviçi tamamen kendisinin, hazırladığını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل قمت بتكوين هذا السندويتش الضخم بنفسك؟ |
Anne, öğle yemeğinde jöle sandviçi yiyebilir miyim? Meyve salatasına ne dersin? | Open Subtitles | امي , هل استطيع ان احصل على سندوتش من الحبيبات الهلامية للغداء؟ |
Bu yüzden belki o makarna suşi pide burrito donut burger sandviçi reddetmek isteyebilirsin. | TED | فربما تريد أن تتخلي عن أكل الباستا والسوشي و بيتا بوريتو والكعك المحلى و سندويتش البرغر |
Yemek israf etmeyi hiç sevmem, ama muhtemelen bundan sonra sonsuza dek hep böyle beleş yönetici sandviçi yiyebileceğim. | Open Subtitles | أكره أن أهدر الطعام, لكنني غالبا سأحصل على شطائر مجانية للتنفيذيين مثل هذه للأبد |
Evet, ve boktan sandviçi yersin. Ben yapmıyorum. Bırakıyorum. | Open Subtitles | أجل وعليك أن تأكل الساندوتش الحقير لن أقوم بهذا بعد الآن ، سأستسلم |
Bir zamanlar tüm sandviçi kendi başıma... yediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنني كنت أتمكن من أكل ساندوتش كاملاً بنفسي |
Benim gibi adamlar içinse bir gün önceden kalmış balık ezmesi sandviçi. | Open Subtitles | و بالنسبة لشاب مثلي فان المشهد المثالي كان يتجلى بعمل سندويش السمك |
Ben bir çorba ve yarım hindi sandviçi alayım. | Open Subtitles | ساَخذ كأساً من الشوربة ونص ساندويش ديك رومي |
Bir Mississippi sandviçi, iki tane de şekerleme. Ve geçen çarşamba çantana attığın o çukulatalı pasta. | Open Subtitles | تناولت الكثير من الشطائر, و قطع الشوكولا, يوم الأر بعاء المنصرم |
Ama hiç gerçek bir Küba sandviçi yemedi. | Open Subtitles | لا. لكنه لم يحظى قط بشطيرة كوبية حقيقية أريده أن يجربها |
Galiba sandviçi çok hızlı yedim. Lezzetliydi. | Open Subtitles | أعتقد بأني أكلت ذلك السندويش بسرع, كان لذيذ |