"soğuk su" - Traduction Turc en Arabe

    • الماء البارد
        
    • المياه الباردة
        
    • ماءاً بارداً
        
    • الماء المثلج
        
    • مياه باردة
        
    • ماء بارد
        
    • ماء مثلج
        
    • بالماء البارد
        
    Ve soğuk su kalp atışlarını yavaşlatıp onun ölmesini engellemiş. Open Subtitles الماء البارد أبطأ مُعدّل ضربات قلبه، وأبقاه على قيد الحياة.
    Gidip sana soğuk su getireyim Melly. Open Subtitles سأذهب لأحضر لكِ بعض الماء البارد يا مللي
    Planlarına soğuk su katmak istemem ancak bazı mali zorlukları unutmuyor musun? Open Subtitles اسمع يا بوب, انا لا اريد ان القى الماء البارد على خططك ولكن, ألم تنسى بعض المسئوليات المالية ؟
    Ve kıta sahanlığı dışında İrlanda sularında soğuk su mercanlarının olduğunu biliyor muydunuz? TED هل كنتم تعلمون ان لدينا بالفعل مرجان المياه الباردة فى المياه الأيريلندية ، فقط قبالة الجرف القارى لدينا؟
    - Tanrım! Özür dilerim! soğuk su getireyim! Open Subtitles يا إلهي, أنا آسفه سأسكب ماءاً بارداً عليه
    Bu yüzden mi her defasında ümitlerinin üzerine soğuk su içmek zorunda kalıyor? Open Subtitles فكرتك عن التعامل معها كإنسان كانت بالقاء الماء البارد على آمالها
    Yüzüne biraz soğuk su çarptığımızda daha iyi hissedeceksin. Open Subtitles بمجرد أن نضع الماء البارد على وجهك، ستصبحين بخير.
    Merhaba. Gidip büyü bu gibi soğuk su alacağım. Open Subtitles مرحباً، سأخضر لك كوباً كبيراً من الماء البارد
    Bir kova soğuk su atacağım, yemin ederim. Open Subtitles سوف أحضرُ دلواً من الماء البارد ، أقسم لكما
    Eğer soğuk su akıntısı kıyıya doğru ilerlemezse her yıl yaşanan büyük göç gerçekleşmeyecek. Open Subtitles لذا مالم يتقدّم الماء البارد للساحل فلن يتحرّك السمك، ولن تحدث الهجرة السنوية
    Güney Kutbu'ndan gelen fırtına büyük bir hışımla Agulhas Burnu'na soğuk su getiriyor. Open Subtitles تتقدم عاصفة شتوية من القطب الجنوبي تضرب جنوب أفريقيا، وتجلب الماء البارد
    Kıyıda dar bir soğuk su koridoru oluştu. Open Subtitles دفعَت لساناً ضيّقاً من الماء البارد أعلى الساحل
    Kısa süren kış mevsimi sona ererken güneye inen sıcak su akıntıları da soğuk su koridoruyla yer değiştiriyor. Open Subtitles ،عندما ينتهي الشتاء القصير التيارات الدافئة المتدفقة جنوباً تحلّ محلّ ممرّات الماء البارد
    Bir kurbağayı soğuk su dolu bir tencereye koyup ocağı yakarsın. Open Subtitles لو وضعت ضفدعاً في وعاء من الماء البارد وقمت بزيادة درجة الحرارة
    Bir kova soğuk su köpeklerde işe yarıyor. Open Subtitles دلو من الماء البارد. يفي بالغرض على الكلاب
    Genelde soğuk su içmezsin. Open Subtitles إنكِ لا تشربين الماء البارد بالعادة ، أليس كذلك ؟
    Yüzeyde soğuk su ile sıcak suyun bir araya geldiği yerde tuhaf bir titreme olayı olur. Open Subtitles حيث تختلط المياه الباردة بالدافئة عند السطح، يبدو لمعان غريب
    Buradaki soğuk su, ekvatorda yaşamalarına olanak sağlar. Open Subtitles تسمح المياه الباردة لهم هنا للبقاء على خط الإستواء
    Gelirken yere kapaklanmış öyle dediler, başından aşağı soğuk su boşalttım. Open Subtitles و كما يقول الناس صببت عليه ماءاً بارداً
    Buzdolabını da tamir ettirelim, böylece soğuk su içebiliriz. Open Subtitles سنصلح الثلاجة لكي نتمكن من شرب الماء المثلج.
    Kim aklından uzaklaştırabilirdi ki alakasız bir farenin çiçekli duvar kağıdının arkasındaki soğuk su borusunun içinde tırmanıp bir tane tahta kibrit çöpünü dişlerinin arasında taşıyabileceği düşüncesini? TED من يمكن أن يتوارد إلي ذهنه أن فأرً في الجوار يتجول في مصورة مياه باردة خلف ورق الحائط ذو الورود، أن يسحب عود ثقاب بين ثنايا أسنانه؟
    Musluğu açıyorsunuz ve işte sıcak su, soğuk su ve içilebilir su. TED تفتح الصنبور لتجد ماء دافئا و ماء بارد, و ماء قابل للشرب.
    Garson masaya gelecek, soğuk su getirecek, ve o gün ne piştiğini söyleyecek. Open Subtitles الطلب يأتي الى الطاولة يحضر ماء مثلج واخبرك مالذي سيطبخ ذلك اليوم
    Kafanda işaret var. Pat böyle derdi. Hiç birini öldürdün mü?" Rebel ve Val bana sanki onların ya da benim yüzümüze soğuk su atılmış gibi baktılar. TED ذلك ما كان يقوله بات . أقتلتي أحداً ؟ نظرا ربل وفان إلي وكأن أحداً منا قد رمي وجهه بالماء البارد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus