sinirsel patikalarımız, yaptığımız her şeye yol gösterdiği için, bu aşama önem taşır. | TED | هذه العملية مهمة لأن ممراتنا العصبية هي بمثابة خريطة لكل ما نقوم به. |
Resptörlerle sinirsel iplikçikler arasındaki aktivite değerleri beklenmedik derecede yüksek. | Open Subtitles | المعلومـات المنقولة عبر المسارات العصبية كانت مرتفعة بشكل غير طبيعي |
Childress, bir tür sinirsel iletişim ağı üzerinde çalıştığını mı söylemişti? | Open Subtitles | كانت جلدريس تقول انها كانت تعمل على نوع من الشبكات العصبية |
Merhamet hakkındaki diğer şey ise sinirsel bütünleşme denen özelliği arttırmasıdır. | TED | وهناك شيء آخر عن التعاطف انه فعلاً يحفز ويقوي التكامل العصبي |
ÖIümü öyle hızlı olduğundan, sinirsel refleks hareketlenmeye yol açıyor. | Open Subtitles | منذ موتها المفاجئ لذلك , ويتسبب الحركة قبل المنعكس العصبي. |
İkincisi, iletişim kurmamızı sağlayan ortak bir sinirsel protokol geliştirdik. | TED | وثانياً، قمنا بتطوير بروتوكول عصبي مشترك والذي أجاز لنا عملية التواصل. |
Baba, sadece dosyalarını indirebiliriz, sinirsel ağını ya da düşünme yetisini değil. | Open Subtitles | أبي، سنتمكن فقط من تحميل ملفّاته، وليس عمليات فكره أو شبكته العصبية |
Beyin fonksiyonlarımın haritasının bağlantılarını bulacaksın böylece sinirsel yolları tespit edeceksin. | Open Subtitles | تستعمل ترابط الأفكار لرسم خريطة لوظائف دماغي، وتحديد موقع مساراتي العصبية. |
Yeniden dizilim olayı tutukluk yapmış ve sinirsel yolları açması gerekirken bloke etmiş. | Open Subtitles | لابد وأن إعادة السلسلة أخفقت، وبدأت في حجب الممرات العصبية بدلاً من فتحها. |
Size Elektro-Bio-Mekanik sinirsel Verici Sıfır Sinapsis Yeniden Konumlandırıcı'yı tanıtacak. | Open Subtitles | أنه يريد أثبات وجود الكهرباء البيولوجية الميكانيكية فى الخلايا العصبية |
Ancak hormon ve sinirsel seviyeniz, değişken bir ruh halini işaret ediyor. | Open Subtitles | ولكن مستويات هرموناتك وناقلاتك العصبية تشير الى أنك تواجه تقلبات في المزاج |
Onu durdurmak istiyorsan, yaratıcısının sinirsel bir uyarıyla durdurması gerekecek. | Open Subtitles | اذا اردتي ايقافه يجب عليك ان توقفي الوظيفه العصبية لصانعه |
Bütün sinirsel sorunlarına rağmen, tüm psikotik* dikkatleri üzerime çekiyorsun. | Open Subtitles | كل اهتمامك العصبي والنفسي وتركيزك عليّ وأنا لا أريد ذلك |
O yüzden kötü yanımı geliştirmesi için yoğunlaştırılmış sinirsel artırıcı bir alet yaptım. | Open Subtitles | لِذا ، لقد بنيت مركز لتعزيز الجهاز العصبي صممته لأعطي دفعة لجانبي الشرير |
Gemiyle insan zihni arasındaki sinirsel bir bağlantı doğal olarak tehlikelidir. | Open Subtitles | الرابط العصبي المباشر بين السفينة والعقل البشري هو خطير بحد ذاته |
