Çirkinleşmeye başlamadan önce... bana son bir şans vereceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنّه سيمنحني فرصة أخيرة قبل أن يبدأ باللعب القذر |
Eğer üç insan paramparça hayatlarını kurtarmak için evinizde bulunuyorsa onlar son bir şans vermeniz dürüst bir davranış olur. | Open Subtitles | حين يأتي إليك ثلاثة أشخاص بحياتهم ممددة على طاولة لأجل أن تمزقيها قطعاً من العدل أن تمنحيهم فرصة أخيرة للخروج أحياء |
Katılımınızdan geri çekilmek için hepinize son bir şans öneriyorum. | Open Subtitles | أنا أود أن أعرض عليكم جميعاً فرصة أخيرة للتراجع. |
Sen her yerinden İncil fışkıran, sahte dindar, iki yüzlü bir şantajcısın ve dürüst olman için sana son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | أنت متظاهرة بالورع منافقة مستغلة الإنجيل وأعطيتك آخر فرصة للعدل |
Sana kurtulman için son bir şans sunacağım. | Open Subtitles | انا هنا لاعطيك فرصة اخرى لتصحيح ما فعلته |
Racnoss İmparatoriçesi, sana son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | أنا أمنحكِ فرصة واحدة أخيرة يا امبراطورة الراكنوس |
Bana son bir şans verin, söz veriyorum sizi düş kırıklığına uğratmayacağım. | Open Subtitles | أعطني هذه الفرصة الأخيرة أعدك بأنني لن أخذلك |
O yüzden bana net bir yanıt vermen için sana son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | . لذا لديك فرصة اخيرة , لإعطائي إجابة واضحة |
Biz ona açmak için son bir şans vermek için burada bekliyorum, senin uğruna. | Open Subtitles | لقد كنا بإنتظارك كي نعطيك فرصة أخيرة لتسليمه لمصلحتك |
"Tilly teyzeye verilen son bir şans, vasiyetin gizli olduğunun söylenmesidir ." | Open Subtitles | فرصة أخيرة واحدة لإخبار العمّة تيلي أنّ العزيمة في الخزانة |
Ölmeden önce sana olanları açıklayabilmen için son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | قبل أن تموت سأعطيك فرصة أخيرة لشرح موقفك هذا |
Bunu yaptığıma inanamıyorum. Sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | لا أصدق انني افعل هذا ، ولكنني سأمنحك ..فرصة أخيرة ، ولكن بشرط |
Tamam, işler çirkinleşmeden doğruyu kabullenmen için son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | حسناً, فرصة أخيرة للإعتراف بالحقيقة، قبل أن يسوء الوضع |
Sinirlenmeye başlamadan önce araçtan çıkman için sana son bir şans tanıyacağım. | Open Subtitles | سأمهلك فرصة أخيرة للخروج من السيارة، قبل أن ينتابني الغضب |
Çünkü sana inkar etmen için son bir şans vermek istedim. | Open Subtitles | لأني أردتُ أن أعطيكِ فرصة أخيرة لتنكري ذلك |
Bu nedenle size geri çekilmeniz için son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | ولذا فسأمنحكم فرصة أخيرة حتى لا تتجاوزا هذا الحد |
Ailenizden, okuldan, halktan aldığınız desteğe bakılırsa, mahkeme hayatınıza düzen vermeniz için size son bir şans vermek istiyor. | Open Subtitles | نظراً للدعم الذي حصلتَ عليه من عائلتك قررت المحكمة أن تعطيك فرصة أخيرة لتغيّر حياتَك للأحسن |
Sana son bir şans vereceğim. Artık kendine gelmelisin. | Open Subtitles | اَنا أمنحكَ آخر فرصة عد إلى وعيكَ حالاً. |
Sana kurtulman için son bir şans sunacağım. | Open Subtitles | انا هنا لاعطيك فرصة اخرى لتصحيح ما فعلته |
Lütfen, onlarla konuşmama izin ver. Sadece bir kez daha. Belki halen bir şans vardır, son bir şans. | Open Subtitles | رجاءً، دعنى أكلمهم، مرة أخرى فقط، لربما توجد فرصة، فرصة واحدة أخيرة. |
Alfred sana son bir şans vermeye karar verdi. | Open Subtitles | قرر (ألفريد) أن أعطيك هذه الفرصة الأخيرة |
Şimdi tüm bunları bilerek vazgeçmen için son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | الان بعد كل هذا فرصة اخيرة للألغاء |
Ama oğlunuza son bir şans vermek istiyorum, ...eğer küçük bir miktar da olsa esrar barındırıyorsa, ...bunu bilmem gerek. | Open Subtitles | لكني أريد أن أعطيه فرصةً أخيرة إن كان لديه أي كمية صغيرة من الماريوانا أريد أن أعرف |
Ben affediciyimdir. Bilmem gerekenleri söylemen için sana son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | أنا رجل متسامح وسأعطيك فرصه أخيرة |
Sana son bir şans vereceğim. CTU'yu bugün vurmanızı kim söyledi? | Open Subtitles | هذه اخر فرصة من كلفك بضرب الوحدة اليوم |