Sen 216'yı seçtin ve doğada her yerde onu bulacaksın. | Open Subtitles | إخترت 216 و سوف تجده في كل مكان في الطبيعة |
Dünyada herhangi bir yeri seçebilirdin ama sen gittin, burayı seçtin. | Open Subtitles | كان بإمكانك إختيار أيّ مكان في العالم. ولكنّك إخترت هذا المكان. |
- Evet. - O orospu yerine, beni kurtarmayı seçtin. | Open Subtitles | ـ أجل ـ إنّك أخترت إنقاذي بدلاً من تلك العاهرة |
- Hayır değildi. Çalışmayı sen seçtin. En azından dürüst ol. | Open Subtitles | لم يتوجب عليكِ,لقد اخترتِ ذلك على الأقل كوني صادقة بخصوص ذلك |
Ama sen Fred Çakmaktaşı seçtin, özrü icat eden adam. | Open Subtitles | بدلا من ذلك اخترتي فريد فلينتستون الرجل الذي اخترع العذر |
Hala önceki soruma cevap vermedin. Neden beni seçtin ? | Open Subtitles | لكنك ما زلت لم تجيبني عن سؤالي السابق لماذا اخترتني ؟ |
Başka şarkıyı, şehri, daireyi, krediyi, adamı değil, bu şarkıyı seçtin. | Open Subtitles | تختار هذه الاغنية, ليس غيرها, تلك المدينة, تلك الشقة, ذلك الرجل |
Karanlık tarafı seçtin, öfkeni ve güç arzunu beslemesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد اخترت الجانب المظلم و سمحت لان تغذي غضبك ورغبتك للقوة |
Neden durmak için burayı seçtin? | Open Subtitles | لماذا إخترت هذا المنتزه ؟ هذا المكان يخيفني |
Tanrı bize özgürlüğün sorumluluğunu yükledi. Sense suç işlemeyi seçtin. | Open Subtitles | الله أعطانا عبء الحرية وأنت إخترت جريمتك |
Daha sonra hepsini kurtarabilmek için birini öldürmeyi seçtin. | Open Subtitles | إخترت قتل واحد ذلك اليوم لإنقاذ الكثيرِ لاحقاً |
Bunu sen seçtin. Diyecek başka söz yok. | Open Subtitles | لقد أخترت ذلك بنفسك لا يوجد شئ آخر لكى يقال |
Eğitimciliği seçtin çünkü eğlenceli olacağını düşünmüştün, değil mi? | Open Subtitles | أنت أخترت مهنة التدريس لانك كنت تظن بأنها ممتعة . أليس كذلك ؟ |
Evli bir erkeği seçtin ve sonra yürümeyince en kötü düşüncelerin gerçekleşmiş oldu. | Open Subtitles | نعم، لقد اخترتِ شخص متزوج وعندما لا تنجح العلاقة، تتأكد أسوأ مشاعركِ |
Demek istediğim, bir kendine bir de bana bak. Sen kitapları seçtin. Bense dış görünüşü. | Open Subtitles | أنظري إليّ و انظري لنفسك، أنتِ اخترتِ القراءة و أنا اخترتُ الوجاهة. |
ama sen bu şehirden 3000 mil uzaklıktaki bir yeri seçtin,ve Marshall' a söylemedin. | Open Subtitles | و لكنكِ اخترتي واحد في مدينة تبعد 3000 ميل .. و لم تخبري مارشال |
Beni seçtin çünkü sana arka çıkacağımı ve kovulmana sebep olacak bir karar verirken iki kere düşüneceğimi düşündüğün için seçtin. | Open Subtitles | لقد اخترتني لكي اغطي عليك و سأفكر مليا قبل اتخاذ قرار سيتسبب بطردك |
- Ama sen bu aile için ölümü seçtin! - Hayır, ben yaşamayı seçtim! | Open Subtitles | وأنت حقا تختار الموت لهذة العائلة لا، أنا أختار الحياة |
Az önce istesen de istemesen de bizim tarafımızı seçtin. | Open Subtitles | لقد اخترت جانبنا الآن فإن كنت اخترت حقًّا أو لا. |
Sefalet, sefalet, sefalet. Sen bunu seçtin. | Open Subtitles | التعاسة، والتعاسة والتعاسة، هذا ما اخترته |
Belli ki bir çeşit ilişkiniz var. Neden bu adamı seçtin? | Open Subtitles | من الواضح أنكِ في نوع من العلاقة لماذا إخترتي هذا الرجل؟ |
Tüm küçük özürlerden sonra bizi ya da kendini düşündün, kendini seçtin. | Open Subtitles | بعد كل أعذارك تلك, كان يتوجب عليك الاختيار و أنتَ اخترتَ نفسك |
Sanırım vasiyet için yanlış kşiyi seçtin. | Open Subtitles | أعتقد انك اخترتها المستفيد الخطأ بعد كل شيء. |
Erkeğe dönüştürmek için her hayvandan birini seçebilirdin ve sen bir domuz mu seçtin? | Open Subtitles | كان بإمكانكِ اختيار أي حيوان لتحويله إلى رجل، فاخترتِ الخنزير؟ |
Milyonlarca sebep var, ama sen hangisini seçtin? | Open Subtitles | هناك مليون سبب متاح لكن أي منها تختارين ؟ |
Evlenmeyi sen seçtin, anne olmayı sen seçtin. | Open Subtitles | إخترتَ زَواج، إخترتَ أَنْ يَكُونَ عِنْدَكَ أطفالُ. |
Çalışmak için niye ortağını seçtin ve onlar niye seni seçti? | Open Subtitles | لماذا اخترت العمل مع شريكك ولماذا اختار هو العمل معك ؟ |