Geçen yılki sonuçlarla karşılaştırınca şiddetli kanama ve büyük sinirsel yenileme görüyoruz. | Open Subtitles | حينما نقارن هذه الإختبارات بتلك التي اخذناها قبل عام مضي نجد تجمع دموي وحيد هام وتجمع عصبي هام |
Deja vu bazen rastgele sinirsel bir olay olarak ortaya çıkar fakat sıklıkla ruhun derinliklerinden gelen bir mesajdır. | Open Subtitles | ديجا فو ، بعض المرات يبعد الافكار كحدث عصبي عشوائي ولكن في الغالي رساله من اعماق الروح |
Kan oluşumu için gerekli, sinirsel işlev ve büyüme için de. | Open Subtitles | و هى اساسية لتكوين الدم و لعمل الجهاز العصبى و النمو |
Hem sinirsel bir hasar ihtimaline karşı hem de gömleğime kan bulaştırmanı istemem. | Open Subtitles | الى حد ما بسبب خطورة تلف الأعصاب وايضاً لا أريد دماء على قميصي |
Elektronik hücrenin o vücuda doldurduğu tüm o sinirsel ağ aletlerini bir düşünsene. | Open Subtitles | افترض ان جميع اجهزة الشبكه العصبيه في خلية آله غرزت في داخل ذلك الجسم |
Oruç tutmanın, meditasyonun, ilahi söylemenin sinirsel kimyanızı herhangi bir yolla nasıl değiştireceğini siz söyleyin. | Open Subtitles | ان تخبرني كيف اصوم و التأمل و الترتيل يمكن التغيير , على أي حال فرع علم الاعصاب غير معقول |
Yeniden canlandırmalı sinirsel süspansiyon demeyi tercih ediyoruz. | Open Subtitles | نفضل المصطلح المعلقين عصبياً والمفعمين حيوياً |
Endokannabinoidlerden gelen geri dönütler, sinirsel sinyal oranlarını yavaşlatır. | TED | تبطّئ التغذية الراجعة من الكانابينويدات الداخليّة معدّلات تبادل الإشارات العصبيّة. |
Anne, bu hayatımın en önemli kararını vereceğim günü... ve senden 1 saat istiyorum-- Büyük olaylar olmadan sadece 1 saat... sinirsel bozukluklar olmadan ve Meryl Streep tripleri yapmadan- | Open Subtitles | أمى , هذا أكثر يوم حاسم فى حياتى ـ ـ وكل ما أطلبه هو مجرد ساعه مجرد ساعه هادئه بدون انهيار عصبى وانطباعات سيئه |
Hey. İyi olacak. İkiniz de bir çeşit sinirsel şok geçirdiniz. | Open Subtitles | مرحى , سيكون كل شئ على مايرام اننتم الأثنان عانيتم من صدمه عصبيه |
Oh... Açıkçası, benim gibi olmaya çalışmak sana sinirsel bir çöküş yaşatıyor. | Open Subtitles | من الجلّي, أنّ محاولتكِ لتكوني مثلي جلبت لكِ إنهياراً عصبيّاً. |
Bu organizma büyük bir sinirsel ağ. | Open Subtitles | الكائن الحيّ عبارةٌ عن شبكةٍ عصبيّةٍ واسعة. |
Hareket emrini aşağıya gönderdiğiniz zaman bu emrin bir kopyasını çıkarıyorsunuz, ve bunu, hareketlerinizin duyusal sonuçlarını tahmin edebilmek için sinirsel simülatöre gönderiyorsunuz. | TED | بحيث مع قيامك بإرسال أمر الحركة إلى الأسفل، تقوم بأخذ نسخة منه وتقوم بتشغيله في جهاز المحاكاة العصبيّ خاصّتك لاستباق النتائج الحسية لحركاتك. |
Beynin omurilikten aşağıya sinirsel mesaj göndermesini 30 saniye içinde durdurur. | Open Subtitles | تمنع إرسال الدماغ رسائل عصبية عبر الحبل الشوكي خلال 30 ثانية |