Buradaki hangi ebeveyn, bir cinayet soruşturmasında oğlunun veya kızının nerede olduğuna dair soruya yalan cevap vermez? | TED | من من الآباء الحاضرين معنا اليوم قد لا يكذب عندما يتعلق الأمر بأين كان إبنه أو إبنته في تحقيق متعلق بجريمة قتل؟ |
Ve artık, emniyet müdürünüz tüm dünyanın dikkatinin Biko soruşturmasında toplanmasını garantiledi. | Open Subtitles | وزيركم الأمني ضِمّن تسليط للضوء عالمي عن تحقيق ستيف بيكو |
Yürütülen bir polis soruşturmasında bunların birer delil olduğunun önemi yok mu? | Open Subtitles | أيهم إذا كانت كل هذا دليل في تحقيق شركة جاري؟ |
Ian Blackburn soruşturmasında polise yardım ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نساعد الشرطة في التحقيق بمقتل بلاكبورن |
Artık bu cinayet soruşturmasında zanlısınız. | Open Subtitles | أنت الآن رسميا مشتبه به في هذا التحقيق حول جريمة قتل. |
Alakası, bir cinayet soruşturmasında bağlantısı olmasıdır. | Open Subtitles | صلة الأمر بالموضوع هُو أنّه مُتصل بتحقيق في جريمة قتل. |
Milli Güvenlik ve FBI'ın ortak soruşturmasında tanıkmış. | Open Subtitles | شاهد فى تحقيقات مشتركة لكل من وكالة الامن والمكتب الفيدرالى |
Keşke, bir cinayet soruşturmasında bir ipucunu takip etmeme Iüksüm olsaydı. | Open Subtitles | سبنسر , اتمني لو لدي الرفاهية ان لا اتبع دليل في تحقيق جريمة |
Bu kadın bir gazeteciydi. Bir FBI soruşturmasında kilit adam olan biri hakkındaki bir haber üzerinde 2 senedir çalışıyordu. | Open Subtitles | كلّ مّا عملت عليه خلال عامين، هي قصة رجل يمثل بؤرة تحقيق فدرالي. |
Bir cinayet soruşturmasında şüpheli olduğunuzdan alıkonuldunuz. | Open Subtitles | انت محتجز كمشتبه به فى تحقيق فى جريمة قتل |
Bir FBI soruşturmasında olası tanık olarak tutuklusunuz. | Open Subtitles | أنت مقبوض عليك كشاهد مادى فى تحقيق فيدرالى. |
An itibariyle bir cinayet soruşturmasında birincil şüpheli hâline geldin. | Open Subtitles | لقد أصبحت للتو المشتبه الرئيسي في تحقيق جريمة قتل. |
Güvenlik sisteminiz artık bir cinayet soruşturmasında delil durumunda. | Open Subtitles | نظامك الأمنى أصبح دليلا فى تحقيق قضية القتل |
Bana "Bir cinayet soruşturmasında tesadüf diye bir şey yoktur" diyen ilk kişi sendin. | Open Subtitles | أنتِ أوّل شخص يقول لي أنّه لا توجد صدف في التحقيق بجريمة قتل |
Seni, cinayet soruşturmasında önemli bir tanık olarak tutma yetkim var. | Open Subtitles | بوسعي حجزك كشاهد مادّي في التحقيق بجريمة قتل. |
Bir cinayet soruşturmasında tipik olarak dedektifler bir şeyin bomba olup olmadığını karar vermeyi severler. | Open Subtitles | نموذجياً، في التحقيق بجريمة قتل، المُحقق يُحب أن يُقرر ما هو مُهم وما ليس كذلك. |
Öte yandan, cinayet soruşturmasında işbirliği yaparsanız vandalizm cezalarını ertelemeyi garanti ediyoruz. | Open Subtitles | عموماً ، اذا أردت التعاون مع التحقيق في الجريمة سنسقط جميع التهم و المخالفات |
Polisin söylediğine göre iki kayıp kızın soruşturmasında şüpheli bir kişi bulunuyor. | Open Subtitles | وهذا هو شكل المشتبه فيه بواسطة الشرطة في التحقيق الجاري بشأن الفتاتين المختفيتين |
Kundaklama soruşturmasında hedeflenen kişiysen CFD'nin arkanda olması gerek. | Open Subtitles | إن كنت مستهدف بتحقيق حرائق شرطة المدينة يجب أن تدعمك |
Fotoğrafı açılmış pek çok polis soruşturmasında var. | Open Subtitles | صورتها ظهرت في العديد من صور تحقيقات الشرطة |
Liman Koyu Kasabı soruşturmasında onun marinasını kuşattığımız vakit teknesini başka bir yere götürmüş. | Open Subtitles | تماماً عندما اقتربنا من المرسى الخاص به أثناء تحقيقنا الرسمي حول سفاح مرفأ الخليج |
Her şey yolunda mı amirim? Evet. şu Kanunsuz soruşturmasında benimle çalışmanı istiyorum. | Open Subtitles | أجل، أريدك أن تعملي معي بالتحقيق عن الحارس الليليّ |