"sorun yok" - Traduction Turc en Arabe

    • لابأس
        
    • لا عليك
        
    • لا عليكِ
        
    • لا تقلق
        
    • نحن بخير
        
    • كل شيء بخير
        
    • لا بأس بذلك
        
    • لا توجد مشكلة
        
    • كل شيء على ما يرام
        
    • لا باس
        
    • فلا بأس
        
    • انها على ما يرام
        
    • الأمور بخير
        
    • الأمر بخير
        
    • انه بخير
        
    Sorun yok. Bir kez nasıl yapıldığını görmüştüm. İşte başlıyoruz. Open Subtitles لابأس فقد رأيت هذا من قبل لنبدأ ، مُستعد ؟
    Sorun yok. 19. yüzyılda asit bazlı saldırılar her yerdeydi. Open Subtitles لابأس بالأمر. جرائم الأسيد كانت في القرن 19 في أوروبا.
    Sorun yok. Benimki hala dışarıda. Frank'inki de. Open Subtitles لا عليك سيارتي ما زالت هناك وسيارة فرانك أيضاً
    Hayır, Sorun yok. Sanırım. Senin içeceklerimizi getireceğini sanıyordum. Open Subtitles لا عليكِ , إعتقد بأنكِ كنتِ تحضرين مشروباً لنا
    Sorun yok. Bir satıcı ve hizmetlisi yollarda, kimse şüphe etmez. Open Subtitles لا تقلق ، بائع و خادمه على الطريق لن يشك أحد
    Geçen seneki sos lekesi de tamamiyle çıktı. Yani Sorun yok. Open Subtitles أوساخ المزرعة من السنة الماضية قد أزيلت , لذا نحن بخير
    Uçağın kalkışı, inişi, ...havada, yerde, Sorun yok, ...her bir reklamda her şey yolunda olacak. Open Subtitles في أي شكل, ليست مشكله كل شيء بخير, ككل إعلان
    İyi bi çocuk olacağına söz verdiğin sürece Sorun yok. Open Subtitles لابأس, طالما أنك تعِد أنك ستكون فتى جيداً
    Sorun yok. Buradayım. Hemen onu kontrol edeceğim. Open Subtitles لابأس, أنا سأدقق عليه الآن هل ملأتي الأستمارات؟
    - Okul için para lazım. - O işi hallettim. Sorun yok. Open Subtitles أحتاج مالا للمدرسة لدي هذه المجموعة، لابأس
    Hayır, ama Sorun yok. Seninkinden önce yapacağımız iki tane daha var. Open Subtitles كلا لكن لابأس لدينا إثنان أكثر لنعمل قبلك
    Sorun yok, o burada, efendim. Wilkins, onu yukarıya getiriyor. Open Subtitles لا عليك يا سيدي , إنه هنا ويلكنز" سيحضره الآن"
    Sorun yok. Yine mi kâbus gördün? Open Subtitles لا بأس، لا عليك هَل راودكَ ذلكَ الحُلُم ثانيةً؟
    Sorun yok, Narim. Tollan burada hoş karşılanır. Birimler, rahat. Open Subtitles لا عليك , ناريم ال تالون مرحب بة هنا , الوحدات ، إنصرفوا
    Çalışma saatlerinden %10 kesmenin bir yolunu bul. Sorun yok. Open Subtitles ابحثي عن طريقة لاقتطاع 10 بالمئة من ساعات عملهم لا عليكِ
    Sıkma canını, Sorun yok. Belki sen de beni motive ediyorsun. Open Subtitles لا تقلق لا بأس ربما أنت ايضا مجرد وسيلة تحفيز لي
    Hayır, konuşmadıkları sürece Sorun yok. Open Subtitles كلا طالما أن المسئولين لم يتكلموا نحن بخير
    - Eric, Sorun yok. - Kıyafetlerimi getirir misiniz, lütfen? Open Subtitles اريك, كل شيء بخير هلا تأتيني بالملابس, لو سمحت؟
    Bunları bilmiyorsanız Sorun yok. Çoğu oyuncu muhtemelen bilir. TED و اذا لم تعرفوهم, لا بأس بذلك. معظم اللاعبين العاديين ربما يعرفون.
    - Sorun yok. Sorunum varmış gibi konuşma. - Sadece şunu yanıtla. Open Subtitles لا توجد مشكلة , لا تختلق مشكلة عندي فقط أجيبي على هذا
    Tamamen hayal ürünü. Bir Sorun yok. kimse seni incitmiyor. Open Subtitles تخيلات فقط ، كل شيء على ما يرام لا أحد سيؤذيكِ
    Aynı zamanda telefonumda kesik, ama Sorun yok. Hiç kullanmamıştım zaten. Open Subtitles وقد قطعوا هاتفي ايضا لكن لا باس انا لا استخدمه أبداً
    Bizi ayırmaya da çalışmayacak. O yüzden, hiçbir Sorun yok. Open Subtitles إنها لا تحاول أن تبعدنا عن بعض إذاً فلا بأس
    Hizmetkarlar ilgilenir. Tamam, Sorun yok. Open Subtitles فإن الموظفين سيهتمون بذلك انها على ما يرام.
    Bunun hakkında hiçbir şey duymak istiyorum. Sorun yok. Open Subtitles ولا أريد أن أسمعكما تقولان أن الأمور بخير ، لأنني أعلم
    Ben de düşündüm ki: "Tamam, konvoyun bu kısmında Sorun yok." Open Subtitles لذا فكرت أن الأمر بخير وذلك الجزء من القافله بخير
    Biraz kurcaladım ve bence Sorun yok şu an. Open Subtitles نعم, ولكني عبثت مع بضع الأمور واظن انه بخير الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus