Elini cebine sok, sanki silah varmış gibi. Endişe etme. | Open Subtitles | ضع يدك فى جيبك و كأن معك مسدس ستكون بخير |
Elini cebine sok, sanki silah varmış gibi. Endişe etme. | Open Subtitles | ضع يدك في جيبك و كأن معك مسدس ستكون بخير |
Bunu küçük kafana sok çünkü kafan fazla büyük değil. | Open Subtitles | ضع هذا في رأسك الصغير، لأن رأسك ليس كبيرا جدا |
Şimdi kendini tekrar hizaya sok, gözbağını tak ve devam et. | Open Subtitles | والآن تعالي صفي من جديد ضعي ربطة عينيك واستمري في المشي |
Şimdi, lütfen belleği USB girişine sok. | Open Subtitles | الآن رجاءً أدخلي الذاكرة المحمولة في فتحة الوصلات. |
Şunu kafana sok artık, King Westley ve ben evlendik! | Open Subtitles | ضع كلامى فى اعتبارك أنا والملك ويستلى متزوجين بالفعل - |
Baka, taşın tamamen temele oturması için kum çıkaracak 1000 köleyi devreye sok. | Open Subtitles | باكا ... ضع 1000 عبد كى ينقلوا الرمال حتى يستقر الحجر على قاعدتة |
Baka, taşın tamamen temele oturması için kum çıkaracak 1000 köleyi devreye sok. | Open Subtitles | باكا ... ضع 1000 عبد كى ينقلوا الرمال حتى يستقر الحجر على قاعدتة |
Git kafanı su yalağına sok, öğle yemeğine kadar ayıl. | Open Subtitles | ضع رأسك في الماء حتى تتخلص من تأثير الشراب لتتناول الغداء |
sok şu silahı yerine Danielle. | Open Subtitles | ضع تلك البندقية بعيدا، دانيل. تلك الشرطة هناك. |
Şimdi, sol bacağını pantolonunun sol tarafına sok ve tamamdır. | Open Subtitles | ضع ساقك اليسرى بالجانب الأيسر من البنطال. |
Annem kayan yıldız görürsen.. elini cebine sok ve dilek tut der. Ve gerçek olur. | Open Subtitles | أمي قالت لي عندما تري شهاب، ضعي يدك في جيبك .وتمني أمنية وسوف تتحقق، ولكن ليس لدي جيب |
İçine sok ve bir güzel yağla... | Open Subtitles | ضعي تلك الكرة اللاصة داخل الانبوب وقومي بتحركيها قليلا |
Tamam, unutma. Önce kripto anahtarını sok, sonra böcekleri yerleştir. | Open Subtitles | أدخلي مُفتاح التشفير أولاً، وبعدها ضعي أجهزة التنصّت. |
Işıkla oynamak istiyorsan, onu kıçına sok. | Open Subtitles | تريد اللعب بالأعواد الصغيرة ضعها في مؤخرتك |
Onu uzaklaştırman gerek. Arka tarafa getir. Bir garaja sok. | Open Subtitles | عليك أن تخرجه أحضره من الخلف و ضعه في المرآب |
Bu Samnang sok. Tam bir dahi. | Open Subtitles | هذا سام يانغ سوك إنه العبقري الكامل |
Ben camı kapatmadan kafanı içeri sok. | Open Subtitles | .إدخل رأسك إلى الداخل قبل أن أدخلها أنا لك .أدخلتها |
Matkabı deliğe sok ve çalıştır. | Open Subtitles | الآن ضعى المثقاب فى الفتحة وشغليه |
Başını bacaklarının arasına sok. | Open Subtitles | ضِعْ رأسكَ بين سيقانِكَ. أنا سَأَحْصلُ عليك بَعْض الماءِ. |
Bunu sok, çevirdikten sonra salla biraz, bu şekilde binadaki tüm kilitleri açacaktır. | Open Subtitles | أدخله فقط، أدره أعطه بعض الهزات... وسيفتح أي قفل في المبنى |
Şunu kafana sok. Gerçekten güvende olabilmenin tek yolu bu hikayeyi yayınlamaktır. | Open Subtitles | يجب أن تفهم أن الطريقه الواحده لابقائك آمن هى نشك لهذه القصه |
Sen burayi sok, altina sok. | Open Subtitles | حسناً, ضعيه هنا ضعيه في الأسفل. |
Bunu ağzına sok. Biberi ye bebişim, hadi! | Open Subtitles | ضعيها بفمك ، إلتهمي الشطه يا عاهره ، هيا |
Gömleğini içine sok ki annene götüreyim seni geri. | Open Subtitles | قم بإدخال قميصك لكي أُعيدك لوالدتك |
Benim 4 yılım yok, beni makineye geri sok. | Open Subtitles | لا أملك أربعة أعوام، ضعني مجدداً في الآلة |