sen gelene kadar bu şirket hiçbir talebi direkt olarak reddetmedi. | Open Subtitles | لم تقم هـذهِ الشركة بشكلٍ آلي رفض أي دعاوى ، حتى جئت أنت |
Ve geçen 10.000 sene içinde karanlığı kontrolüm altında tuttum ve sen gelene kadar dünyada denge sağlanmıştı. | Open Subtitles | أبقيت الظلام تحت السيطرة , والعالم في توازن حتى جئت أنت |
sen gelene kadar bir odamız vardı. | Open Subtitles | كانت لدينا غرفة إلى أن جئت أنت |
sen gelene kadar hayatı gayet iyi bir şekilde gidiyordu. | Open Subtitles | حياتها كانت تسير على ما يرام حتى ظهرت أنت بها، |
Evet, sen gelene kadar. O zamandan beri ondan haber almamıştım. | Open Subtitles | نعم, حتى ظهرت أنت لم أسمع منها منذ ذلك الحين |
sen gelene kadar öyleydi. | Open Subtitles | لقد كانت حتى دخلت أنت |
Ta ki sen gelene dek. | Open Subtitles | حتى جئت أنت |
Evet, sen gelene kadar kıçımızı yayarak idare ediyorduk biz. | Open Subtitles | نعم، كنا بخير تمامًا نُدير زواجنا بشكل جيد حتى ظهرت أنت |
sen gelene kadar ikilemdeydim ama sayende karar verebildim. | Open Subtitles | لقد كنت محدوداً بقرار حتى ظهرت أنت لكن شكراً لمساعدتك في اتخاذ القرار |
sen gelene kadar kontrolümdeydi. | Open Subtitles | كنت أسيطر على الموقف حتى ظهرت أنت |
sen gelene kadar kontrolümdeydi. | Open Subtitles | - كنت أسيطر على الموقف حتى ظهرت أنت أعلم ذلك |
sen gelene kadar gayet iyi gidiyordum. | Open Subtitles | كنت ألعب بشكل جيد حتى ظهرت أنت |
sen gelene kadar öyleydi. | Open Subtitles | لم يكن قليلاً حتى دخلت أنت |