Peki ya araba? Araba alabilecek kadar satabilir miyim? | Open Subtitles | ماذا عن سيارة, هل تعتقد ان بإمكاننا بيع الكافي لشراء سيارة؟ |
Bir bedeviye kum bile satabilir, sonra da onu bıktırıncaya kadar, ayrıldığı sevgilisini anlatır. | Open Subtitles | يمكنها بيع الرمل لرجل بدوي و أن تلده للموت مباشرة بسبب ضربته الساحقة له |
Bir aptal bile çocuklara Şokellalı Çikolata Topları ve pamuk helva tadında tahıl gevreği satabilir. | Open Subtitles | أي مجنون يمكنه أن يبيع كرات الشوكولاتة تلك وكذلك حبوب حلوى القطن المنكهة للأطفال |
Gerçekten özür dilerim onu bana satabilir misin? | Open Subtitles | إنني حقاً آسفة لكن أليس بإمكانك فقط بيعه لي ؟ |
Çünkü normal kadınlar dergileri sadece "kapıya teslim" satabilir. | Open Subtitles | لأن الطريقة الوحيدة لهن كي يبعن المجلات هي بيعها لكل منزل |
Capestro yeterli miktarı teklif edersen arsayı satabilir.. | Open Subtitles | كابيسترو سيبيع اذا قدم له ما يكفي من المال. |
Senden habersiz birileri satabilir. | Open Subtitles | أحدهم قد يبيعه و أنتِ لا تدرين |
Kamuoyu ondan vazgeçecek, evet. İnsan huzurluk için özgürlüğünü satabilir. | Open Subtitles | وسوف يبيعها المجمتع مقابل حياة أهدأ |
Bu adam kediye bir fareyi bile satabilir. | Open Subtitles | أنتَ محق تماماً بمقدور هذا الرجل بيع هرّة لفأر |
- Seks ilacını benden iyi kim satabilir? | Open Subtitles | من يمكنه بيع عقار للعضو الذكري أحسن مني؟ |
et sıkacaklarından kedi tuvaletine kadar herşeyi satabilir... benim üniversite param dahil. | Open Subtitles | كان يستطيع بيع اي شي في العالم من اللحم المنتهي الى قطط للحمام وحتى منحتي الجامعية |
O araziyi kârla satabilir ve o parayla... | Open Subtitles | يمكننا الربح من بيع الأراضي واستخدام ذلك المال في.. |
Şey, o parti adamıdır ama Araplara deve boku bile satabilir. | Open Subtitles | حسنا، انه رجل غريب. لكنه يستطيع بيع خراء الإبل للعرب |
Şöyle bir şey var ki; güzel bir evi herkes satabilir ama gerçek bir yıldız olan döküntü bir yeri satabilendir. | Open Subtitles | المشكلة هي، يمكن لأي أحدٍ أن يبيع منزلاً جميلاً لكن النجم الحقيقي الذي يمكنه بيع قمامة |
Eskimoya buz bile satabilir. | Open Subtitles | فهو يستطيع ان يبيع مكعبات ثلج في الأسكيمو |
Bay Khanna, insanda beyin varsa ıstırabını bile satabilir. | Open Subtitles | فيمكنه أن يبيع آلامه أنه شىء لا يقوم الناس بشراؤه |
Güç ve zenginlik isteyen biri, ruhunu şeytana bile satabilir. | Open Subtitles | فمن يسعى للقوة والثروة قد يبيع روحه حتى للجحيم |
Bu sayede, bir erkek parfümü serisi başlatıp onu Çin'de satabilir, albüm çıkarıp dünyayı sallayabilir ve başarılı bir şirket kurabiliriz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، ونحن نبني شركة ناجحة، بيعه للصينيين، شراء بعض وقت التسجيل، و قطع ألبوم ضرب، صخرة على كوكب الأرض، |
Sanırım senin çapındaki bir aracı bile bunu satabilir. | Open Subtitles | أظن أن حتى وكيل أعمال مثلك قادر على بيعه |
Biliyor musun, basitçe satabilir ve bu araziyle ilişkimi bitirebilirdim. | Open Subtitles | أوتدري؟ بوسعي بيعها بسهولة و أنتهي من الأمر تماماً، كما تعلم |
- Kim bilir? Belki de tüm stoğunu bu hafta sonu satabilir. | Open Subtitles | ربما هو سيبيع كل السيارات في نهاية الاسبوع |
- Ona ne satabilir ki? | Open Subtitles | ماذا ؟ يبيعه ماذا ؟ |
Kamuoyu ondan vazgeçecek, evet. İnsan huzurluk için özgürlüğünü satabilir. | Open Subtitles | وسوف يبيعها المجمتع مقابل حياة أهدأ |
Eğer küçük çaplı bir aile çiftçisi yeterli manyoğa sahipse ailesini besleyebilir ve okul ihtiyaçları, sağlık giderleri ve birikim için bunu pazarda satabilir. | TED | لو أن فلاحة عائلية من طبقة دنيا لديها ما يكفيها من الكسافا، يمكنها إطعام أسرتها ويمكنها أن تبيعها في السوق من أجل الأشياء المهمة، مثل مصاريف المدرسة، المصاريف الطبية، والإدخار. |
Weiss seni bir gösteri grubuna da satabilir! | Open Subtitles | يقدر وايس أن يبيعك لعرضك في الشوارع |