George Washington o dönemde 22 yaşındaydı ve İngiltere için savaşıyordu. | Open Subtitles | وجورج واشنطن البالغ من العمر 22 عاما آنذاك يقاتل من أجل إنجلترا. |
Marcus Aurelius bir başka ölümcül düşmanla savaşıyordu. | Open Subtitles | كان ماركوس أوريليوس يقاتل عدوا مميتا آخر |
Vigilante, adalet için savaşıyordu. | Open Subtitles | حارس ليلي، يحارب في سبيل العدالة و هذه الأمور |
Hitler adındaki herkesin toprağını isteyen çok aptal bir adamla savaşıyordu. | Open Subtitles | لا كان يحارب رجل غبي اسمه هتلر والذي أراد أن يأخذ أراضي الجميع |
Hawa Abdi : 20 yıldır Somali'de bir çok insan savaşıyordu. | TED | حواء عبدي: الكثير من الناس -- 20 سنة للصومال-- كانوا يقاتلون. |
Vic Bedford da askerdi. O savaşıyordu. Cesurdu. | Open Subtitles | فيك بيدفورد كان جنديا , و قد حارب بشجاعة |
24 yıl sonra, Büyük Kırmızı Bir tekrar Lahanacılarla savaşıyordu. | Open Subtitles | بعد 24 عاماً حاربت كتيبة الشارة الحمراء الألمان مجدداً |
Oğlun öldü çünkü hepinizin uğruna savaşıyordu. | Open Subtitles | إبنك مات لأنه كان يُقاتل من أجلكم جميعكم. |
Dün bir rüya gördüm Bir adam kendinden daha harika bir şey için savaşıyordu | Open Subtitles | رأيت رجل يقاتل لما هو أعظم من نفسه |
Toba-Fushimi savaşında sen kılıcını bıraktığında, o da orada savaşıyordu. | Open Subtitles | عندما كنت وضعت أسفل الخاص بك السيف في معركة توبا-فوشيمي، انه كان يقاتل هناك، أيضا. |
Doğru. Vermiştim. Düşman için savaşıyordu. | Open Subtitles | نعم, فعلت لقد كان يقاتل للعدو |
O başkalarının iyiliği için savaşıyordu. | Open Subtitles | كان هو يقاتل لأجل الآخرين |
Ne için savaşıyordu? | Open Subtitles | لما كان يقاتل ؟ |
Güçlerini Barry'nin anılarını çalmak için kullanan bir kötüyle mi savaşıyordu? | Open Subtitles | هل كان يحارب شريرًا خارقًا استخدم قواه الشريرة لسرقة ذاكرة (باري)؟ |
Güçlerini Barry'nin anılarını çalmak için kullanan bir kötüyle mi savaşıyordu? | Open Subtitles | هل كان يحارب شريرًا خارقًا استخدم قواه الشريرة لسرقة ذاكرة (باري)؟ |
Randy kedi kadınla çıkmaya başladı ve bu ilişkiyi yürütebilmek için alerjisi ile savaşıyordu. | Open Subtitles | ..بدأ (راندي) بمواعدة السيدة و كان يحارب حساسيته ليجعل الأمور تسير على مايرام |
Kayıklar pis su oluklarında toplanıyor ve Çinliler çöp için savaşıyordu. | Open Subtitles | إن زوارق السامبان الصينية قد تجمعت حول برك المياه القذرة و الصينيون يقاتلون بعضهم البعض من أجل الفضلات و القمامة |
Çoğunun oğlu ve babası Batı cephesinde savaşıyordu ve isyanın Alman bağlantılı olmasına öfkeliydiler. | Open Subtitles | كان للكثيرين أبناء وأباء يقاتلون على الجبهة الغربية وكانوا جميعاً يشعرون بالإستياء من اتصالات الثورة بالألمان |
İki tarafta vahşice savaşıyordu ama Pachyrhinosaurs'ta olup Gorgozor'da olmayan tek bir şey vardı: | Open Subtitles | كلا الطرفين حارب بشراسة، لكن "باكيراينوسور" تحظى بصفة "لاتملكها"غورغسور: |
2 yıldan fazla süredir, Hitler'in birlikleri Suez Canal'ın kontrolü için İngilizlerle savaşıyordu. | Open Subtitles | لأكثر من عامين، حاربت قوات هتلر البريطانيين في شمال أفريقيا في محاولة للسيطرة على قناة السويس |
Kendisi bir askerdir. Bir buçuk yıldır yurt dışında savaşıyordu. | Open Subtitles | . إنهُ في الجيش , لقد كان يُقاتل خارج الديار لمُدة عامٍ و نصف |
Kanserle savaşıyordu. Zamanının çoğunu hastanede geçiriyordu. | Open Subtitles | كان يصارع مرض السرطان قضى أغلب وقته بالمستشفى |
Üç ay sonra, ilişkinin yakalandığı o görünmez bağlarıyla savaşıyordu. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أشهر كانت تقاتل الأربطة الخفية... . لعلاقتها... |