"seyler" - Traduction Turc en Arabe

    • أشياء
        
    • أموراً
        
    • الأشياء التي
        
    • منكم يتصرف
        
    Bu bilgi resimlerine baktigim zaman, ben yeni seyler goruyorum. TED عندما أتفحص هذه البيانات الصوريّة أرى أشياء جديدة
    Ve bazi yaptigimiz seyler sezgilere (mantiga) tamamen uygun degil. TED وما فعلناه هو بضعة أشياء غير بديهية تماما.
    Yoklugunda böyle aptalca seyler yapiyorum iste. Open Subtitles أترى، إنني أفعل أشياء غبية حين لا تكون بالأرجاء
    Onunla ilgili baska seyler de vardi isildayan beyaz disleri gibi. Open Subtitles لا تخبر سوزان هذا ليس شأنها و هناك أشياء أخرى غريبة بخصوصه مثل أسنانه البيضاء
    Ön sevisme icin güzel bir fikre benziyor, ama ondan önce yapmam gereken seyler var. Open Subtitles يبدو الأمر كلعبة مرحة ما من مُداعبة جنسية لكن لدىّ أموراً أكثر أهمية لأحضرها أولاً
    Bilirsin öyle degildir. Kuzeninle evlisin gibi salakça seyler. Open Subtitles أنك متزوج من قريبتك و أشياء من هذا القبيل
    Onunla ilgili baska seyler de vardi isildayan beyaz disleri gibi. Open Subtitles لا تخبر سوزان هذا ليس شأنها و هناك أشياء أخرى غريبة بخصوصه مثل أسنانه البيضاء
    Kuzeninle evlisin gibi salakca seyler. Open Subtitles أنك متزوج من قريبتك و أشياء من هذا القبيل
    Disari cikmak istemiyorum, cunku insani oldurecek seyler var-- Open Subtitles انا لا أريدالذهاب إلى الخارج لأنه هناك توجد أشياء تستطيع قتلك..
    Öte yandan böyle seyler basima her zaman gelir. Open Subtitles و أشياء كهذه و من جهة أخرى تحدث في كل الأوقات
    ONLAR ADINA BIR SEY YAPMAK ISTEMEDIGIM INSANLAR ICIN ISTEMEDIGIM seyler YAPIYORUM. Open Subtitles فعلتُ أشياء لا أريد أن أفعلها لأشخاص لا أريد فعلها لهم
    İnsanlar bir seyler vermeye baslayinca hos oluyor. Open Subtitles يبدأ الناس في اعطائك أشياء يظنونها لطيفة
    Ve ölümü hakkinda sana söyleyemeyecegim seyler var söylemesi bana düsmeyen seyler. Open Subtitles وثمّة أشياء بشأن موتها لا يسعني إخباركِ بها
    Sana garip seyler gorduruyor ve bir kac saat mutlu oluyosun. Open Subtitles تجعلك ترى أشياء غريبة وتشعرك بالسعادة لعدة ساعات
    Acilarindan uzaklasma ihtiyaci hissediyor. Kendine mesgale olsun diye bir seyler tasarliyor. Open Subtitles هو بحاجة لإلهاء نفسه عن بؤسه لذا يصمّم أشياء ليشغل وقته
    Purgatory'de ruhlardan daha eski olan seyler var ve sen onlari da içine çektin. Open Subtitles هناك أشياء أقدم من الأرواح في المطهر ولقد قمت بامتصاصهم أيضاً
    Bunun haricinde dokunabilecegi sandalye, masa gibi seyler de var. Open Subtitles بالإضافة إلى أشياء بإمكانه لمسها، مثل الكراسي والطاولات، أيّ شيءٍ مثل ذاك.
    Gün isigi gibi gelmeyen, yere inen seyler gördüm. Open Subtitles لقد رأيت أشياء فظيعة لايمكن التّحدّث عنها هناك تحت
    Durumumuz kötü, garip ve ikimiz de aptalca, yalniz ve utandirici seyler yapacagiz. Open Subtitles الامر مبعثر و غريب و سنقوم بفعل أشياء غبية و وحيدة ومحرجة
    "Bugun bazi seyler gordum, Fletcher," demisti. Open Subtitles "لقد رأيت أموراً اليوم (فليتشر)، قال ذلك"
    Cift atomlu yapilar, radyolarya, Simdi goremedigimiz ama yapabildigimiz seyler -- bunlar, yeniden, yeryuzunden geliyor. Bunlar gorunurde hicbirseyden meydana gelmis. TED الأشياء التي لم نكن نراها ولكن أصبحنا قادرين على عملها الآن ومجدداً تم حفرها وهي بالواقع مصنوعة من لا شيء
    Bir seyler yapin! Open Subtitles يا الهى شخص منكم يتصرف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus