"sizin gibi" - Traduction Turc en Arabe

    • مثلكِ
        
    • مثلكما
        
    • أمثالك
        
    • مثلكم
        
    • أمثالكم
        
    • مثلكَ
        
    • امثالك
        
    • مثلك
        
    • مثلكن
        
    • امثالكم
        
    • كما تفعل
        
    • أمثالكِ
        
    • على غرارك
        
    • مثل نفسك
        
    • مثلكُم
        
    Aslında başkalarını çok hızlı okuyabilirim, ama sizin gibi biriyle hiç karşılaşmamıştım. Open Subtitles عادةً أستطيع قراءة الآخرين بسرعة كبيرة ولكني لم أقابل مثلكِ من قبل
    Hatta bir noktada sizin gibi olmak istedim, ama tek yaptığınız insanları küçümsemek ve bunun sizi onlardan daha iyi yaptığını düşünmek. Open Subtitles في الواقع, لقد أردت بالفعل أن أكون مثلكِ في وقت ما و لكن كل ما تفعلينه هو إذلال الناس و بطريقةٍ ما
    sizin gibi evli bir çiftle tanışsaydı dünyalar onun olurdu. Open Subtitles سيستفيد كثيرا من ذلك ان حصل والتقى بزوج رائع مثلكما
    Ama eminim ki sizin gibi profesyoneller bu işi yürütür. Open Subtitles لكن أنا متأكد أن محترفان مثلكما سينجحان فى أتمام الأمر
    Bir fatihin yolu hep zorludur ama en zoru sizin gibi hainlerle uğraşmak. Open Subtitles طريق النصر لم يكن سهلا أبدا التعامل مع الخونة أمثالك هو الجزء الصعب
    Aslında okulda bir organizasyonun kurucularından biriydim, bir nevi liderlik gibi bir şey, yani, sizin gibi işte, aslında bunu severdiniz. TED وفي كليتي .. في الواقع أنني عضو مشارك في تأسيس منظمه وهو شئ مثل القياده. تعلمون، مثلكم أعزائي،سوف تحبونه وكل شئ.
    Biliyorsunuz, etkinliği sizin gibi, evet, dinleyiciler oluşturur. TED تعلمون، المستمعون أمثالكم هم من يصنعون الحدث
    sizin gibi bir doktor, bu süreçte kendi spermini de işe katıp, süreci hızlandırır mı? Open Subtitles هل طبيب مثلكَ قد يُجري عملية كهذهِ بإرتجالٍ تطوعيّ بسيط منه؟
    Oysa sizin gibi uzman cerrahların her zaman eksikliği çekiliyor. Open Subtitles لكننا لا نستطيع الحصول على ما يكفي من الجراحون امثالك
    Tıpkı sizin gibi evi terketmeye çalışıyor. Bu ne cüret. Open Subtitles هي تحاول ان تترك البيت مثلكِ عندما رحلتِ عن بيتكِ
    sizin gibi güzel bir bayan için hiç uygun bir hayat değil bu. Open Subtitles تلك ليست حيـاة منـاسبة لـ إمرأة لطيفة مثلكِ
    Ve açıkçası, böyle bir dağ kasabasında sizin gibi birine rastlamak, gerçekten şaşırtıcı. Open Subtitles وبصراحة، أن أرى امرأة مثلكِ في قرية كهذه فهذا مروّع
    İkiniz de onu hiç sevmediniz çünkü o sizin gibi sefil değil. Open Subtitles لم يهتم أي منكما لأمرها. لم تستلطفاها قط، لأنها ليست تعيسة مثلكما.
    sizin gibi kaypak değilim, tamam mı? Düşkünlüklerim sabittir. Open Subtitles أنا لست متقلب فقط مثلكما أنا ثابت فى مشاعرى
    Sıcacık ve uygun fiyatlı olan ama tamir gerektiren bu ev... sizin gibi dinamik bir çift için mükemmel bir seçim. Open Subtitles مريحة ورخيصة هذا رائع انه المكان المثالي لزوجين ديناميكيين مثلكما
    Sürekli sizin gibi insanlarla uğraşmaktan, bende duygusal bir boyun ağrısı oluştu. Open Subtitles أنا عانيت من شد عاطفى من التعامل مع ناس أمثالك كل يوم
    sizin gibi erkekler beni korkutuyor, çünkü neyi, niçin yaptığınızı anlamıyorum. Open Subtitles الرجال أمثالك يخيفونني لأني لا أستطيع فهم لماذا يفعلون تلك الأفعال
    Hiç gitmedik ki. Hep burada olacağız. Tıpkı sizin gibi. Open Subtitles نحن لم نغادر , لقد كنّا دائماً هنا مثلكم تماماً
    Bizler, sizin gibi bir seyirci gruplarının varsayımlarda bulunacağına güveniriz. TED سنعتمد على حقيقة أن المشاهدين أمثالكم يضعون إفتراضات.
    Açtıkları yaraların intikamını almak istiyorum, sizin gibi. Open Subtitles ابحث عن الإنتقام للجروح التي سبباها ، مثلكَ
    Arabalık, Jim'in müşterilerine, ve sizin gibi konuklara ayrıldı. Open Subtitles المبنى السكني محجوز لزبائن السيد جيم و للضيوف امثالك
    sizin gibi zeki birinin batıl inançlarının olmasını aklım almıyor doğrusu. Open Subtitles أنا لا أعتقد أن زميل ذكي مثلك سيصدق هذه الخرافات المتعفنة
    Tüm yol hız manyakları ile dolu iken... küçük bir düşüncesizlikten dolayı... sizin gibi güzel kızları cezalandıramam. Open Subtitles آه، ما هذا الجحيم؟ لا أستطيع معاقبة فتيات لطيفات مثلكن لبعض طيش كل الطريق ملئ بالسائقين المجانين
    Nasıl oluyor da sizin gibi hiçte sevilmeyen iki aptal parti veriyor? Open Subtitles كيف تأتى لاثنين مغمورين امثالكم ان يكون لديهم حفله ؟ انا لا اعلم
    Ben de tıpkı sizin gibi işimi yapmaya çalışan biriyim. Open Subtitles أنا أحاول فقط القيام بعملي ، كما تفعل أنت وفريقك
    Öyle yerler, sizin gibi insanların umutlarını sömürmek için kuruluyor. Open Subtitles أماكن مثل تلك أعدّت للإفتراس على آمال أناس من أمثالكِ
    Açıkçası, insanların, bunlardansa sizin gibi memurlardan daha memnun kalacaklarını düşünüyorum. Open Subtitles بصراحة , أعتقد أن الناس يكون هناك الكثير أكثر سعادة مع ضباط مثل نفسك , بدلا من تلك الأشياء.
    Kızınız muhtemelen bir arkadaşının evinde, aynen sizin gibi, o da endişe ediyordur. Open Subtitles قد تكون ابنتكم في منزل صديقتها تشعر بالقلق مثلكُم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus