| Polis sabahtan beri Seni bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | البوليس يحاول العثور عليك طوال هذا الصباح |
| Seni bulmaya çalışırken, kardeşimi kaybettim. Bu karara pişman da değilim. | Open Subtitles | فقدت أختي محاولةً العثور عليك ولم اَسف لهذا القرار |
| Ama kabul ediyorum, buraya Seni bulmaya geldim. | Open Subtitles | ولكنني سأعترف، بأنني جئتُ إلى هنا بحثاً عنك |
| Ölmek pahasına buraya, Seni bulmaya geldim. | Open Subtitles | لكنت أتيت للبحث عنك ِ وإن . كلفنى ذلك حياتى |
| Evet. Beni bir kaç gün önce saldılar. Geldiğimden beri telefonda Seni bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي قبل يومين، وكنت أبحث عنك من حينها |
| Seni bulmaya çalışırken zaten iki adamımız öldü, tamam mı? | Open Subtitles | مات بالفعل اثنان من رجالنا أثناء محاولة البحث عنك.. حسنا؟ |
| Yıllardır Seni bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول العثور عليكِ منذ سنوات |
| Kapp ödeme yapmak istemedi, Seni bulmaya geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن كاب لم يرغب فى الدفع جاء للعثور عليك |
| Zaten bu yüzden burada gizlenerek yaşıyorum, Seni bulmaya çalışan birini bu yüzden öldürdüm ve bu yüzden bu benim geleceğim. | Open Subtitles | ولهذا أعيش مٌختبئاً لقد قتلت شخصاً ما محاولاً العثور عليك ولهذا 000 |
| Seni bulmaya yaklaştığında, görünümler olacak.. | Open Subtitles | ،عندما يكون وشيكاً من العثور عليك سوف تبدأ الرؤى تراودك |
| Ne yani, dışarıda Seni bulmaya çalışan aylak dansçı çetesi mi var? | Open Subtitles | إذاً ، هل هناك مجموعة من الراقصين الهائمين هناك بالخارج يحاولون العثور عليك ؟ |
| Bana kartını vermişti. Seni bulmaya uğraşıyor. | Open Subtitles | اعطانى كارتة لأنة يأس فى العثور عليك |
| Bana kartını vermişti. Seni bulmaya uğraşıyor. | Open Subtitles | اعطانى كارتة لأنة يأس فى العثور عليك |
| O kolye Seni bulmaya çalıştığım onca zamandır kendimi sana bağlı hissettiren tek şeydi. | Open Subtitles | لكنْ أثناء كلّ تلك الأيّام والليالي التي قضيتها بحثاً عنك... تلك القلادة كانت الشيء الوحيد الذي جعلني أشعر بالتواصل معك |
| Baban uçakla Vegas'a Seni bulmaya geldi. | Open Subtitles | طار والدك إلى " لاس فيغاس " بحثاً عنك |
| Ben de tam Seni bulmaya geliyordum. | Open Subtitles | في الواقع كنت ذاهباً للبحث عنك |
| Oh, Coco, saat üçten bu yana Seni bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أين كنتِ (كوكو)؟ يا إلهي كنت أبحث عنك طوال النهار |
| Aslında 10 yıl önce Seni bulmaya çalıştım. | Open Subtitles | بل حاولت البحث عنك قبل عشر سنوات في الواقع، |
| Seni bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أحاول العثور عليكِ. |
| - Bir dedektif gibi Seni bulmaya uğraştım. | Open Subtitles | لقد استغرق الأمر بعض التجسس للعثور عليك. |
| Ne kim olduğunu biliyorum ne de Seni bulmaya geldim. | Open Subtitles | لا أعرفك ولا أعرف لمَ قد آتي للعثور عليكِ |
| Ne kim olduğunu biliyorum ne de Seni bulmaya geldim. | Open Subtitles | لا أعرف من أنت. ولا كيف جئت لأجدك. |
| Aslında Seni bulmaya geldim. | Open Subtitles | بالواقع .. أتيتُ إلى هنا بحثاً عنكِ |
| - Hafızamı kendi kendime kazanmayıp Seni bulmaya gelmeseydim bunu atacaktın ve ben hiç hatırlayamayacaktım. | Open Subtitles | نعم إذا لم أتذكر بطريقة مُذهلة و إذا لم آتي للبحث عنكِ كنتِ سوف ترمي هذه، وكنت لم أستطع أن أستعيد ذاكرتي أبداً |
| Yaralandığım zaman Seni bulmaya gelmemeliydim. | Open Subtitles | ،عندما طَعنني السائق لم يكُن عليّ أن آتي لإيجادكِ |
| Çünkü Seni bulmaya geleceğim, ve bulduğum zaman o deliğe seni ben tıkacağım. | Open Subtitles | لأنني سوف ابحث عنك واضعك بداخلها |
| Biz Seni bulmaya daha yakınız. | Open Subtitles | لم تقترب من إيجادنا كما اقتربنا نحن من إيجادك. |
| Bütün paramı basarım ki, onlar Seni bulmaya çalışmayacaklar. | Open Subtitles | حسنا, كل اموالى فى مقابل ان رفقائك لن يستطيعوا أيجادك |