Son verdiğimi de sevmişti ama bu sefer daha güzel yaptım. | Open Subtitles | لقد أحبت آخر واحدة أعطيتها إياها ولكن ، حسنا، اتضح أن هذا أفضل |
Annem oyunculuk kısmını çok sevmişti. | TED | أحبت والدتي الخطوات والتمثيل. |
Yanılıyorsun, hepsi bu. Annem de onu sevmişti. | Open Subtitles | أنتَ مخطئ، هذا كل ما في الأمر لقد أحبته أيضاً |
Ama seni bir zamanlar sevmişti ve sen ne yapıp edip onu kazanmalısın! | Open Subtitles | لكنها احبتك مرة, وانت يجب عليك ان تكسب هذا |
Seni o kadar sevmişti, bunu nasıl yapabildin? | Open Subtitles | لقد أحبتك كثيرا , كيف أمكنك أن تفعل ذلك |
Hepsini sevmiştim ve onlar da beni sevmişti. | Open Subtitles | أحببت كل واحداً منهم وجميعهم أحبني |
Yani, o suçluyu herkesi sevdiği gibi sevmişti. | Open Subtitles | أقولُ، لقد أحبَ ذلكَ المُجرِم كما أحبَ أياً كان |
Ama en çok annem benim performansımı sevmişti. | Open Subtitles | لكن أمي أحبت أدائي أكثر من غيره |
Çünkü denizkızı o adamı sevmişti. | Open Subtitles | لأن حورية البحر الصغيرة أحبت الأمير |
Onları sanki kendi çocuklarıymış gibi sevmişti. | Open Subtitles | الأشياء تلك أحبت لقد أطفالها كأنهم |
Son verdiğimi de sevmişti ama bu sefer daha güzel yaptım. | Open Subtitles | لقد أحبت أخر ما أعطيتها لها ولكن هذه أفضل ... |
Kitabın ismini içeriğinden fazla sevmişti sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنها أحبت العنوان أكثر من أي شيء |
Ama nişanlım çok sevmişti, 10 yapmaya ne dersin? | Open Subtitles | خطيبتي أحبته جداً، ماذا لو جعلناها عشرة |
Tam bir salaktı. Ama sevmişti işte. | Open Subtitles | لقد كان أحمقاً حقيقياً ، ولكنها أحبته |
Bay Wheaton'dan önce hanginizi sevmişti? | Open Subtitles | أيكما أحبته قبل السيد ويتون ؟ |
- Evet. - Seni sevmişti. | Open Subtitles | نعم - هي احبتك - |
Sanırım seni gerçekten sevmişti. | Open Subtitles | أعتقد أنها أحبتك فعلاً |
Beni sevmişti... kardeşi gibi. | Open Subtitles | لقد أحبني مثل أخيه |
Köpeği gerçekten sevmişti. | Open Subtitles | لقد أحبَ فعلاً ذلكَ الكلب |
Sadece buraya geldik çünkü... Tommy çok sevmişti. | Open Subtitles | كنا نأتي لأن ابننا تومي كان يحب هذا المكان جداً |
Lakin çok sevmişti ellerimle yaptığım bu beş para etmez çerçeveyi. | Open Subtitles | لكنّها أحبّت إطار الصورة المتواضع هذا الذي صنعته لها بنفسي. |
Ama annen sevmişti onu. | Open Subtitles | ولكنّ أمّك أحبّته |
Çocukları, senin onları terk ettiğini göremeyecek kadar çok sevmişti. | Open Subtitles | لقد احبت هؤلاء الصغار للغاية و انت تهجرهم بهذهـ الطريقة ؟ ! |
Evet, Larry komşu çocukları için Noel Baba olarak giyinmişti. Kallie çok sevmişti. | Open Subtitles | أجل، لقد كان يرتدي (لاري) زي (سانتا) لأطفال الحيّ، وأحبت (كالي) هذا.. |
Kızım seni çok sevmişti. Bunu asla unutma. | Open Subtitles | إبنتي أحبّتك كثيرًا جدّاً" "لا تنسى ذلك أبدًا |